Elektriksiz ve yapay ışık olmadan gökyüzü çok güzel görünüyor. | Open Subtitles | بدون الكهرباء و الضوء الأصطناعي . السماء تبدو جميلة جداً |
Afedersiniz. çok güzel çiziyorsunuz. Küçük kızımı da çizer misiniz? | Open Subtitles | المعذرة، أنت تقومين بأعمال جميلة جداً هلا ترسمين ابنتي الصغيرة |
Tom çok güzel kokuyor, çoğu oğlan gibi peynir kokulu değil. | Open Subtitles | رائحة توم جميلة جداً, ليست من العصور القديمة مثل بعض الأولاد. |
Çalışmıyorken Çok güzelsin, Ruthie. | Open Subtitles | أنتِ جميلة جداً خارج أوقات العمل يا روثي |
Madem karın o kadar güzel neden şu an benimlesin? | Open Subtitles | إذا ، إذا زوجتك جميلة جداً لماذا انت هنا معي |
Sonra Pazar günü gelip seni göreceğim ve eğer iyi olursan Noel'de sana Çok hoş bir hediye vereceğim. | Open Subtitles | و في يوم الأحد سأأتي و أراكِ. و ثم إذا كنتِ جيدة جداً في الكريسماس سأهديكِ هدية جميلة جداً. |
Acemi şansım sayesinde çok güzel bir kır faresi buldum. | Open Subtitles | حسناً، بواسطة حظٍ تامّ، وجدتُ مُصادفة زبابيّات شجر جميلة جداً. |
Acemi sansim sayesinde çok güzel bir kir faresi buldum. | Open Subtitles | حسناً، بواسطة حظٍ تامّ، وجدتُ مُصادفة زبابيّات شجر جميلة جداً. |
Burada sizlere gösterdiğim resimlerin çoğu gerçekten çok güzel, ama aynı zamanda çok güçlüler. | TED | وكثير من الصور التي عرضتها لكم هنا جميلة جداً لكنّها أيضاً قوية جداً |
Aslında Kamboçya'nın çok güzel bir alanı, pirincin büyüdüğü bölge. | TED | في الواقع أنها منطقة جميلة جداً في كمبوديا، حيث يُزرع الأرز. |
çok güzel bir akşamdı ve oldukça keyif aldım. | Open Subtitles | لقد كانت أمسية جميلة جداً و قد استمتعت بها |
çok güzel değildi ama hoş bir kıza benziyordu. | Open Subtitles | هي ما كانت بنت جميلة جداً لكنها تبدو مثل البنت اللطيفة |
Evet, evet. Evet, evet güzel! çok güzel. | Open Subtitles | نعم، نعم نعم، جميلة جداً جميلة جداً فقط لحظة واحدة |
Evet, en iyi çizimlerinden biriydi. çok güzel bir nü çalışması. | Open Subtitles | نعم كانت أحد رسومه المفضلة كانت جميلة جداً ، العارية |
Evet, çocuklar bu çok güzel bir gemi. Bence siz onunla batmalısınız. | Open Subtitles | حسناً يا أولاد، لقد كانت سفينة جميلة جداً أعتقد أنكم يجب أن تهلكوا معها |
Gerçekten de çok güzel. | Open Subtitles | إنها جميلة جداً يا أمي , حقاً إنها جميلة جداً |
Salyaları akan Amerikan oğlan tercümesi yapabilirim. Çok güzelsin dedi. | Open Subtitles | أستطيع أن أترجم بالأمريكية ترويل الصبي الذي يقول إنكِ جميلة جداً |
Röntgen doğanın ne kadar güzel olabileceğini gösteriyor. | TED | واشعة اكس تظهر كيف يمكن للطبيعة ان تكون جميلة جداً |
Ama aslında Çok hoş bir kızdır. Sarhoş olduğunda. Hadi gidelim. | Open Subtitles | لكنها فى الحقيقة بنت جميلة جداً عندما تكون سكرانه ,هيا بنا |
Tanrım, çok tatlı. Sana ilgi duyduğu açık. | Open Subtitles | إنها جميلة جداً ، ومن الواضح أنها معجبة بك |
çok iyi biri. Çok güzeldir. İngiltere'de eğitim almış. | Open Subtitles | إنسانة جيدة جداً, جميلة جداً تعلمت فى إنكلترا |
Doğduğunda, Bayan Scarlett da çok güzeldi, ama bu kadar değil. | Open Subtitles | بالطبع، السيدة سكارليت كانت جميلة جداً عند ولادتها، لكن ليس مثلها |
Burada gerçekten güzel ve mavi elbiseli bir kız gördünüz mü? | Open Subtitles | ألم يحدث أن رأيتي فتاة جميلة جداً ترتدي فستان أزرق, مرت من هنا؟ |
Onlar o kadar güzel ki! Ve nefesleri nane kokuyor. | Open Subtitles | إنها جميلة جداً و رائحة أنفاسها كرائحة النعناع |
Yüzüne bir bakalım. çok güzel, çok sevimli bir şeysin. | Open Subtitles | لننظر إلى وجهك، لطيف جداً أنت جميلة جداً لننظر |
Omuzların biraz fazla geniş, ama onun dışında oldukça güzel. | Open Subtitles | الكتفين عريضين قليلاً لكن غير ذلك , جميلة جداً |