ويكيبيديا

    "توجّب عليّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerekeni
        
    • zorundaydım
        
    • zorunda kaldım
        
    • gerekti
        
    • lazımdı
        
    - Sen zayıftın. Türümüzü korumak için yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles كنتِ ضعيفة، و قد فعلتُ ما توجّب عليّ لحمايةِ جنسنا.
    Yapmam gerekeni yaptım. Suç benim değil. - Suç senin. Open Subtitles فعلت ما توجّب عليّ الذنب ليس عليّ، بل عليك
    Çünkü otistik olmanın bir yönü bu, piyesler gibi sosyal seyleri öğrenmek zorundaydım TED لأن الأمر المتعلق بكونك متوحد هو , توجّب عليّ أن أتعلم مهارات إجتماعية مثل المشاركة في اللعب.
    Bu yüzden o bulmadan önce arabaya gidip almak zorundaydım. Open Subtitles لهذا السبب توجّب عليّ الوصول للسيارة قبل أن تعثر على الحشيشة
    Annemin yaptığını giymek zorunda kaldım. Open Subtitles توجّب عليّ ارتداء الزي الذي صنعته لي والدتي
    Onu senin muhbir yapman gerekiyordu. Sen işi bok ettikten sonra devreye benim girmem gerekti. Open Subtitles كان من المفروض أن تجنّديه، توجّب عليّ الذهاب هناك بعدما أخفقت
    Açamaya çalıştım ama çocukları da çıkartmam lazımdı. Open Subtitles حاولتٌ فتحه لكن توجّب عليّ إخراج هؤلاءِ الأطفال
    Bir tarafın gitmesinin gerektiği netleşince yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles وعندما بات من الجليّ تحتّم رحيل أحد الجانبين... فعلتُ ما توجّب عليّ فعله
    Ailemi korumak için yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles فعلت ما توجّب عليّ فعله لحماية عائلتي
    Ben yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles فعلت ما توجّب عليّ فعله.
    Yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles فعلت ما توجّب عليّ فعله.
    Yapmam gerekeni yaptım. Open Subtitles فعلت ما توجّب عليّ فعله.
    ! - Camelot'ta yapmam gerekeni! Open Subtitles -ما توجّب عليّ فعله في "كاميلوت "
    O an için öyle yapmak zorundaydım. Open Subtitles لقد ارتجلت، توجّب عليّ أن أرتجل لم نكن نصل إلى نتيجة
    Ayrıca kostümümün üstüne montumu giymek zorundaydım. Open Subtitles وقد توجّب عليّ لبس معطف فوق زيي التنكّري
    O her hafta daha da tükenirken ben ise normal ve mutlu biri gibi davranmaya çalışmak zorundaydım. Open Subtitles توجّب عليّ الجلوس متظاهره بان الوضع طبيعي ومبتهجة بينما هو يضيع أسبوع وراء أسبوع
    Ölüm ilanını gördüm. Gelmek zorundaydım. Open Subtitles سمعتُ أخبار النّعي لذا توجّب عليّ المجيء
    Evet, biliyorum, ama yapmak zorundaydım... Open Subtitles نعم، أعلم لكن توجّب عليّ فعل هذا
    Bu nedenle ilk hayalimi bırakmak zorunda kaldım, ve ikincisi üzerine odaklandım." TED لذا توجّب عليّ ترك حلمي الأول، وركّزت على الثاني."
    Sonra da ben, kampüse o Kızlar Birliği'ndeki kızlarla dönmek zorunda kaldım. Open Subtitles ثم توجّب عليّ الرجوع لحرم الجامعة مع بنات الأخوية - آسفة جداً -
    - Durmak ve hayranlarla nazikçe tanışma olayı yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles لذا توجّب عليّ أن أتوقّف "وأفعل بأدب موضوع "مقابلة مشجّع لقد أقمت علاقة معها
    Ne kadar çok sevdiğimi öğrenmek için ölmem gerekti ama... Open Subtitles أعني، توجّب عليّ أن أموت لأعرف مدى حبّي لك، ولكن...
    Otobüsle gelmem gerekti. Open Subtitles توجّب عليّ ركوب الحافلة للمنزل
    Bir şeyler denemem lazımdı. Open Subtitles تبا ، توجّب عليّ ِفعل شيئ ما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد