ويكيبيديا

    "جلستي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oturdun
        
    • oturup
        
    • oturur
        
    • seans
        
    • seansım
        
    • oturursan
        
    • oturmaz
        
    • seansımı
        
    Dışarıya çıktın, salıncağa oturdun ve ben de sana battaniye getirmeye gittim çünkü sen o katatonik, tuhaf yerden ayrılmayı reddettin. Open Subtitles لقد ذهبتي للخارج و جلستي على الأرجوحة و ذهبت أنا للداخل لأحضر الغطاء لأنكِ رفضت الدخول و كنتِ في حالة غريبة
    - Aşağı indin, salıncağa oturdun. İçeri girmek istemediğin için battaniye getirecektim. Open Subtitles لقد نزلتي للأسفل و جلستي على الأرجوحة و ذهبت أنا لإحضار الأغطية
    O vagonda oturup onu boğana kadar suyun altında tuttun. Open Subtitles و أبقيتها تحت الماء بينما جلستي في العربة حتى أغرقتها
    - Bak, sadece oturup beni dinlersen bu iş daha kolay olacaktır. Open Subtitles . سيكون الامر افضل كثيرا اذا جلستي هنا واصغيتي الي ما ساقوله
    Hayatım, bu gecelik yanımda oturur musun? Open Subtitles قرة عيني... هلا جلستي بقربي، فقط لليلة ؟
    Bilgisayarıma gizlice girip dosyalarımı açıp, seans notlarımı okuduktan sonra inanmıyorum. Open Subtitles ليس بعد أن خرقت حاسوبي وفتحت ملفاتي وقرأت ملاحظات جلستي
    seansım bittikten sonra muayenehaneden ayrıldığımda önümde bir taksi durdu kapı açıldı ve bir kadın ayağı göründü. Open Subtitles حين غادرت طبيب الأسنان بعد جلستي توقفت سيارة أجرة وفتح الباب وقدم امرأة بدأت بالنزول
    Televizyona o kadar yakın oturursan kör olursun. Open Subtitles هي ,انت تعلمين انه لو جلستي بهذا القرب الى التلفزيون سوف تصبحين عمياء
    Pekâlâ, oturmaz mısın? Open Subtitles لذلك هلّا جلستي ؟
    Summerholt'da mı? Bu yüzden mi Dr. Garner seansımı iptal etti? Open Subtitles في سمرهولت هل لذلك دكتور جارنر ألغى جلستي
    Sinemadaki o kadar boş koltuk dururken neden benim yanıma oturdun? Open Subtitles في سينما مليئة بالكراسي الشاغرة ... لماذا جلستي بجانبي؟
    Ama az önce pastanın üstüne oturdun. Open Subtitles ولكن ايضاً .. لقد جلستي على الكعكة
    Ama az önce pastanın üstüne oturdun. Open Subtitles ولكن ايضاً .. لقد جلستي على الكعكة
    Ama sakince oturup sabırlı olursanız, ben ve benimkiler, siz farkına bile varmadan buradan gitmiş olacağız. Open Subtitles ولكن إذا جلستي متماسكة وصبورة .. أنا ورفاقي سنخرج من هنا قبل أن تعرفي ذلك
    Sadece oturup... söyleyeceklerimi dinlerseniz; bu iş daha kolay olacaktır. Open Subtitles سيكون الامر افضل كثيرا اذا جلستي هنا واصغيتي الي ما ساقوله
    - Bilmiyorum, anne. oturup babamın seni davet etmesini ya da aramasını falan bekleyeceksen ilelebet bekleyebilirsin. Open Subtitles لا أعلم يا أمي ، إذا جلستي تنتظرينه يدعوكِ أو يتصل بكِ أو يخبركِ ما الذي يجب فعله
    Dani, oturur musun lütfen? Open Subtitles داني ، هلا جلستي قليلا من فضلك؟
    Hayatım, bu gecelik yanımda oturur musun? Open Subtitles قرة عيني... هلا جلستي بقربي، فقط لليلة ؟
    Şuraya oturur musunuz lütfen? Open Subtitles هلا جلستي هنا ، من فضلك ؟
    Bu iki farklı fizik terapi için bir seans içerir. Open Subtitles هذا يغطي جلستي علاج جسديّة مختلفة
    Bilgisayarıma gizlice girip, dosyalarıma bakıp seans notlarımı okuduktan sonra artık sana inanmıyorum. Open Subtitles "لم أعد أصدق ذلك" "ليس بعد أن خرقت حاسوبي وفتحت ملفاتي وقرأت ملاحظات جلستي"
    Yarına kadar terapi seansım yok, doktor. Open Subtitles جلستي العلاجيه اليست غدا ،دكتور
    Sürekli kenarda oturursan hiç arkadaş edinemeyeceksin. Open Subtitles لن تنشئي صداقات اذا جلستي في الخطوط الجانبيه دائما
    Dr. Burke oturmaz mısınız? Open Subtitles هلاّ جلستي هنا دكتورة (بوركي)؟
    Dünkü seansımı düşünüp duruyorum. Open Subtitles ظللت أراجع جلستي أمس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد