Sonra,düşündüm ki ne kadar çirkin olur...sabahları. | Open Subtitles | ثم فكرت ، كم سيبدو قبيحاً فى الصباح التالى |
Fosforlu balık üzerine çalışıyordum, sonra düşündüm ki "dokuma tezgâhı". | Open Subtitles | كنت أعمل على دراسة السمك المضيء ... ثم فكرت نساجة |
Ve sonra düşündüm ki "kimse ne olduğunu bilmek zorunda değil çünkü ne olduğunu ben bile bilmiyorum," | Open Subtitles | ثم فكرت أن لا أحد عليه أن يعلم ما حدث لأنني لا اعلم ما حدث |
Ama sonra çerçeveler hakkında düşünmeye başladım, neyi temsil ediyorlardı? | TED | ثم فكرت بالصورة السينيمائية بحد ذاتها، وماذا تمثل؟ |
Yemek yiyordum ve aklımdan " Ne olacak ki bölge sekreterine uğrar ve neler bulabileceğime bakarım. | Open Subtitles | كنت بالخارج أبتاع الغداء ثم فكرت "بحق الجحيم لمَ لا أمر بمكتب المقاطعة وأرى ما أستطيع إيجاده |
Toplanmaya başlamıştım. sonra dedim ki.. | Open Subtitles | بدأت بحزمأغراضي ثم فكرت ''ما الذي أفعله؟ |
ve sonra kendime sordum, nasıl verimli olabilirim, ya da entomoloji bilimine nasıl yararlı olabilirim diye? | TED | ومن ثم فكرت بنفسي, كيف من المستطاع ان اكون شخص عملي, او شخص مساعد ومحقق للانجازات في علم الحشرات؟ |
Yani bak tam olarak sana hoşgeldin demeyi düşünmemiştim fakat sonra şu çıkartmayı gördüm ve düşündüm ki belki de müdürün kızı o kadar da ezik değildir. | Open Subtitles | لذا، انظري، لم أكن أخطط لأجعلك ،تشعرين بأنه مرحب بك هنا لكنني رأيت الملصق، ثم فكرت ربما ابنة المدير ليست فاشلة |
sonra düşündüm ki Abby bir çizgisel integral sarımı kullanarak orijinal kısmi parmak izini yeniden yapmak için arkadaşımın algoritmasından faydalanabilir. | Open Subtitles | . ثم فكرت أن آبي يمكنها إستخدام خوارزمية أصدقائي لإعادة بناء البصمة الجزئية الأصلية |
sonra düşündüm ki, politika dışında bir şey seçseydim bu aşçılık olurdu. | Open Subtitles | ثم فكرت اذا كان على اختيار مجال اخر غير السياسة كنت لاختار الطبخ |
Ve sonra düşündüm ki, "Tanrım, harbiden çok soğuk." | Open Subtitles | ومن ثم فكرت للتو. "المسيح. أنها رائعة الدموية ". |
sonra düşündüm ki, moleküler düzende bana yardım edebilecek, bunu memelilerde aktive edecek kişi... | Open Subtitles | ثم فكرت: انه اذا كان هناك اي شخص يستطيع مساعدتي بالجزئيات وجعلها مقبولة في الثدييات... |
ve sonra düşündüm ki "Tanrım, bütün bu düşüncelerimden başım ağrıdı"! | Open Subtitles | ثم فكرت أن رأسي يؤلمني بجميع الأفكار |
sonra düşündüm ki belki sen ölüyorsun. | Open Subtitles | ثم فكرت انك انتي التي سوف تموتين |
Engelliler için olan eşcinsel Çingenelerin bar mitzvah'sına gitmiştim, sonra düşündüm ki, "Tanrım, ...Naziler berbat, sanırım Führer'i öldüreceğim." | Open Subtitles | حسنا، لقد كنت ذاهبة إلى نادي الشواذ "جيبسي" من أجل المعاقين ثم فكرت : يا الهي، الرايخ الثالث هو تافه قليلا أظن بأنني سأقتل القائد |
Ama sonra aklıma geldi... belki... sadece belki...emulsiyon işlemi sırasında... kompleks bir glukoz türevi ekleyerek yapışkanlığını biraz daha artırırabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | ومن ثم فكرت أنه ربما فقط، يمكن رفع اللزوجة بإضافة مشتق الغلوكوز المعقد |
Ama sonra sen de gelirsen belki eğlenceli olabilir diye düşündüm. | Open Subtitles | ثم فكرت ربما لو ذهبتِ معي لأصبح الأمر مسلياً |
Yemek yiyordum ve aklımdan " Ne olacak ki bölge sekreterine uğrar ve neler bulabileceğime bakarım. | Open Subtitles | كنت بالخارج أبتاع الغداء ثم فكرت "بحق الجحيم لمَ لا أمر بمكتب المقاطعة وأرى ما أستطيع إيجاده |
sonra dedim ki onları ceza olarak sakat bıraksam nasıl olur? | Open Subtitles | ثم فكرت إذا تسببت بإعاقة لشخص وجعلته يعاني لسنوات وسنوات |
Önce kötü bir fikir gibi geldi, sonra dedim ki, En kötü ne olabilir ki? | Open Subtitles | لازلت أفكر بأنها فكرة سيئة... ثم فكرت, مالمشكلة؟ |
ve düşündüm ki bazen insan sadece doğru olduğunu hissettiği için değişimi ister. | Open Subtitles | احظي بكأس من الشامبانيا ثم فكرت احيانا قد يرغب احدهم بالتغيير لانه يشعر انه من الجيد ان يحصل هذا التغيير |
ve sonra düşündüm, bu özelliği eklersem ne olur, bu noktada diyebilirim ki, bir kuş gibi uçabilirsiniz. Özgürsünüz, böyle bir şey. | TED | ثم فكرت ماذا لو أضفت هذه الخاصية، حيث يمكنني أن أقول ، هذه النقطة يمكنك أن تحلق مثل الطيور! أنت حر!! |