Dükkânda da çok iş vardı. Zaten ben iptal etmek zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | إننا مشغولون جداً في الورشه , وكنت سأضطر للإلغاء على أي حال. |
Zihnini kırıp bedenini alamayacağımı söylemiştin ve sen de çok dayanıklı birisi olduğun için ben de işleri silaha çıkarmaya karar verdim. | Open Subtitles | أنتَ قلتَ بأني لن أستطيع أن أُخضع عقلك وأسلب جسدك وبما أنك حازمٌ جداً في نيتك لقد قررت أن أُسرّع الأمور قليلاً |
Sizin departmanınızı polis teşkilatında bu kadar özel kılan nedir? | Open Subtitles | بالطبع ، هذا جعل قسمَكَ خاصَّ جداً في قوّةِ الشرطة؟ |
Gün içinde çok geç saatte, en iyisi öğleden sonra kafein almamaya çalışın. | TED | حاولوا عدم شرب الكافيين بشكل متأخر جداً في اليوم، وبشكل مثالي لا تشربوه بعد الغداء. |
Gazeteciler bilginin halka aktarılmasının temin edilmesi konusunda çok büyük öneme sahipler. | TED | إن الصحفيين مهمون جداً في التأكد من أن المعلومات تصل إلى العامة. |
Noel Ana dün gece oldukça geç bir saatte yattı da. | Open Subtitles | السّيدة كلوس كَانتْ فوق جداً في وقتٍ متأخرٍ من الليلةِ الماضيةِ. |
Annen kendi başının çaresine bakabilir. O konuda çok iyidir. | Open Subtitles | بإمكان أمك أن تعتني بنفسها إنها جيدة جداً في ذلك |
Ayrıca gazeteciliğin, teknolojinin getirdiği olanaklardan korkmak yerine onları kullanmaya başlamakta bu kadar yavaş kalmış olması da çok şaşırtıcı. | TED | ويبدو الأمر صاعقاً أيضاً أن الصحافة كانت بطيئةً جداً في الإنتباه للإمكانيات التي توفرها التقنية، بدلاً من كونها خائفةً منها. |
Oysa ben HIV Afrika'da çok farklı derdim. | TED | ما أقوله أنا هو أن إنتشار الفيروس مختلف جداً في أفريقيا |
Tek bildiğim, kışları odamın çok soğuk... yazları da çok sıcak olduğu ve bu yüzden uyuyamadığım. | Open Subtitles | .. أنا أعرف أن غرفتي كانت باردة جداً في الشتاء و حارة جداً في الصيف لم أكن أستطيع النوم |
İngilizce Güney Kore'de çok önemliydi ve bu yüzden 3. dilimi öğrenmek zorundaydım. | TED | كانت اللغة الإنجليزية مهمة جداً في كوريا الجنوبية لذا إضطررت لأن أبدأ تعلم لغتي الثالثة |
Oh, dışarısı senin için de çok mu zordu? | Open Subtitles | إذاً .. فقد كانت الحياة قاسية جداً في الخارج أيضاً؟ |
Gerçek hayatta bu kadar ateşli olduklarını bilmiyorlardır. Şaka - Şaka mı yapıyorsun? | Open Subtitles | ربما لم يعلمو انها كانت جميله جداً في الحياة الحقيقيه هل تمزح ؟ |
Güpegündüz neden bu kadar sarhoş olduğunu sormamın sakıncası var mı? | Open Subtitles | هلتسمحينلي أن أسئلك.. لماذا أنت ثمله جداً في هذا الوقت المبكر؟ |
Çok cesurdun. Ve Speedo içinde çok seksi görünüyordun. | Open Subtitles | أنت كنت شجاع جداً , و بدوت مثيراً جداً في ملابس السباحة |
Eşyalar konusunda çok üzgün ve endişeliydi. Rüyamda çok saygılı biriydi. | Open Subtitles | كان متضايقاً وقلقاً حيال بعض الأمور كان ممتناً جداً في الحلم |
Yunusların bu sürüleri bulabilmesi için oldukça azimli ve kararlı olması şart. | Open Subtitles | عندما يكون السردين بعيداً جداً في البحر فتحتاج الدلافين مثابرة عظيمة لتتعقّبهم |
Berberler bunu yapmada sadece istekli değil, bu konuda çok iyilerdi de. | TED | لم يرغب الحلاقون في القيام بذلك فقط لكنهم كانوا جيدين جداً في ذلك. |
Bahse girerim siz beyler, Cuma akşamları epey eğleniyorsunuzdur. | Open Subtitles | أراهن أنكم تستمتعون جداً في ليالي الجمعة |
Biraz kilo kaybetti ama hamileliğin ilk aylarında bu gayet normal. | Open Subtitles | حَسناً فَقدتْ بَعْض الوزنِ لكن ذلك طبيعيُ جداً في الشهورِ الأولى |
Duke's ta çok eğleniyordum ta ki orayı yok ettiğimi anlayana kadar. | Open Subtitles | تَعْرفُ , l كَانَ سَيكونُ عِنْدَهُ a وقت جيّد جداً في الدوقِ. حتى l وَجدَ l كَانَ مسؤول عن مَسْحه مِنْ وجهِ الكوكبِ. |
...aslında o kadar da iyi değil, çünkü benimle, yazmak arasında seçim yapmak zorunda kalsa, muhtemelen yazmayı seçerdi. | Open Subtitles | هذا ليس رائع جداً, في الواقع لأنه لو كان عليها الإختيار بيني وبين الكتابة هي على الأرجح ستختار الكتابة |
Başın dertte çünkü ben bu işte çok iyiyimdir. | Open Subtitles | سترين أنني جيد جداً في هذا ما الذي تُجيده ؟ |
Bu kadarı çok fazla! | Open Subtitles | يُمكنُ أَنْ يَكُونَ، مثل ذرّة صغيرة جداً في أظفرِ العملاقِ الآخرِ |
Ama onu tanıdığınız zaman, gerçekten çok sevecen bir insan. | Open Subtitles | لكن حينما تتعرّف عليه، فإنّه شخص لطيف جداً في الواقع. |
Federallerin onu takip ettiğini biliyor, iz bırakmamak için çok dikkatli olacaktır. | Open Subtitles | مع علمه أنّ العُملاء الفيدراليين يُراقبونه، سيكون حذراً جداً في تغطية آثاره. |