ويكيبيديا

    "ثياباً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kıyafet
        
    • çamaşırı
        
    • kıyafetler
        
    • giysiler
        
    • elbiseler
        
    • giy
        
    Evet sana yemek, yatak ve kıyafet vereceğim ama bana ücretsiz çalışacaksın. Open Subtitles أجل،سأعطيكً طعاماَ وسأعطيك سريراً وسوف اعطيك ثياباً ولكنك ستعمل لدي بدون أجر
    Aklında olsun, hastane seviyesinde olmasın. Kusmuk geçirmez kıyafet giy. Open Subtitles لا شيئ يستدعي الذهاب الى المستشفى يستحسن بك أن ترتدي ثياباً صامدة للقيئ
    Smokinin dışında bir de uzun bir iç çamaşırı vardı. Open Subtitles فضلاً عن بدلة السباحة الأنيقة كان يرتدي ثياباً داخلية طويلة
    İç çamaşırı giymiyor. Büyük olay. Open Subtitles إنها لا ترتدي ثياباً داخلية يا لها من قضية
    Sürekli kilo vermeye çalıştım. Daha süslü, daha pahalı kıyafetler satın aldım. TED حاولت أن أفقد الوزن باستمرار، اشتريت ثياباً فاخرة وغالية.
    Yanında, Artaban kadar gururlu, pahalı giysiler içinde.. Open Subtitles وقريباً منه كلبه، فخوراً مثل ارتبان مرتدياً ثياباً غالية الثمن
    Senin gibi bir karının güzel elbiseler giymesi lazım. Open Subtitles فساقطة مثلك عليها أن ترتدي ثياباً ملائمة و تحملي هاتفك المحمول
    Yarın için planlar kurduk öğle yemeği, biraz kahve içmeyi önerdim ona bir kaç yeni kıyafet ve bir de yeni saç şekli yapacağız. Open Subtitles واقترحت أن نتناول الغداء ونحضر بعض القهوة ونحضر ثياباً جديدة وربما نغير قصة شعره.
    Bir keresinde durumum kötüyken bana kıyafet vermiştin. Open Subtitles مرة عندما كنتُ مفلسة ومحبطة أعطيتني ثياباً..
    İş ilanlarına baktı, bana kıyafet ödünç verdi, görüşmelere götürdü. Open Subtitles بحثت عن الوظائف وأعارتني ثياباً وأوصلتني إلى المقابلات
    Ve şimdiyse, yardımcımın gözünde havalı patron olacağım, ...hani daha az "Şeytan Marka Giyer" daha çok "Melek Günlük kıyafet Giyer" olacağım. Open Subtitles تقليل من "الشرير يرتدي برادا"، و التعامل كـ "الملاك يرتدي ثياباً يوميّة".
    Ve bu sene kıyafet almayacağını biliyorum. Open Subtitles وأعرف أنكِ لن تشترى ثياباً هذا العام
    Ben iyilerdenim sana kıyafet getireceğiz, tamam mı? Open Subtitles أنا أحد الأخيار و سنحضر لك ثياباً
    Kapıdan giriyorum ve iç çamaşırı, kıyafetler belinde kemerle bir erkek pantolonu görüyorum. Open Subtitles دخلتُ مِن الباب فرأيت ثياباً داخليّة و قطع ملابس، و سروال الرجل و الحزام عليه
    - Tamam... Bilseydim daha güzel bir iç çamaşırı giyerdim. Open Subtitles لو كنت أعلم أننا سنمر على هذا الجهاز كنت ارتديت ثياباً داخلية أجمل
    Foreman, iç çamaşırı giymiyor. Open Subtitles فورمان.. إنها لا ترتدي ثياباً داخلية
    İnsanlara sıcak kıyafetler, yiyecek ve yatak takımı getirin. Open Subtitles أخبر الناس أن ترتدي ثياباً دافئة أحضر طعاماً وفرشاً للنوم
    Öğle saatlerinin parlak ışığını temsil eden kıyafetler giymişlerdir. Open Subtitles مرتدية ثياباً تمثل ... ضوء النهار البراق
    Bir dahaki sefere birisini izlerken daha sade giysiler giyin. Open Subtitles ،في المرة القادمة التي تلاحق بها أحداً ألبس ثياباً عادية أكثر
    Saçlarımı kestirip bana yeni elbiseler verdiler. Open Subtitles فقصوه لي وأعطوني ثياباً جديدة وأصلحوا من شأني
    Ama benim senin için yatağının üstünde duran çok şirin bir önerim var, o yüzden onu giy. Open Subtitles لكنّي وضعتُ ثياباً ظريفةً لكِ على سريركِ، لذا ارتديها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد