| Bu odada, O odada baktığın her yerdeler, baktığın her yerde. | Open Subtitles | إنهم فى هذه الغُرفة, وفى تِلك الغُرفة, وأينما نظرتِ, وأينما نظرتِ, |
| Bu durumda polis kameralarında gözükmüş olması lazım, değil mi? | Open Subtitles | فى تِلك الحاله، فإنه سيظهر على رادارات الشُرطه أليس كذلِك؟ |
| Bu janjanlı yerlerin bazıları alınganlık yapıyorlar Bu yüzden bende meseleyi açıklığa kavuşturuyorum. | Open Subtitles | بعض تِلك الأماكن الهاوية للحيوانات تشعر بالإهانة، لذا أودّ أن أنشر الخبر للعامّة. |
| İkimiz de biliyoruz ki, O araba kazası sadece kazaydı. | Open Subtitles | أنا وأنت نعرِف أن حادِثة و السيارة تِلك كانت حادِثة |
| Aslında, hiç çizik almadan kurtuldum. Bunun bir işaret olduğunu anladım. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد خرجت وبدون أي خدش أعتقدت بأن تِلك إشارة |
| Bu iradeye karşı çıkabileceğimi sandım. | Open Subtitles | لقد إعتقدتُ بأنّ الإنسان يُمكِنهُ مُعارضة تِلك الإرادة. |
| Annen ve baban kızkardeşini Bu çürümüş et parçasıyla evlendiriyor | Open Subtitles | أبويك أن يزوجوا أختك لقطعةِ اللحمِ المتحللةِ تِلك |
| Bak, Bu ilaçlar beni hasta ediyor, ve bir muayeneye ihtiyacım var. | Open Subtitles | انظري، هذا جلسات الكيماوي تِلك تجعلنُي مريضاً جِداً و أظنُ أني بحاجَة إلى كشفٍ عام |
| Bu ısırma olayı gibi durumlar pek bana uygun değil, anlıyor musun? | Open Subtitles | لأنَ مسألةَ العَض تِلك لا تنفعُني، تعلم ذلك؟ |
| Bu cinsel taciz işi ümidini kırmasın. | Open Subtitles | ليسَ عليكَ اليَأس مِن تُهمَة التحرُّش الجِنسي تِلك |
| Bu cinsel taciz işi beni tüketiyor. | Open Subtitles | قَضية التحَرُّش الجِنسي تِلك تقُضُ مَضجعي يا رجُل |
| Bu taciz suçlamasıyla uğraşacaktım. | Open Subtitles | تَعلمين، كُنتُ سأُقاوم تُهمَة التحرُّش تِلك |
| Bu kan davasına bitirmeyecek kadar çok emek harcadım. | Open Subtitles | أنا حقاً أريدُ الذهاب لحفلة الميلادِ تِلك |
| Sanırım 17 yaşındaydım.O benden büyüktü, 23 yaşındaydı. | Open Subtitles | كنت تقريباً في سن الـ17 عندما أتت تِلك المرأة وبدت في سن الـ23 قفزت فوقي وهاجمتني. |
| Hayır. Gazetenin O sayısı arşivlere girecek. | Open Subtitles | طَبعَةُ الصَحيفَة تِلك ستَذهبُ إلى الأرشيف |
| Ben sadece bir rol oynadım, O ben bile değildim. | Open Subtitles | عموماً، كنت ألعب دوراً. تِلك لم تكن أنا. |
| Emirlere karşı gelip geriye dönüp kurtarmaya çalıştığın O sağlıkçıyı şahsen tanıyordun. | Open Subtitles | تِلك المُسعفة واحدة من عصيانك للأوامر لكي تَرجع وتحاول الأنقاذ كنتَ تعرفها شخصياً |
| Her şeyi organize etmiştim ama O kız ortaya çıkıp berbat etti. | Open Subtitles | لقد قُمتُ بترتيب كُل شيء, و مِن ثم تأتي تِلك الفتاة و تُخرّبها. |
| Üzgünüm, baba. O Doğu Kurtları. | Open Subtitles | أنا آسفة أبي, نها فقط تِلك الذئاب الشرقية |
| Hafızasında yirmi yıl öncesine ait küçük bir orta batı kasabasında yaşıyor. | Open Subtitles | فهى تَعيش فى تِلك البلدة الصغيرة التى تحتفِظ بها فى ذاكِرتها مُنذ عشرين عاماً, |