Ve hayatımda ilk defa benden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettim. | TED | و شعرت لاول مرة في حياتي كنت جزءا من شيء اكبر من نفسي |
Böyle bir şeyin parçası olabildiğimiz için mutluyum. | Open Subtitles | فأنا أحب أن استطعنا أن نكون جزءا من شيء من هذا القبيل. |
Kim gerçek bir şeyin parçası olmak ister? Zeta. | Open Subtitles | من يريد أن يكون جزءا من شيء حقيقي؟ |
Ve ben daha önce hiç böyle bir şeyin parçası olmamıştım. | Open Subtitles | ولم أكن جزءا من شيء من هذا القبيل |
Daha büyük bir şeyin parçası olma fırsatı. | Open Subtitles | وهي فرصة أن تكون جزءا من شيء أكبر |
Hep düşündüm ki... böyle bir şeyin parçası olmaktansa keşke beni tekrar tekrar dövseydi. | Open Subtitles | في ذلك الوقت، فكرت... فضلت أن يضربني مجدداً عن أن أكون جزءا من شيء مثل هذا. |
Özel bir şeyin parçası olmak. | Open Subtitles | وأكون جزءا من شيء مميز |
Nasıl olur da annem ve Luke böyle bir şeyin parçası olabilirler? | Open Subtitles | كيف يمكن لأمي و(لوق) ان يكونا جزءا من شيء من هذا القبيل ؟ |