suçları yüzünden cezasını çekmesini istediğim bu odada oturan bir adam. | Open Subtitles | رجل أريد ان يقدم للمحاكمة على جرائمه, والذي يجلس بهذه الغرفة. |
Bir parçası suçları için durup da onu cezalandırmamızı istiyor. | Open Subtitles | هناك جزء منه يريدنا ان نمسكه و نعاقبه عن جرائمه |
suçlarını tamamen itiraf etmeyen kimse için af geçerli olmayacak. | Open Subtitles | ولا أحد سيمنح العفو حتى يقدم شهادة كاملة عن جرائمه |
Ama cinsel suçlarının tavana vurduğu bir dönemde hırsızlık yapmış. | Open Subtitles | عدى أن أعلى جرائمه الجنسية قام بسرقة واحدة |
O ölmemizi istiyor. Bu yüzden, onun suçlarından bahsedemiyoruz. | Open Subtitles | يريدنا مـيـتـيـن حتى لا يمكننا التحدث عن جرائمه |
cinayetleri örtbas etmek için park kazalarını kullanan biriyle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع قاتل يستخدم حوادث المنتزة ليغطي جرائمه |
suçları tüm ayrıntılarıyla kabuslarına giriyordu ve gittikçe artan korkuyla ruhunun yaşayan cesedi acımasızca lanetleniyordu. | Open Subtitles | كل تفاصيل جرائمه كانت تراوده في كوابيسه لتزيد من رعبه و تطارده بلا هوادة مع موت روحه العائش معه |
Düzen Efendiliği'nden atıldı çünkü suçları ağıza alınamaz şeyler. | Open Subtitles | لقد نفي من قبل حكام النظام بسب جرائمه التي لا توصف |
suçları nasıl bunca zaman fark edilemedi? | Open Subtitles | كيف مرت جرائمه بدون ان يلاحظها احد لفترة طويلة؟ |
suçlarını ödemek için burada olmadığına göre hınçlarını benden alacaklardır. | Open Subtitles | إذا لم يتواجد هنا لدفع ثمن جرائمه فأنا سأتحملها جميعها |
- Uzman polisler, onun suçlarını işlediği bölgede yaşadığını söylüyorlar. | Open Subtitles | وتحليل الشرطة يقول أنه يعيش بالقرب من جرائمه |
Linda'yla sadece suçlarını yeniden yaşarken sevişebiliyor. | Open Subtitles | يستطيع ممارسة الجنس مع ليندا فقط عندما يزور مسارح جرائمه |
Başkente vardıklarında, Nute Gunray işlediği tüm savaş suçlarının hükmüyle yüzleşecek. | Open Subtitles | وهناك سيحاكم على جرائمه الكثيرة اثناء الحرب |
Ve her şeyi bir araya toplamaya başladı. suçlarının tarihçesi. | Open Subtitles | -وبدأ في نقل كل شيء إليه، إنها تمثّل تاريخ جرائمه |
Bugün, insanlık kendisini suçlarından dolayı sorumlu tutacak. | Open Subtitles | واليوم , الإنسانية تقوم بحجزه لأجل جرائمه |
cinayetleri tamamlamak, onu yaşatmanın tek yoluydu. | Open Subtitles | إكمال جرائمه أصبحت الطريقة الوحيدة التي تمكنها من ان تتمسك به |
Kitapta da görebileceğiniz gibi bulmacalara suç mahallerinin ayrıntılarını gizledi. | Open Subtitles | كما ترون في الكتاب فقد ترك تفاصيل محددة عن مسرح جرائمه في احجية الكلمات |
İşlediği suçlar çok zekice ve ayrıntılarına kadar planlanmış. | Open Subtitles | جرائمه في الغالب تكون ذكية و محكمة التخطيط |
Hatta bilinen tüm cinayetlerini yeniden oluşturdum kendim bizzat tüm giriş ve çıkışları adım adım yürüdüm. | Open Subtitles | و أعدت تمثيل جرائمه خطوه خطوه أنا أعرف هذا الرجل |
Onu bulacağız. Halka karşı işlediği suçların bedelini ödeyecek. | Open Subtitles | سنعثر عليه، وسيدفع ثمن جرائمه تجاه شعبنا |
Katil, kendi işlediği suçu soruşturuyor ve suçu bir seri katilin üzerine atıyor. | Open Subtitles | القاتل، يحقق في جرائمه ويلقي بلائمتها على القاتل المحترف والذي يتحراه في الأصل |
Öyle ama işlediği suçlardan dolayı hapse girmiş bir politikacının ismini verin. | Open Subtitles | و لكن اعطنا اسم واحد من السياسيين دخل السجن بسبب جرائمه |
Şüphesiz cinayetler esnasında kasetleri değiştirmek için vaktini harcadı. | Open Subtitles | ـ هو بالتأكيد لديه نقاط توقف خلال جرائمه لتبديل الأشرطة |
O tarihte bir önceki suçunu kanıtlayan hangi kanıtı buldunuz? | Open Subtitles | في ذلك التاريخ ما الادلة التي استعدتها من جرائمه السابقة؟ |
Polis dördüncü sembolün cevabını verirsek, cinayetlerin sona ereceğini düşünüyor. | Open Subtitles | الشرطة تعتقد أنه إذا نشرنا الأمر و أعطينا الحل للرمز الرابع سيتوقف عن جرائمه |
Bu suç üzerinden eğer suçlu bulunursa, ...kendisi uzun süreli bir hapis cezasına çarptırılacaktır. | Open Subtitles | جرائمه إن أثبتت إدانته ستوجه له عقوبة طويلة المدى |