O bayat country gülüşünün ardında ev yakıp, suçu ev arkadaşına bir adam yatıyor. | Open Subtitles | خلف تلك الابتسامة الريفية وذلك الجسد المتناسق بشكل غريب هناك شاب قام بحرق منزل وحاول توريط شريكه بالحادثة. |
Sonra malî bir kayba uğramamak amacıyla suçu kasten başkasının üzerine atmaya çalıştı. | Open Subtitles | ثم حاولت توريط شخص آخر لكي تتفادى الخسائر المادية |
Hırsızlardan biri tuzak kurarak Delgado'yu saf dışı etmek istedi. | Open Subtitles | احد الوسطاء قرر القضاء علية بواسطة توريط دالجادو |
Besbelli bir tuzak ve eminiz ki bunun arkasında Maddox var. | Open Subtitles | واضح أن ذلك توريط وواثقون أن " مادوكس " خلف الأمر |
Bak, yaşamak için bunu yapmaya alışığım, tamam mı? Ama aileni buna bulaştırmak istemeyiz. | Open Subtitles | لقد أعتدتُ القيام بهذا العمل لكسب لقمة العيش، حسنًا، ولن تريدي توريط والديك وبالتأكيد |
Kendini suçlu göstermek istemezsin... yaptığın o akıllı plandan sonra. | Open Subtitles | لم تريدي توريط نفسك بجريمة ليس بعد أن خططتي لها |
Birileri, çetenizin, başkanın suikastının içinde olduğunu göstererek başını çok büyük bir belâya soktu. | Open Subtitles | شخص ما عانى الأمرّين كي ... يعمل على توريط عصابتكم في عملية اغتيال العمدة |
Efendim... Acaba hiç... Jefferson Keane'e komplo kurulduğuyla ilgili bir şey duydunuz mu? | Open Subtitles | سيدي, أسمعت أي شيءٍ عن توريط (جيفرسون كين)؟ |
Benim için o müfettişi, töhmet altında bırakacaksın. | Open Subtitles | حسنٌ، عليك توريط |
Yozlaşmış bir polisin dosyasını yeniden açayım ki sen, suçu ortağına atarak, onun adını temize çıkartasın. | Open Subtitles | لكي تستطيع تبرأة إسمه بواسطة توريط شريكه... |
Ve polise göre takıntınız haline gelen, bu suçu Ian'a yükleme konusunda size yardımcı olabilir. | Open Subtitles | وعلى يبدو للشرطة الهوس في توريط "أيان" بمقتلها |
Belki, sevgilisini çaldığı için suçu Jill'e atmaya çalışıyor. Ya da belki onu aldattığı için Binbaşı Sweigart'a atmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ربّما تريد توريط (جيل) لكونها السافلة التي سرقت خليلها، وأو ربّما الرائد (سواغرت) لخيانتها. |
- Kafasına kurşunu sıkıp suçu Creason'a yıkmaya çalıştınız. | Open Subtitles | كلاّ . -لقد أطلقت رصاصة على رأسه ، وحاولت توريط (كريسون) بالجريمة. |
Zihinsel sorunları olduğu bilinen bir adama tuzak kurmak çok zekiceydi. | Open Subtitles | توريط رجل بمشكلة عقلية معروفة أمر ذكي |
"Babana nasıl tuzak kurulduğunu, bu işe kimlerin dâhil olduğunu... "...ve en önemlisi onları nasıl ortaya çıkaracağını..." | Open Subtitles | "كيفية توريط أبيك، ومن كان متواطئاً، والأهم كيفية فضحهم |
Ama iyi oldukları bir şey vardır o da tuzak kurmak, insanları rencide etmek ve küçümsemektir. | Open Subtitles | ما الذي يجيدون فعله حقا هو ، توريط الناس إهانتهم واستحقارهم! |
Peter, neden bu adam seni bir cinayete bulaştırmak istesin? | Open Subtitles | بيتر، لماذا هذا الرجل توريط لكم في جريمة قتل؟ |
Ama Ürdün istihbaratını bu işe bulaştırmak bence operasyonun bütünlüğünü tehlikeye atmaktır. | Open Subtitles | لكن لديّ إحساس أنّ توريط الإستخبارات الأردنيّة... لهو خرق لسلامة العملية... |
başka birinin cinayetlerden suçlu bulunmasından fayda sağlayacak sadece bir tek mahkum var. | Open Subtitles | الرجل الوحيد المستفيد من توريط اخرين في الجريمة وايد كروز يساعده شخص من الخارج |
- Kimsenin başını derde sokmak istemiyorum. | Open Subtitles | اسمع، لا أريد توريط أي شخص في المتاعب |
David Clarke'a komplo kurmalarina yardim etme konusunda korkmustum. | Open Subtitles | "لقد اُكرهت على مساعدتهم في توريط (ديفيد كلارك). |
Sadece kendini töhmet altında tutarsın. | Open Subtitles | يحق لك توريط نفسك فقط |