Sen ayrıldığını söylemiştin çünkü Büyükannem güçlerimizi kullanmamızı istiyordu, ama sen istemiyordun. | Open Subtitles | لقد قُلتَ بأنك غادرت لأنَّ جدَّتنا أرادت أن نستخدم قدراتنا وأنت رفضت |
Büyükannem kesinlikle güçlerini azaltmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد، إن جدَّتنا متحكمة بقدراتها تماماً |
Tamam, Büyükannem anahtarları aynı yerde mi tutuyor? | Open Subtitles | حسناً، جدَّتنا تحتفظ بالمفاتيح في نفس المكان؟ |
Hayır, Büyükanne bizi dışarıya, oynamaya gönderirdi. | Open Subtitles | لا، فقد كانت جدَّتنا تُرسلنا للعب في الخارج |
Ama Büyükanne bizim cadı olacağımızı biliyordu ve hiçbir şeyin buna engel olmasına izin vermeyecekti. | Open Subtitles | لكنَّ جدَّتنا كانت تعلم ،بأننا سنُصبح ساحرات ولم ترغب بتعريض هذا للخطر |
Büyükannem her zaman bizim geleceğimiz hakkında endişeliydi. | Open Subtitles | أعني، ما كانت جدَّتنا قلقة عليه بالضبط، وهو مستقبلنا |
Hepimiz annemi kurtarmak isterdik, Pheebs, fakat annem de Büyükannem de kaderi değiştiremeyeceğimiz söyledi. | Open Subtitles | كلنا كنّا نرغب بحماية والدتنا، فيبي... ولكن كلاً من والدتنا و جدَّتنا قالوا بأننا لانستطيع تغيير القدر |
Bizim için ikinci bir Büyükanne gibiydi. | Open Subtitles | لقد كنَّا نعتبرها جدَّتنا الثانية |
Gail Teyze Büyükanne'nin en iyi dostuydu. | Open Subtitles | الخالة " غايل " كانت أعز صديقات جدَّتنا. |
Şey, Phoebe ve ben henüz gençtik ve Büyükanne de aşırı korumacıydı. | Open Subtitles | لقد كنّا أنا و " فيبي " مراهقات و جدَّتنا كانت تحمينا بشدة |