Bilmem gereken bir şey var mı? | Open Subtitles | كولونيل، هل هناك ثمة شيئ ينبغي لي معرفته؟ |
Adam tembel işe yaramazın teki. Ömrü boyunca bir şey yapmadı! | Open Subtitles | كان يُفترض بها أن تتفتّح منذ إسبوعين إنّه كسول لم يفعل ثمة شيئ |
- bir şey düşünmüyorum. | Open Subtitles | لم أظن ثمة شيئ على الإطلاق، أيّها النقيب. |
Bir yerde bir şey oldu. Hemen içeri alın onu. | Open Subtitles | لابد أن يكون ثمة شيئ ما حصل إلهي العظيم |
Bize bir harita lazım. Buluşma noktasını gösterecek herhangi bir şey. | Open Subtitles | سنبحث عن خرائط أو ثمة شيئ ذو فائدة لنا. |
Dava açabileceğimiz bir şey bu. | Open Subtitles | ثمة شيئ ما يمكننا انشاء به قضية. |
Dava açabileceğimiz bir şey bu. | Open Subtitles | ثمة شيئ ما يمكننا انشاء به قضية. |
Ama aksini kanıtlayabileceğimiz tek bir şey var. | Open Subtitles | ولكن ثمة شيئ واحدة بوسعنا دحضه |
Gözüme bir şey kaçtı. | Open Subtitles | ثمة شيئ في عيني |
Endişelenmene gerek yok Sarah. Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | (سارا)، ليس عليكِ القلق، لن أترك ثمة شيئ يحدث لكِ، حسناً؟ |
Kötü bir şey oldu. Biliyorum, şimdi telefon ettiler. | Open Subtitles | ثمة شيئ سيئ وقع |
Bilmem gereken başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل ثمة شيئ آخر يجب أن أعرفه؟ |
Bir dakika. Şurada küçük bir şey var. | Open Subtitles | - إنتظري، ثمة شيئ صغير بكِ |
- bir şey dedi mi? | Open Subtitles | -هل رأيتِ ثمة شيئ ؟ |
Owen bizimle ilgili bir şey söyledi. | Open Subtitles | اسمعي، ثمة شيئ قاله (أوين) بشأننا |