| Gitmeden önce konuşmak istediğim başka bir şey daha var. | Open Subtitles | ثمة شيء آخر أردت التحدث معك بشأنه قبل أن ترحل. |
| Millet, bir şey daha var. Sonar görünüme geçiyorum. | Open Subtitles | .يا رفاق، ثمة شيء آخر سأضع رؤية السونار |
| Göstermek istediğim bir şey daha var. | Open Subtitles | ثمة شيء آخر أريد أن أطلعكم عليه |
| Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل ثمة شيء آخر يمكنني فعله؟ |
| Çok güzel. Bart yirmi dakikamız daha var. Konuşmak istediğin başka bir şey var mı? | Open Subtitles | جيد جداً يا (بارت)، تبقت لنا 20 دقيقة، هل ثمة شيء آخر تريد التحدث عنه؟ |
| - Hayır, başka şeyler dönüyor. Patlamadan hemen önce birkaç tane boş kutu buldum. | Open Subtitles | لا، ثمة شيء آخر يحدث، لقد وجدت صناديق فارغة قبل الانفجار مباشرة |
| Sanırım ona çarpan başka bir şey daha var. | Open Subtitles | اعتقد أن ثمة شيء آخر قد ضربه أيضاً |
| Dustin Shaw hakkında bilmeniz gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | ثمة شيء آخر يجب أن تعلمي به بشأن (داستن شو) |
| Burke... başka bir şey daha var. Listedeki bir sonraki numara seninki. | Open Subtitles | (بورك) ثمة شيء آخر رقمك هو التالي على اللائحة |
| Burada arkada başka bir şey daha var efendim. | Open Subtitles | ثمة شيء آخر هناك في الخلف |
| - Tamam, güzel. Ah, aslında bir şey daha var. | Open Subtitles | في الواقع ثمة شيء آخر |
| Başka bir şey daha var. | Open Subtitles | كان ثمة شيء آخر. |
| Anlamadığım bir şey daha var... | Open Subtitles | ثمة شيء آخر لا أفهمه |
| Söylemek istediğin başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل ثمة شيء آخر تود ذكره؟ |
| - başka bir şey var. - Ne? | Open Subtitles | -أجل , ولكن ثمة شيء آخر |
| başka bir şey var. | Open Subtitles | ثمة شيء آخر |
| Ama başka bir şey var Chloe. | Open Subtitles | لكن ثمة شيء آخر يا (كلوي)، |
| Burada başka şeyler dönüyor. | Open Subtitles | ثمة شيء آخر يحدث هنا. |