Ve yüzeyde kurumuş,koyu bir madde görüyorum, ama otopsiye kadar emin olamam. | Open Subtitles | وأرى مادة جافة وغامقة على السطح، لكنني لست متأكدة حتى بعد التشريح |
Evde kurumuş yarasa kanı var mı? | Open Subtitles | حسن هل لديك القليل من دماء وطواط جافة في البيت؟ |
Parvati olmayınca, toprak kurudu ve çoraklaştı. | TED | فمن دون بارفاتي، أصبحت الأرض جافة وقاحلة. |
Orada toprak çok kurak, Arikara'ların avlayacağı hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ،الاراضي كلها جافة هناك بالأعلى .وليس هناك شيء تصطاده هنود الحمر |
Sonra düşündüm, "Saat 7, adam tulumunun içinde ama tulum kupkuru" | Open Subtitles | وقد قلت لنفسى ان الساعة السابعة صباحا وهو مرتدى ملابسة القطنية ومعداتة جافة |
Anlıyor musun? Bahçedeki topraklar kuruydu peki o zaman nasıl olmuşlardı? | Open Subtitles | الشتلات المزروعة كانت جافة لذا من أين جاء هذا؟ |
50'lerin başından bir klasik. Tost kadar sıcak. Kemik kadar kuru. | Open Subtitles | ذو جمالية كلاسيكية في عقد الخمسينيات دافئة كنخب الخمر,جافة على العظم |
kurumuş yarasa kanı. Asılacak birinin ipinin parçası. | Open Subtitles | دماء وطواط جافة طرف حبل مشنقة لمحكوم بالإعدام |
Kan birikintileri kurumuş, yani, olay en az 12 saat önce olmuş. | Open Subtitles | بركة الدم جافة ومسرح الجريمة على الأقل بعمر 12 ساعة |
Bir iki ay içinde kurumuş olur. | Open Subtitles | وستصبح جافة خلال أشهر قليلة مهما كان ذلك الشيء |
Tamamen kurumuş. İçinde yosunlar var. | Open Subtitles | إنها جافة تماما هناك طحالب نامية بالداخل |
Bir hindi olsaydı, kurumuş ve fazla pişmiş olacaktı. | Open Subtitles | إذا كانت ديك رومي لربما ستكون جافة ومطبوخة أكثر من اللازم |
Ağlamaktan boğazım kurudu. Aklımı kaçırmış gibiydim. | Open Subtitles | حنجرتي جافة من البكاء .لقد فقدت عقلي تماما |
O sene kuraklık vardı bu yüzden Joseon'daki barajların tümü kurudu. | Open Subtitles | تلك السنة كانت جافة خصوصاً أن كل ضفاف الأنهار في جوسون جفّت |
Orta Triasik döneminde yiyecek için dünya hem kurak hem de sıcaktı. | Open Subtitles | في وسط العصر الترياسي ، كانت الأرض ساخنة و جافة تحوي القليل من الطعام |
Bir bakıyorsun leziz, ertesi sabah bakıyorsun öylece kupkuru bir tabak güveç. | Open Subtitles | لذيذة ليوم واحد وفي الصباح التالي تضبح جافة وبشعة الطهم |
Anne Bridgette'in diş fırçasına dokundum tamamen kuruydu.tamamen. | Open Subtitles | لقد وجدت فرشاة أسنان بريدجيت جافة ، جافة تماما |
Zemin 1 inç kadar kuru. Yakın zamanda buraya serilmiş. | Open Subtitles | الأرض حوله ببوصة واحدة جافة جدا إن هذا وضع مؤخرا |
Belki biraz Susuz kalmış olabilir, ama o öyle seviyor. | Open Subtitles | ربما جافة قليلا لكن هكذا هو يحبهن |
Önemli olan şu ki ineklerin sütü kuruyor, keçiler çok erken doğuruyor. | Open Subtitles | لكن الأبقار الآن جافة وترمى عنزات أطفال قريبا جدا |
Olacakları anlayabilmek için Güneybatı'nın bir kuraklık içinde olduğunu düşünün. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن الجنوب الغربي الذي يتحول إلى منطقة جافة كمثال لوصف ما سيحدث |
Eşini aldatanların elleri daima kurudur. | Open Subtitles | أيادي العشاق تكون جافة أما أيادي الوزراء فتكون باردة |
Bu alan çok kuruyken birden yeşil oluyor. | Open Subtitles | كانت هذه المنطقة جافة جداً ثم فجأةً بدأت تخضّر |
Hikayem kurutulmuş solmuş ıspanak bitkisiyle başladı ve oradan çok iyi bir yere gitti. | TED | و رغم ذلك, قصتي تبدأ بـ نبتة سبانخ جافة و ذابلة .و كان الأمر يتحسن منذ ذلك الحين |
Üstüne üstlük, neden kuruyum? | Open Subtitles | وعلى رأس كل ذلك، لماذا أنا جافة ؟ |
Boğazım öyle kurumuştu ki bir daha konuşamayacağım sanıyordum. | Open Subtitles | حنجرتي جافة جداً اعتقدت بأنني لن استطيع التحدث |