Cehennem Tanrıçaları öç tanrıçalarıdır! Gözyaşları kanlıdır, ve saçlarında yılan vardır. | Open Subtitles | الفيوريس آلهة الإنتقام دموعهم من الدماء ولديهم ثعابين بدلاً من الشعر |
Dünyadaki başka hiçbir yerde buradaki kadar çıngıraklı yılan yoktur. | Open Subtitles | يوجد هنا ثعابين أكثر من أي مكان آخر على الأرض |
Erkek dedim, parfümlü bir yılan değil. | Open Subtitles | قلت الرجال ولم أقل ثعابين الصالونات المُعطرة |
Daha sonra kulübede yılanlar ve gölde timsahlar çıkacak. | Open Subtitles | بعد ذلك ستخبرنا بوجود ثعابين سامة فى مرحاض المنزل وتماسيح بالبحيرة. |
Basın bülteni esnasında kürsü yılanlar içindeydi. | Open Subtitles | كان يوجد ثعابين علي المنظدة بينما كنت بالمؤتمر الصحفي |
Deniz yılanları hayatının çoğunu karadan çok denizde geçiren insanları korkutamaz. | Open Subtitles | لكن ثعابين البحر لا يمكنها إخافة رجل قضى معظم حياته في البحر |
Şuan en büyük sıkıntımız saklanabilecekleri binlerce delik buldukları zaman. o dört yılanı bulmak olacak. | Open Subtitles | اكبر مشكلة تواجهنا الان هي العثور علي اربعة ثعابين علي متن غواصة عندما يكون هناك الاف الاماكن ليختبئوا فيها |
Gümüş balığı, morina yılan balığı, John Dory sardalya ve kurbağa. | Open Subtitles | إنها سمك البحر الصغير مع ثعابين البحر و الرنجه و سمكة الضفدع |
İki yıl önce, yılan modaydı. Şimdi her yerde var. | Open Subtitles | منذ عامين, كانت هناك طائفة ثعابين الان منتشرين |
Mısırlıdan hiç yılan alıyor musun? Her zaman. Hiç bu kızı gördün mü? | Open Subtitles | هل إشتريت من قبل ثعابين من المصرى يا تافى دائما يا صاحب |
- Üzgünüm Homer. Bir yılan terbiyecisi olarak doğdum ve öyle öleceğim. | Open Subtitles | لقد ولدت مُربي ثعابين ، وسأموت مُربي ثعابين |
Fransızlar yılan gibi kıvrılan paslı dikenli telin arkasında bizi tahrik ederek tuzağa düşürdüler. | Open Subtitles | الفرنسيون أغرونا بتعمد عبر ثعابين صدئة من السلك الشائك |
Daha öncede yasadışı yılan bulundurmaktan iki defa gümrükçülerle başı derde girmişti! | Open Subtitles | اغلقت مرتان بسبب اقتناءها ثعابين غير شرعيه |
Bizden yalnızca dört yılan getirmemizi istedi; iki erkek, iki dişi. | Open Subtitles | فقط يريدنا ان نحضر 4 ثعابين اثنان اناث واثنان ذكور |
Verilmiş emirler var. Dört yılan. Ne eksik, ne de fazla. | Open Subtitles | لان لدينا اوامر سناخذ اربعة ثعابين لا اكثر ولا اقل |
Ofisine yılan koyalım demiştin. | Open Subtitles | لقد كانت فكرتكِ أنتِ لقد أردتِ وضع ثعابين في مكتبها |
Boş ver. Kötü adamlar. - Onların kafalarındaki yılanlar... | Open Subtitles | لا يهم , الأشرار , تقول انه لديهم ثعابين فى رؤوسهم ؟ |
İğneler var ve ve yılanlar ve ve sırt çantalı böcekler. | Open Subtitles | لديهم ابر و ثعابين وكذالك حشرات تحمل حشرات |
Kontrol odasını yılanlar sardı. Yardım gerek. Hemen! | Open Subtitles | ثعابين تهدد غرفة التحكم نحتاج الي مساعدة الان |
Bu yılanları farenin yuvasına yollamak gibi bir şey. | Open Subtitles | لكي ينجوا فحسب في السنة الماضية. إنّه مثل رمي ثعابين في قفص هامستر. |
Dünyevi tek malı, yılanı olmamasıydı. | Open Subtitles | أملاكه الدنيوية الوحيدة كانت.. عدم وجود ثعابين |
Ki bilsem bile o yılanların gemiye sokulmasına asla izin vermezdim. | Open Subtitles | اذا علمت ان هناك ثعابين لم اكن لاسمح باصعادها الي الغواصة |
Solomon daki bu tatlı su Yılanbalığı yaşamına yüzlerce mil uzakta başladı muhtemelen Yeni Ginenin derin deniz çukurlarında. | Open Subtitles | ثعابين المياه العذبة هذه في السولومن بدأت حياتها علي بعد مئات الأميال من المحتمل في خندق بحري عميق قبالة غينيا الجديدة |
Peki pantolon yılanlarını? | Open Subtitles | ماذا عن ثعابين السراويل ؟ |