| Güneşlenirken, güneşin sıcaklığını yüzünün bir tarafında hissediyor musun? | Open Subtitles | عندما تأخذ حمام شمس, وتحس بالدفء على جانب واحد من وجهك. |
| Bir adam bana doğru dönüyor ve gülüyor. Fakat ağzının bir tarafında çok büyük dişleri var. | TED | "و رجل يلتفت ناحيتي و يبتسم" "ولكن أسنانه كانت ضخمة في جانب واحد من فمه" |
| Bu, gördüğümüz krizin yalnızca bir tarafı. | TED | وهذا هو فقط جانب واحد من الأزمة التي نراها. |
| Görebileceğiniz üzere, Remus'un bir tarafı her zaman güneşe dönük. | Open Subtitles | كما ترون، جانب واحد من كوكب "روميولوس" دائمًا في قبالة الشمس. |
| Neden hepiniz sadece masanın bir tarafına oturuyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا كلكم تجلسون الى جانب واحد من الطاوله؟ |
| - Hayır hayır, madam, siz konuşmanın sadece bir tarafını duydunuz. | Open Subtitles | لا,لا,يا سيدتى,لقد سمعت جانب واحد من المحادثة , |
| Göletin bir tarafında da evleri bulunur. | Open Subtitles | على جانب واحد من البحيرة يقع منتجعهم |
| Bu "The Triptych"in bir tarafı. | TED | إذًا هذا جانب واحد من "اللوح الثلاثي" |
| - Neyin bir tarafı? | Open Subtitles | جانب واحد من ماذا؟ |
| Bu hikayenin sadece bir tarafı var: o da bizimki. Jack'e ulaşmanı engelletme bana. | Open Subtitles | اسمع، هنالك جانب واحد من القصة فقط و هو جانبنا لا تجبرني على قطع تواصلك مع (جاك) |
| -Şu sadece yüzünün bir tarafı çilli kız. | Open Subtitles | مقاطعة! مقاطعة - ...تلك الفتاة لديها نمش - فقط على جانب واحد من وجهها |
| Yani Del paramızla otobüsün bir tarafına koştu ve diğer tarafından onsuz döndü. | Open Subtitles | لذا ركض ديل حول جانب واحد من الحافلة بأموالنا... |
| Neden bir oyalama sahneleyip bizi şehrin bir tarafına çeksinler ki? | Open Subtitles | الآن ، لماذا يفعلون ذلك إنشاء الهاء يسحبنا على طول الطريق إلى جانب واحد من المدينة ... |
| Vücudunun sadece bir tarafını çalıştırıyor. | Open Subtitles | يعمل على جانب واحد من جسمه |