| Hayır ama görgü tanıklarıyla beraber çalışan ekiplerimiz var ve 5 blok çapındaki sokakları gözetleyen tüm kameraları inceliyoruz. | Open Subtitles | كلاّ، لكن جعلنا وحدة الجرائم تفحص بدقة عن شهود عيان، وتفحص كل كاميرا أمنيّة على مستوى الشارع في نطاق خمس جادّات. |
| Telefon sinyali Batı Yakası Yolunda alınmış, ki cinayet mahallinin birkaç blok ötesinde. | Open Subtitles | 30، ذلك الإتصال ألتقطت إشارته من برج قبالة الطريق السريع الغربي، الذي هو على بضعة جادّات من مسرح الجريمة. |
| Birkaç blok ötede oldukça sıkıcı bir ofisim var. | Open Subtitles | لديّ مكتب ممل تماماً على بُعد بضعة جادّات. |
| İhbar, cinayet mahallinden üç blok ötedeki ankesörlü bir telefondan yapılmış. | Open Subtitles | صدر الإتّصال من هاتف عملة على بُعد ثلاث جادّات من مسرح الجريمة. |
| Bir kız biraz önce buradan iki sokak ötede biçildi. Starling köprüsü üstünde. | Open Subtitles | ثمّة فتاة لقت حتفها بعد عدّة جادّات (من هنا , على جسر (ستارلينج |
| Portland'ta 6 blok öteden atılan bir kurşun yer çekimiyle düşerken bir postacıyı öldürmüş. | Open Subtitles | عندما أطلقت رصاصة في الهواء على بُعد ستّ جادّات وسقطت على الأرض. |
| Üç blok batıda bir kırtasiye var. | Open Subtitles | هناك متجر للوازم المكتبيّة على بُعد ثلاث جادّات غرباً. |
| Biz... Eknath'ın aracını, cesedinin bulunduğu yerin birkaç blok ötesinde bulduk. | Open Subtitles | لقد حدّدنا موقع شاحنته على بُعد بضع جادّات حيث تمّ إكتشاف جثته. |
| Birkaç blok ötedeki bir gençlik gözaltı merkezinde danışman olarak çalışıyormuş. | Open Subtitles | تعمل كمُستشارة في مُنشأة تقويم الشباب على بُعد بضعة جادّات من هنا. |
| Vales'in arabasını çeken bir kamera bulduk olay yerinden 10 blok ötede. | Open Subtitles | على بُعد عشر جادّات عندما حدثت الجريمة. أجل، ماذا في ذلك؟ |
| Fırtına sokağın aşağısındaki trafoyu pert etti. Dokuz blok çevresindeki bütün elektrikler kesildi. | Open Subtitles | ضربت العاصفة مُحوّلاً بأدنى الشارع وانقطعت الكهرباء في مجال تسع جادّات. |
| Birkaç blok ötede bir çatıda buldum. Yanında bunlardan vardı. | Open Subtitles | وجدته على سطح منزل على بُعد بضعة جادّات من هُنا مع زوج من قطاعات الأسلاك كهذه. |
| 5 blok doğuya kadar sinyali kontrol edebilirsin. | Open Subtitles | لكن يُمكنك فحص الإشارة لما يُقارب خمس جادّات شرقًا. |
| İstasyondan üç blok ötedeyiz. Yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | -على بُعدِ ثلاثِ جادّات من المحطّة و نقترب |
| Olay yerinden altı blok ötede. | Open Subtitles | -إنّها على بُعد ست جادّات من مسرح الجريمة |
| Suç mahallinden sekiz blok ileride. | Open Subtitles | على بُعد ثماني جادّات من مسرح الجريمة. |
| Ve buradan üç blok ötede harika bir restorant var, | Open Subtitles | وهناك مطعم صغير رائع على بُعد ثلاث جادّات من هنا. -حقاً؟ |
| Vega'nın cesedinin bulunduğu yerin 3 blok ötesi. | Open Subtitles | هذا على بُعد ثلاث جادّات من الملعب حيث تمّ إيجاد جثة (فيغا). |
| Wilder'ın yaşadığı yerden 10 blok falan ötede yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | 15؟ أنتِ تسكنين أين، 10 جادّات من (ليكس) حيث كان يسكن (وايلدر)؟ |
| Bir kız biraz önce buradan iki sokak ötede biçildi. Starling köprüsü üstünde. | Open Subtitles | ثمّة فتاة لقت حتفها بعد عدّة جادّات من هنا، على جسر (ستارلينج). |