ويكيبيديا

    "جدّتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Büyükannesi
        
    • anneannesine
        
    • büyükannesini
        
    • büyükannesinin
        
    • anneannesinin
        
    • Büyükannesiyle
        
    Büyükannesi hastaymış, şehir dışında. Open Subtitles جدّتها مرضت لذا, خرجت من المدينة لرؤيتها
    Büyükannesi ona mısır yemeyi yasaklıyor. "Biz hırsız değiliz, gururlu insanlarız." Open Subtitles : جدّتها تمنعها من أكل الذرة نحنا لسنا لصوصاً, نحن أناس محترمون
    Ve de küçük bebek gün geçtikçe anneannesine benziyor. Open Subtitles وهذه الدرّاقة الصغيرة إنّها تشبه كثيراً جدّتها
    Hayır, Oduncu gelip, kurtun midesini keserek açıp, onu ve büyükannesini serbest bırakır. Open Subtitles لا, رجل الغابة يأتي و يفتح بطن الذئب و يحرّرها و جدّتها
    Hiç bir şey küçük deniz kızını denizin üstündeki dünya hakkında bir şeyler duymak kadar mutlu edemezdi, ve köyler ve gemiler hakkında büyükannesinin bildiği her şeyi anlattırırmış. Open Subtitles لا شيء كان يسعد عروسة البحر مثل السماع عن الحياة فوق المحيط وجعلت جدّتها تحكي لها كل شيء تعرفه عن المراكب والمدن
    Belki Violet anneannesinin cinselliği hakkında konuşmak için daha olgundur. Open Subtitles ربما (فايلوت) بالغة بما فيه الكفاية لتكون مرتاحة مع حياة جدّتها الجنسية.
    Üzgündü. Çok ağlıyordu. Büyükannesiyle çok yakındılar. Open Subtitles كانت حزينة ، تبكي كثيراً وقد كانت مقرّبة من جدّتها
    Ve büyükannen söylemişti, onun da Büyükannesi söylemişti ve herkes böyle olduğunu biliyor ama yine de çok az vitamin barındıran fast-food ve et, ve yağ, ve şeker, ve nişasta, ve işlenmiş gıda ayrıca vitamin takviyesi de alma çünkü sana zarar verebilir! Open Subtitles و ليس الكفاية من الشيء الصحيح. و جدّتك قالتها، و جدّتها قالتها و الجميع يعرفون بأنّها صحيحة إلّا أنّهم بدلاً من ذلك...
    Büyükannesi öldüğünde.. ...ona ev yapımı kurabiye getiren kişi Bree'ydi. Open Subtitles عندما ماتت جدّتها كانت (بري) هي من جلبت لها الكعك من صنع يديها
    Büyükannesi burada sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أن جدّتها كانت هنا
    Ve ona ne yapması gerektiğini gösterdi. Tıpkı bir zamanlar anneannesine gösterdiği gibi. Open Subtitles وأراها مايجب عليها القيام به، كما قد أرى جدّتها ذات يوم،
    Ve onun anneannesinin anneannesine gösterdiği gibi. Open Subtitles وجدّة جدّتها أيضاً.
    Yani, büyük ihtimalle, Lily büyükannesini ziyaret etti. Open Subtitles أعني ، من المحتمل ، أنّها زارت جدّتها
    Bonnie senin yüzünden büyükannesini kaybetti. Open Subtitles (بوني) فقدت جدّتها بسببكِ.
    Profesör onun büyükannesinin sınıfını devraldı. O davet etmiş onu. Open Subtitles الأستاذ الجامعيّ الذي خلَف إلقاء محاضرات جدّتها قام بدعوتها
    Kristen, büyükannesinin ölmeden önce ona tarifi verdiğini söyledi. Open Subtitles {\pos(190,230)}قالتْ (كيرستن) أنّ جدّتها أعطتْها الوصفة قُبيلَ وفاتها.
    Abby beni arayıp büyükannesinin çok hasta olduğunu ve bir kaç günlük ömrü kaldığını söyledi. Open Subtitles إتّصلت (آبي) بي ، وأخبرتني أنّ جدّتها مريضة جداً ، ولم يعد لديها وقتٌ طويل
    - Büyükannesiyle alışverişe çıktı. Open Subtitles -ذهبت للتسوّق مع جدّتها .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد