"ثقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• güvenilir
• emin
• güveniyorum
• eminim
• inanıyorum
• güvenine
• güvenim
• güveniyor
• güvenle
• özgüven
• güvenen
• güvenin
• güvendiği
• güveniyoruz
• güvene

Neden mi? 2000'lerin başında daha yüksek oranda güvenilir insana sahip ülkelerin refah düzeylerinin daha fazla olduğunu göstermiştim.
لماذا؟ لقد تبين لي في بداية هذه الألفية ان الدول التي لدى سكانها نسبة ثقة مرتفعة هي الأكثر إزدهاراً

Ama bazı zamanlarda seninle konuştuklarımızın aramızda kalacağına dair kesinlikle emin olmam gerekiyor.
ولكننا احتاج ان اكون قادرا على الحديث معك بكل ثقة في بعض الاوقات

Sadece o ve yardımcı pilot oradaydı. Yardımcı pilota güveniyorum .
لم يعد لدي سوى السائق وإنني على ثقة في مساعد الطيار.

Pekala, şuan tam olarak onun durduğu yerde durduğumuza eminim.
حسناً، كلي ثقة أن هذه هي البقعة فوق مكان تواجدنا

Ve inanıyorum ki doğru işbirlikleri ile bizler bu korkunç hastalığı yeneceğiz.
وأنا على ثقة أنه مع التعاون الصحيح، سوف نقهر هذا المرض المريع.

İmparatorun güvenine ihanet ettiği için gözden düşmüş ve kör edilmişti.
لقد كلل بالعار وفقأت عيناه عقاباً على خيانة ثقة إمبراطوره به

Tabii ki zamanla kendime olan güvenim arttı herşeyin yoluna gireceğini biliyorum.
بكل وضوح فإنني مع الوقت اكتسبت ثقة أكبر بعملي بأنه سيكون على ما يرام

Ve gelecekteki bir hükümete, bundan 50 yıl sonra sahip olacağımız bir hükemete güveniyor muyuz, gözü kapalı güveniyor muyuz?
وهل نحن نثق , ثقة عمياء, في أي حكومة مستقبلية أي حكومة على مدى 50 عاما القادمة؟

Toplum tarafından güvenilir, ulusal seçmenleri bilgilendirme ve etkileme yeteneğine sahiptir.
هي ثقة الجمهور مع القدرة على الإبلاغ والتأثير على المحادثات الوطنية.

Bir parçam nükleer programım olması gerektiğini düşünüyor, diğer kısmım güvenilir olmadığımı düşünüyor.
جزء مني يعتقد أنه يجب أن يكون لي برنامج نووي، الجزء الآخر يعتقد أنّه لا يمكن أن أكون موضع ثقة.

Bu gama ışını damlalarının nerede oluştuğunu daha emin bir şekilde belirledikçe jetlerin nasıl hızlandırıldığını daha iyi anlarız ve en sonunda da evrenimizde oluşan en büyüleyici nesnelerden bazılarının dinamik sürecini ortaya çıkarırız.
وكما قمنا بكل ثقة بتوطين المكان الذي تتشكل فيه سوائل أشعة جاما، فأصبح من السهل أن نفهم كيف تتزايد الفوهات، ونكشف في نهاية المطاف العمليات الديناميكية لأكثر الأجسام التي تتشكل بشكل مذهل في كوننا.

Başka bir kızla buluşmayacağından emin misin?
أنت متأكّد أنت ألَنْ تُقابلَ بَعْض الدميةِ؟ الثقة، عزيزي، ثقة.

Ama ben kızlara ve kadınlara güveniyorum ve destekçilerimize.
ولكني واثقة من الفتيات ومن النساء، وعلى ثقة بحلفائنا.

Ama bunu yapabilirsin. Çünkü bu konuda sana güveniyorum.
حسنا، يمكنك أن تتوقفى عندى ثقة كبيره فيك

Gerçekliğin bozl-ulma alanı dediğin şey, ve kesinlikle eminim bu tabiri uyduran sensin,
ماتطلقين عليه مجال تمويه الواقع وإنني على ثقة تامة أنكِ من إبتكر المقولة

Gerçekliğin bozulma alanı dediğin şey, ve kesinlikle eminim bu tabiri uyduran sensin,
ماتطلقين عليه مجال تمويه الواقع وإنني على ثقة تامة أنكِ من إبتكر المقولة

Evet, iyi günlerin geleceğine kesinlikle inanıyorum.
نعم، أنا أتوقع بكل ثقة أوقات جيدة كثيرة قادمة.

Halkın güvenine ihanet mi ediyorsun?
هل أنتِ في الحقيقة تخونين ثقة الرأي العام؟

Ailenin o koluna pek güvenim yoktur.
أنا ليس لي ثقة كثيرة في ذلك الفرع من العائلة

Sloane bana güveniyor. Ama son zamanlarda pek bilgi vermiyor.
كنت قد حصلت على ثقة سلونى,ولكن مؤخرا لم اكن على علم كبير.

Yarın güvenle onu yeniden topluma salacağız tesadüfen karşılaşacağınız dürüst bir delikanlı gibi.
سنطلقه غداً بكل ثقة ليعيش في المجتمع مرة أخرى كأي رجل شريف محترم

başarısızlık karşısında kendilerini daha çabuk toparlayabildiler. Yani yeni bir özgüven kazandılar.
وأصبحوا أكثر إصرار على مواجهة الفشل فقد ربحوا ببساطة ثقة جديدة بالنفس

Şunu bir anlayalım: benzin istasyonundaki kasiyerlere gelince tamam... sana güvenen yaşlı kadınlara, asla.
دعني اوضح لك، لا بأس بالنصب على بائعي محطات البنزين أما إستغلال ثقة السيدات العجائز ممنوع

Kendini tanıtamayacak kadar güvenin yoksa kendine de mi güvenin yok?
بما انكِ لا تستطيعين التعريف عن نفسك ليست لديكِ ثقة بنفسك؟

Ama ayrıca en çok güvendiği adamı oydu. Ve eğer onu konuşturabilirsek...
ولكنه كان أيضاً أكثر رجاله ثقة لديه وإن تمكنا من تحويله ضده ..

Bence onlara fazla güveniyoruz.
يبدو بالنسبة لي أننا وضعنا ثقة مثيرة للشقفة فيهم

Hadi ama. Dinle, eğer güvene dayalı bir ilişki kuracaksak dürüst olmalısın.
هيا, أسمع أن كنا سنبني علاقة يجب أن يكون هناك ثقة بيننا