Bunu yapmama değen şey, sekiz senedir kimseyi öldürmemiş olmamdı. | Open Subtitles | أنت تعلم، لأجل ما يستحق التقدير، فأنا لم أقتل أي شخص من مدة ثمانِ سنوات. |
Aydınlık taraftaki ailemize sekiz yıl kadar önce arkasını döndü. | Open Subtitles | فقد تحول من فاى النور الى فاى الظلام وترك عائلتنا وذلك منذ اكثر من ثمانِ سنوات |
Bir yerlerden sekiz dakikada bir içinde yeni verilerin olduğu bir e-posta alıyorum. | Open Subtitles | كلّ ثمانِ دقائق أستقبل رسالة إلكترونية بها بعض البيانات من مكانٍ ما |
Öğleye kadar yeni verileri göndermeye devam etmem gerektiğini söylediler. sekiz dakikada bir yeni rakamlar vermezsem kızımı öldüreceklermiş. | Open Subtitles | قال ليّ استمر بإرسال البيانات حتى الظهر إنّ لم أفعل ذلك كلّ ثمانِ دقائق هم سيقتلون ابنتي |
Akıllı bebekler demode olalı sekiz sene oldu. | Open Subtitles | تحسين أوضاع الأطفال كان منذ ثمانِ سنوات مضت. |
Yedi ya da sekiz mürekkep markası toptan bir şekilde matbaacılara satılmış olabilir. - Eşleşme bulsan bile, Reid... | Open Subtitles | أنه ربما كان هناك سبع أو ثمانِ عُلب من الحبر بيعت للمطابع |
Ergen yöntemlerinizin yol açtığı korkunç hataları düşünmek için tam sekiz saatiniz var. | Open Subtitles | لديكم ثمانِ ساعاتٍ بالضبط لكي تعدلوا .كل سلوككم السيئ بأي طريقة |
sekiz yıl boyunca kızı için adaletin sağlanmasını bekleyen bir anneyi kimsenin durdurabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | قد تأخر أم قد أنتظرت ثمانِ سنوات .لترى العدالة تحقق لأجل إبنتها لديك رقمها، صحيح؟ |
Crate'de sekiz yıl kaldıktan sonra geri dönmüş olmak garip gelmiştir. | Open Subtitles | لا بد أنه شعور العودة غريب عليك بعد أن كنتِ في السجن ثمانِ سنوات |
İkimiz de ordunun taze et konusunda cidden çaresiz olduğunu bildiğimize göre kilo başına verdiğim fiyat sekiz pound. | Open Subtitles | و بما أن كلانا يعلم أن الجيش بحاجة شديدة إلى لحوم طازجة فسعري سيكون ثمانِ جنيهات للرطل الواحد |
Evet ama bu önümüzdeki sekiz saat boyunca olmayacak çünkü uyuması için yatıştırıcı verdiler. | Open Subtitles | أجل , والذي لن يحدث إلّا بعد ثمانِ ساعات، لأنهم خدّروها لكي يتأكدوا بأن تحظى بقليلٍ من النوم. |
Swati, buraya gelmek sekiz yılımı aldı. | Open Subtitles | سواتى، لقد استغرقت ثمانِ سنوات للمجئ هنا |
Sonra tekrar edeceksin. sekiz saat boyunca. | Open Subtitles | وبعد ذلك ستقومُ بفعلِ ذلك لمدةِ ثمانِ ساعات. |
Kapsüllerinin dışında sekiz saatten fazla yaşadılar. | Open Subtitles | لقد بقوا على قيد الحياة خارج الحافظات لأكثر من ثمانِ ساعات |
Son test sekiz ay önce olmuş, bir cinsel partnerinden beridir. | Open Subtitles | آخر تحليل كان منذ ثمانِ اشهر حينها لم تحظ سوى بشريك جنسي واحد |
Bana göre sekiz cinayet suçlaması bir kaçakçılık suçlamasından çok daha etkili olacaktır. | Open Subtitles | من منظوري للأمر عقوبة ثمانِ جرائم قتل ستكون أفضل بكثير من تهمة التجارة غير المشروعة |
Ameliyatın sekiz saat süreceğini neler olduğunu bildirmek için her fırsatta birini göndereceğimi söyle. | Open Subtitles | أخبرها أن العملية ستستغرق ثمانِ ساعات وسأفعل ما بوسعي لإرسال شخص للخارج لإطلاعها بمستجدات العملية لحظة بلحظة |
Anne, gerçekten ben sekiz yıldır mı yoktum? | Open Subtitles | أمى... هل حقاً مضى على اختفائى ثمانِ سنوات؟ |
Ve beni geri döndürdüğünde sekiz yıl geçmişti! | Open Subtitles | وعندما أعدتني كان قد مضى ثمانِ سنوات |
Ve daha sonra sekiz yıl sonra. | Open Subtitles | وبعدها تواعدنا لمدة ثمانِ سنوات |
Sekizli karın kası olan aşırı taş Brett mi? | Open Subtitles | (بريت) المثير للغاية الذي يملك ثمانِ عضلات بطن؟ |