servetimi yurtdışında kazandım. Ancak sizin kim olduğunuzu hala bilmiyoruz. | Open Subtitles | جمعت ثروتي في الخارج لكن لا نزال لا نعرف من أنت ,سيدي |
Kendimi ve bütün servetimi sizin ellerinize bıraktığım için mutluyum ve onur duyuyorum. | Open Subtitles | سأكون سعيدا .. متشرفا بأن أضع نفسي و ثروتي بين يديك. |
Şimdi tek servetim ellerinde dünyaya övgüm olan, beni açlıktan kurtarmak için bekleyen ellerinde. | Open Subtitles | و الآن فان ثروتي الوحيدة بين يديك و التي هي ابداعي الذي قدمته لهذا العالم هي كل ما تبقى لي لانقاذي من المجاعة |
Eğer köpek çalarken yakalanırsam tüm servetim ona gidecekti. Sebep bu olabilir mi? | Open Subtitles | إن أدنت بسرقة الجراء فستؤول ثروتي كاملة إليه، أيعتبر هذا دافعاً؟ |
Ben zengin bir adamım ama Zenginliğimi hiçbir bankada bulamazsınız. | Open Subtitles | أنا رجل ثريّ، لكن لن تجد ثروتي في أيّ حساب مصرفي. |
Bir servet kazandım ve uzaya giden ilk ticari uçuşta kendime bir bilet ayırttım. | Open Subtitles | صنعت ثروتي وإشتريت لنفسي تذكرة على أول رحلة تجارية للفضاء |
Bütün borçlarını ödemek için servetimi kullanmama izin verecek misin? | Open Subtitles | هلا سمحت لي بمساعدتك؟ هلا سمحت لي بإستخدام ثروتي لأدفع بها جميع ديونك؟ |
Darvolya genç ama servetimi fazlasıyla iyi yönetiyor. | Open Subtitles | دارفيولا شابة , لكنها أكثر حكمة في صون ثروتي |
Biliyor musun, tüm servetimi tecavüz ve cinayet fantezileri kurarak kazansaydım o kadar gururlanmazdım. | Open Subtitles | اتعلم، لو اني صنعت ثروتي من عن طريق التوهم بالاغتصاب والجرائم،،، ما كنت لإكون فخوراً بذلك. |
servetimi kaybettiğimde üstesinden geldim ve servetimi kaybettiğimde üstesinden geldim. | Open Subtitles | لقد أحسنت التصرف عندما خسرت ثروتي ولقد أحسنت التصرف عندما خسرت ثروتي |
O tatlı ve ekşi ateş böceğimi hayatıma geri almak için bütün servetimi veririm. | Open Subtitles | انا مستعد لإعطاء ثروتي كاملة مقابل أن أستعيد تلك المرأة في حياتي |
Beni buraya servetimi çalabilmek için getirdin. | Open Subtitles | لقد أحضرتيني هنا كي تتمكني من سرقة ثروتي. |
servetim gitti, ama şimdi dostlarım var. | Open Subtitles | لقد ذهبت ثروتي , لكني الآن أمتلك الناكاما |
Fakat benim servetim çok az. Buna nasıl razı olacaklar? | Open Subtitles | لكن ثروتي ستكون قليلة جداً كيف سيوافقان على هذا؟ |
Benim servetim çoğalırken onunkinin azalmasını görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريده أن يراني بينما تزداد ثروتي وتنخفض ثروته |
Evlat, avukatlık yaparak zengin olmadım. | Open Subtitles | بُني ، إني لم أكون ثروتي بممارسة المحاماه |
Orada bir servet yapabilirim. - Humphrey gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | وبامكاني صناعة ثروتي هناك- هذا ما يقوله همفري- |
Tüm paramı kaybettiğimi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقولون إن ثروتي ضاعت بالكامل؟ |
Az kalsın, değerli hazineniz, servetimle birlikte yok oluyordu. | Open Subtitles | كنزك الثمين كاد يضيع ومعه ثروتي |
Görüldüğü gibi benim hazinem zenginliği paylaşarak oluşuyor. | Open Subtitles | كما ترى ثروتي تعتمد على الثروه المشتركه |
Guy, Leydi Gisborne olarak sahip olacağım serveti göstermek istedi. | Open Subtitles | . (غيسبون) أراد أن يجعلني أشاهد ثروتي المستقبلية كزوجته وماذا ؟ |
Kalbimi fakir ve olmayan servetime göz dikmiş birine vermişim! | Open Subtitles | لقد أعطيت قلبي لشخص بسيط هدفه الوحيد هو الحصول على ثروتي الزائفة |
Tabii ki... zenginliğim bana eni konu iyi bir nüfuz sağladı. | Open Subtitles | بالطبع... ثروتي قدمت لي الكثير من النفوذ... |
Kıymetlimiss! Kıymetlimiss! | Open Subtitles | ثروتي! |
servetimin bizi ayırdığını sanman beni hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | انا اشعر بخيبة امل افترض ان ثروتي تقوم بتفرقتنا |