ويكيبيديا

    "تُحب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • seviyor
        
    • seviyorsun
        
    • seversin
        
    • sevdiğini
        
    • aşık
        
    • hoşuna
        
    • bayılıyor
        
    • bayılır
        
    • sevdiğin
        
    • seven
        
    • sevmiyor
        
    • hoşlanıyor
        
    • bayılıyorsun
        
    • hoşlanıyorsun
        
    • sevmez
        
    Aman Tanrım! Bu şeyi seviyor musunuz? Open Subtitles يا للسماء هل أصبحت تُحب هذه الأطعمة فجأة؟
    Çılgın bir bayan, zengin, yemek yapmayı seviyor, düzüşmeyi seviyor. Open Subtitles أنثى طائشة، غنيّة، تُحب الطهو تُحب المُضاجعة
    İnsanlar senden çekiniyor Ted... ve sen bunu seviyorsun çünkü biliyorsun ki böyle olunca... Open Subtitles الناس يرونك مُرعباً، تيد وأنت تُحب ذلك لأنه يعني
    Bir dahaki sefere beni ara. Esmer şekeri seversin sen. Open Subtitles حسناً,في المرة القادمة,إتصل بي تُحب السكر البني في كل شيء
    Marge cazı sevdiğini söyler ama Glenn Miller'ı cazcı sanır. Open Subtitles مارج تُحب الجاز و لكنها تعتقد بأن جلين ميللر فنان جاز
    aşık kimse sırrını saklamalı ve ona teslim olmalı. Open Subtitles قلت : أن التي تُحب هي التي يجب أن تكتم السر وتجعله مُستسلم لها
    ıyi olanlar için adaleti sağlamak hoşuna gitmeye başladı bence. Open Subtitles أعتقد أنك بدأت تُحب السعى نحو تحقيق العدالة للأشخاص الأخيار
    Evime o topuklularıyla apar topar girmeye bayılıyor. Open Subtitles أنها فقط تُحب ترقص الفالس في بيتي في تلك الحذاء الكعب العالي
    Birini seviyor olman sana yanlarında kalıp hayatlarını berbat etme hakkını vermez. Open Subtitles ليس لأنك تُحب شخصًا ما لا يعني بأنّ عليك البقاء لتَفسد عليهم حياتهم.
    Çimen tabi ki golf çimeni ve dişiler bunları çok seviyor. Open Subtitles العشبهو,بالطبع,عشب الجولف، لِذا هي بالتأكيد تُحب ذلك
    "Erkek arkadasindan hoslaniyor olabilir ama kocasini seviyor" dedi. Open Subtitles لقد قال .. هي ربما تُحب اصدقائها الحميميين لكنها تعشق زوجها
    Opera seviyorsun yani. Sezonun açılışına seni davet eden ilk kişi olabilir miyim? Open Subtitles اذاً انت تُحب الأوبرا, حسناً اتسمح لي أن أكون أول من يدعوك لحفل افتتاح الموسم ؟
    Demek istediğim, sen gerçekten hayvanları bu kadar çok mu seviyorsun ? Open Subtitles اعني، هل حقاً تُحب الحيوانات لهذه الدرجة؟
    Dedektifle çalışmayı seviyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تُحب العمل مع المُحققة ، أليس كذلك ؟
    - Yumurtanı nasıl seversin? Sahanda mı yoksa 2 tarafı da pişsin mi? Open Subtitles كيف تُحب بويضاتك ، يا أخي سهلة أم مُشرقة ؟
    Marge cazı sevdiğini söyler ama Glenn Miller'ı cazcı sanır. Open Subtitles مارج تُحب الجاز و لكنها تعتقد بأن جلين ميللر فنان جاز
    Ve Betty dizideki Dr. David Ravell'e aşık. Open Subtitles وبيتي تُحب الدكتور ديفيد رافيل الموجود في المسلسل
    Bir şey soracağım, neden bize bunları yaptırmak hoşuna gidiyor Open Subtitles حسناً، أيمكنني أن أسألك شيء؟ لمَ تُحب أن تجعلنا نقوم بهذه الأشياء؟
    Olgun bayan gece hayatına bayılıyor, rahat düşkünü ve iki kişilik banyosu var. Open Subtitles ...أنثى ناضجة تُحب حياة العربدة، والنيران المُريحة وفقاعات الحمام لشخصان
    Git kendine birkaç sincap bul. Sincaplar ekmeğe bayılır. Open Subtitles . إذهب و أبحث لنفسك عن بعض السناجب السناجب تُحب الخبز
    sevdiğin bir şeyi yaparken ölmek trajik değildir. Open Subtitles ليس من المُفجع أن تموت وأنت تفعل ما تُحب
    Sizi seven herkes öldüğünüzü düşünürken hayalet gibi yaşamak pek zor değil. Open Subtitles ليس من الصعب أن تعيش كشبح عندما يعتقد جميع من تُحب أنّك ميّت.
    İmparatorluğu sevmiyor olabilirsiniz ama Afrika'yı sevdiğinizi biliyorum. Open Subtitles ربما لا تحب الإمبراطوريّة البريطانية ولكنني أعلم بِأنكَ تُحب أفريقيا
    Karın kızlardan mı hoşlanıyor? Open Subtitles زوجتك تُحب الفتيات المُثيرات ؟
    Bir yerlerde pat diye ortaya çıkmaya bayılıyorsun, değil mi? Open Subtitles حسنٌ، يبدو أنكَ تُحب الظهور فجأة في كل الأماكن، أليس كذلك؟ لنذهب
    İşlerin senin için yapılmasından hoşlanıyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تُحب أن تنجز أمورك , اليس كذلك؟
    Polisler başka bir polisin peşinde olmayı sevmez pek. Open Subtitles أعلم أنّك تعرف أن الشُرطة لا تُحب البحث وراء شُرطي آخَر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد