Yola çıkmadan önce sana vermem için bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم بأن أعطيها لك قبل أن يرحل |
Yola çıkmadan önce sana vermem için bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم بأن أعطيها لك قبل أن يرحل |
Sır tutmam için bana yemin ettirdi onun için hiçbir şey söyleyemezsin, anne. | Open Subtitles | جعلني أقسم على السرية , لذا لا يمكنكما قول شئ أمي |
Anne bu işin dışında kalmam için bana söz verdirdi. | Open Subtitles | أمي لقد جعلني أقسم له بأني سوف أبقى بعيدة عن كل هذا. |
Ben hapisten çıkmadan önce buranın anahtarlarını verip başka kargaşalara yol açmadan yakmam için bana söz verdirdi. | Open Subtitles | قبل أن أغادر السجن، أعطاني مفاتيح المكان و جعلني أقسم أن أحرقه قبل أن يسبب الكثير من الفوضى |
Kalbini kırmayacağıma söz verdirtti, yoksa beni çıplak elleriyle parçalayacak veya ağır konuşacakmış. | Open Subtitles | جعلني أقسم أن لا أكسر قلبك ابدا والا سيمزّقني إربا إربا أمّا بأيديه العارية أو بكلماته |
Yaptıklarımızı yabancılara asla söylemem için yemin ettirdi. | Open Subtitles | جعلني أقسم بألا أخبر أحد من الغرباء عن ما كنا نفعله |
bana yemin ettirdi ona hayır diyemedim. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم لم أستطيع أن أقول لا |
Sunil bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | سونيل جعلني أقسم على ذلك |
Kimseye söylememem için bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | جعلني أقسم أن لا أخبر أحد |
Bill hiç kimseye söylememem için bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | (بيل) جعلني أقسم أنني لن أخبر أي أحد |
bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم |
Aldım. Ama sana söylememem için bana söz verdirdi. | Open Subtitles | لكنه جعلني أقسم على ألا أقول لك شيئاً |
bana söz verdirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم على هذا. |
Cadmus bana söz verdirtti. | Open Subtitles | (كادموس) جعلني أقسم لإبقاء هذا سرا |
...fakat bu sabah onay alana kadar gizli tutmam için yemin ettirdi. | Open Subtitles | ولكن حتى تأكدت هذا الصباح جعلني أقسم ألا اخبر احدا |