ويكيبيديا

    "ثلاجتك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Buzdolabında
        
    • Buzdolabın
        
    • buzdolabını
        
    • buzdolabına
        
    • buzdolabının
        
    • Dolabını
        
    • Buzdolabınız
        
    • dondurucunda
        
    • Buzdolabınızın
        
    • buzdolabınızdan
        
    Acaba Buzdolabında hiç insan kafası var mı diye kontrol edeceğim. Open Subtitles سأذهب الآن لأتفقد ثلاجتك من الرؤوس الآدمية
    Evimdeki Buzdolabında seninkinin bir kopyasını tutuyorum. Open Subtitles إنني أحتفظ بنسخة طبق الأصل من ثلاجتك في منزلي
    Buzdolabın boş. Open Subtitles إن ثلاجتك فارغة ، لذلك
    Evine gelip buzdolabını kolaçan etmeye kalkarsa onu oradan uzaklaştır. Open Subtitles و إذا أتت لمنزلك وبدأت بالتطفل حول ثلاجتك
    buzdolabına as ki, her zaman başkalarının kocaları ile yatmaman gerektiğini hatırla. Open Subtitles ضعيه علي ثلاجتك كي يذكرك بألا تتورطي في علاقة مع رجال متزوجون ستُبلين حسناً في هذا الأمر
    Bu resmin buzdolabının üzerinden aldım. Biliyorum bu benim babam. Open Subtitles لقد اخذت تلك الصورة من على ثلاجتك و اعرف ان هذا والدى
    İhtiyacın her şeyi alıp Dolabını doldurmak istemiştim. Open Subtitles أردت فقط ملئ ثلاجتك وأتأكد أن لديك كل ما تريد
    Alo? Buzdolabınız çalışıyor mu? Open Subtitles أوه مرحبا، هل ثلاجتك تعمل؟
    Bunlar bu geceye kadar dondurucunda kalsın, olur mu? Open Subtitles ضع هذه في ثلاجتك من أجل الليلة
    Buzdolabınızın altında Pop Tart olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل كنت تعلم بأن هناك حلوى تحت ثلاجتك ؟
    Bu buzdolabınızdan 395 milyon kat, sıvı nitrojenden 100 milyon kat ve uzay boşluğundan 4 milyon kat daha soğuk. TED هي أبرد من ثلاجتك ب 395 مرة، أبرد ب 100 مرة من النيتروجين السائل، وأبرد بأربعة أضعاف من الفضاء الخارجي.
    Ya da, sağlıklı bir şeyler pişirmek istedim ve dün gece, Buzdolabında biradan başka bir şey olmadığını fark ettim. Open Subtitles ،أو، أردتُ أنْ أُعدَّ شيء صِحّيّاً و يجب أن أقول بأنّي لاحظت ليلة البارحة بأنّ ليس لديك شيء في ثلاجتك عدا البيرة
    Buzdolabında bira ve çubuktan başka bir şey yok. Open Subtitles ان ثلاجتك ليس بها شيء سوي البيره والمقرمشات
    Buzdolabında 1970'lerden kalma ördek sosu paketleri var. Open Subtitles لديك علب صلصلة لعينة في ثلاجتك منذ عـ1970ـام
    Ruzek, Buzdolabın perşembe günü elinde olacak. Open Subtitles (روزك) سيصل طلبك من اجل ثلاجتك يوم الخميس
    Buzdolabın kapıdan su mu veriyor ? Open Subtitles ثلاجتك تسرب مياه من الباب?
    Yemek mi sipariş edelim yoksa buzdolabını talan mı edelim? Open Subtitles هل نأكل خارج المنزل أم نغزو ثلاجتك
    Bilmiyorum, Sen yokken biraz buzdolabını kurcaladım. Open Subtitles مررت بجانب ثلاجتك بينما كنت في الخارج
    Şimdi buzdolabına gidecek ve bir bardak bulup eve giderken yanına bir şeyler alacak. Open Subtitles انها ستذهب الى ثلاجتك والى خزاناتك ، تبحث عن شيء لكي تأخذه معها الى المنزل
    Tek bilmen gerekense buzdolabına baktım ve sütün tarihi geçmiş. Open Subtitles هو أنني راجعت ثلاجتك والكريما انتهت صلاحيتها
    - O kadar soğuk ki, bardak buğulanıyor. - Ama o senin buzdolabının içi. Open Subtitles ـ من الجميل أن تحصل على شبورة على جانب الكوب ـ حسنا، هذا في ثلاجتك
    Sen de bizim gibi buzdolabının üstüne koy işte. Open Subtitles و ضعيه على ثلاجتك كما يفعل الجميع ، حسناً ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد