Şu ana kadar, hiç bir hükümetin Bu rüyaları gerçekleştirecek gücü olmadı. | Open Subtitles | لأنه إلى الآن، أي حكومة تملك السلطة تستطيع جعل هذه الأحلام حقيقة |
Aile değerleri, Greg. Bu ülkeyi böyle harika yapan Bu. | Open Subtitles | قيم أسريه يا جريج, هذا ما جعل هذه البلد عظيمه. |
Sadece Bu Cuma'nın son iki Cuma gibi olmasını engellemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط المحاولة في الحول دون جعل هذه الجمعة تغدو كسابقتيها |
Tüm olanlara rağmen, ben Bu olayı bir suç davasına çevirmek istemiyorum. | Open Subtitles | ورغم ما حدث أنا لست مهتمة من جعل هذه المشكلة قضية جنائية. |
Oldukça sıkıcı duruyor ama oyunlar bunu inanılmaz derecede ilginç hale getirebiliyor. | TED | هذا يبدو مملاً بشكل هائل, لكن الألعاب قادرة على جعل هذه العملية اجبارية بشكل لا يصدق. |
Bu yüzden evrimin numarası, Bu manzaraları güzel yaparak, onların sizi kendisine çekmesini sağlamak ve sizin sadece onlara bakıp keyif almanızdır. | TED | إذاً براعة نظرية التطور هي في جعل هذه المناظر جميلة بحيت تتمتع بمغناطيسية تمنحك السعادة بمجرد النظر إليها. |
Bu teorilerin anatomik açıdan gerçekçi olması lazım. | TED | عليكم جعل هذه النظريات واقعية بمصطلحات تشريحية. |
Beynin Bu bölgelerini tekrar glikoz kullanımına açabilir miyiz? | TED | هل يمكننا جعل هذه المناطق من الدماغ تستخدم الجلوكوز من جديد؟ |
Kamu sektöründe Bu çeşit farklılıkları yapmaya istekli destekciler ile karşılaştık. | TED | لقد التقينا بطل في جميع أنحاء القطاع العام حريصة على جعل هذه الأنواع من الاختلافات. |
Mesleğimizdeki tüm numaraları Bu ilaçları finansal varlıklara dönüştürmek için kullanıp kullanamayacağımıza bakalım. | TED | لنرى ما إذا كان بإمكاننا استعمال جميع حيل التجارة لإكتشاف طريقة جعل هذه الأدوية عبارة عن أصول مالية. |
Bu çalışmaları hâlen gerçekleştirmekte olduğumuz için, hâlâ çoğunlukla sezgi ve sır alemi içinde çalışıyoruz. | TED | بما أننا لانزال في طور جعل هذه المشاريع حقيقة، إننا لا نزال نعمل بشكل كبير في عالم الحدس و الغموض. |
Bu farklı sonsuzlukları saf dışı ederek, onlarsız bir matematik yapmayı denediler. | TED | وقد حاولوا جعل هذه النهايات المختلفة لا علاقة لها، لكي تعمل الرياضيات بدونهم بطريقة ما. |
Bu yerleri dokunulmamış gibi sunmak çok fazla emek istiyor. | TED | يتطلب جعل هذه الأماكن تبدو بِكْرَاً، جهداً كبيراً. |
Ve Bu şirkette yaptığımız işlerden birisi de şuydu; acaba Bu biyosferleri en küçük hangi boyutta yapabilirdik? Ve bunlarla ne yapabilirdik? | TED | وأحد الأشياء التي قمنا بها كان محاولة تحديد مدى إمكان جعل هذه البيوسفارات صغيرة. وماذا يمكن أن نفعل بهم؟ |
15 yıl ve birçok seferin ardından, şu an bile hiçbir insan Bu egzotik derin yüzayaltı mikroplarının bir tanesini alıp petri kabında büyütmedi. | TED | حتى الآن، 15 سنة وعدة بعثات بعدها، لم يقدر أي إنسان قط على جعل هذه الميكروبات الغريبة تنمو في طبق بتري. |
Beraberce, Bu şehri saygın halkımız için güvenli hale getirebiliriz. | Open Subtitles | معاً، نستطيع جعل هذه المدينة آمنة للناس المحترمين |
Beraberce, Bu şehri saygın halkımız için güvenli hale getirebiliriz. | Open Subtitles | معاً، نستطيع جعل هذه المدينة آمنة للناس المحترمين |
Mata kardeşler, öldüler... çünkü onlar Bu şehri batırıyorlardı. | Open Subtitles | إخوة ماتا لقد ماتوا لانهم كانوا يريدون جعل هذه المدينة تحت الأرض |
Bu şehri yaşanabilir hale getirebilmem için? | Open Subtitles | حتي انجز هذه المهمة الصعبة أي جعل هذه المدينة ملائمة للعيش |
Ve sonuç olarak Bu ailelere kızlarını huzura kavuşturabilmeleri için izin verebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك المساعدة في جعل هذه العائلات يرحن بناتهن. |