Fotoğrafları ve röntgenlere göz atıp cinsiyet ve yaşı teyit edebilirmiyim diye bakarım. | Open Subtitles | سأتفحص الصور و الأشعة السينية لأرى إن كان بإمكاني تحديد عمره و جنسه |
Kötü cinsiyet, kötü yaş. Çok uzak, fazla masraflı olur. | Open Subtitles | جنسه غير مناسب, ولا عمره وهو بعيد للغاية, ويكلف الكثير |
Henüz Cinsiyetini bile bilmiyorum. Yapma 5 aylık hamilesin hiç giysi almadın mı? | Open Subtitles | لم نعرف جنسه بعد , كيف ذلك أنتى حامل فى خمس شهور ولم تشترى ملابس للطفل بعد |
Buna karşı olan oğlunu zorla, bıçak altına yatırıp, onun Cinsiyetini değiştirmek? | Open Subtitles | لذا قُمت بإجباره رغماً عنه بان يذهب إلى السكين ويقوم بتغيير جنسه ليكون لديك إبنة بدلاً من إبن والذي بدوره مثلي الجنس ؟ |
Hayır, asıl hastamın bu utanç kaynağının merkezinde Cinsiyeti yatıyor. | Open Subtitles | لا . نوع جنسه يعتبر أساسي للعار هذا شعور مريضي |
Aslında biz de çok şey bilmiyoruz. Yaşı, Cinsiyeti ya da geçmişi hakkında hiçbir bilgi yok. | Open Subtitles | حسناً نحن لا نعلم الكثير عنه ليس لدينا فكره عن عمه او جنسه او خلفيته |
Bir vampirin en belirgin özelliklerinden biri sabırdır, özellikle de kendi türünden olanlara karşı. | Open Subtitles | اذا كان مصاص الدماء لدية شىء مميز فانه الصبر خصوصا مع هؤلاء الذين من جنسه |
İnsanlar bir grup geri zekalıdır. Umarım bir verem salgını bütün türünü tüketir. | Open Subtitles | البشر عباره عن باقه من الهزات اتمني ان تمسح الكوارث جنسه |
Ama biliyordum ki birgün kendi türüne geri dönmek zorunda kalacaktı. | Open Subtitles | ولقد كنت أعلم أن هناك شخص ما سيعود يوماً ما إلى أبناء جنسه |
Ölüm saatine ya da cinsiyet ayrımına... yardımcı olmayacak. | Open Subtitles | ها لن يساعدنا فى الوصول الى جنسه او هويته |
Bugünkü konuşmamızda ise sizlerden transeksüel bir bireyi doğuştan ona verilen cinsiyet ile kendi karakteri ve kişilik algısı eşleşmeyen biri olarak düşünmenizi istiyorum. | TED | لكن بالنسبة لمحادثة اليوم، أريدكم أن تفكروا في التحول الجنسي كشخص ما تم تقييم جنسه في الميلاد بما لا يتناسب معه مع من هم كالبشر وإحساسهم بالذات. |
Adam haklı Gururlu Jack gece cinsiyet değiştirdi. | Open Subtitles | (لقد أوضح أن (كبرياء جاك ! . قد تغيّر جنسه بين ليلة وضحاها |
Telepatik güçleriyle Saleem, gece yarısı çocuklarından oluşan - suya daldırıldığında Cinsiyetini değiştiren bir çocuk ve çok dilli yapışık ikizleri içeren geniş bir ağ ile bağlantı kuruyor. | TED | مع سلطاته في التخاطر، يقيم سليم اتصالات مع أطفال منتصف الليل بما في ذلك الرقم الذي يمكن أن يكون خطوة عبر الزمن والمرايا، الطفل الذي يغير جنسه عند غمره في الماء، والتوائم الملتصقة متعددة اللغات. |
Bir insanımız olduğunu ve bir kişinin bir ürün veya hizmet hakkında bir seçim yaptığını, bu kişinin Cinsiyetini elbette bilebilirim ama diğer demografik özelliklerini, yaşadıkları yeri, gelirlerini ve diğer şeyleri bildiğimizi hayal edin. | TED | تخيل وجود شخص ما تعلم أنه يختار شيئاً ما كسلعة أو خدمة، يمكنني معرفة جنسه طبعاً ومعلومات أخرى كمكان إقامته ودخله وغيرها. |
Cinsiyetini bilmiyoruz sonuçta. | Open Subtitles | أو هي ليست بضفدعتي نحن حقا لا نعرف جنسه |
Onun Cinsiyeti de iyiliği de bende yok. | Open Subtitles | إني لا أشارك جنسه ولا طيبة قلبه |
- Cinsiyeti belli mi? | Open Subtitles | و هل تعلمين جنسه بعد ؟ |
Cinsiyeti kafamı allak bullak edenin. | Open Subtitles | ذلك الذي جنسه يحيرني |
Kendi türünden birini öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | ؟ لقد قال بأنه قتل أحدا من بني جنسه |
Kendi türünden biri tarafından öldürülmüş gibi gözükmeli. | Open Subtitles | يجب أن يبدو وكأنه قتل من قبل أبناء جنسه |
Ama çocukları kurtuldu ve insanların köleleştirdiği kendi türünü onların boyunduruğundan kurtarmak üzere büyüdü. | Open Subtitles | ... لكن أبنهما بقي علي قيد الحياة ... و تم تربيته علي تحرير أبناء جنسه من سلاسل العبودية |
Her birinizin kendi türüne özgü güçlü ve zayıf yanları var. | Open Subtitles | حيوانات برية كلٍ منهم له مناطق قوّته وضعفه على حسب طبيعة جنسه. |
Bu duppy, bu zenci gibi kendi ırkını yüceltecek Libyalı olmadığı zaman ırkımızın sonu işte böyle olacak. | Open Subtitles | هذا الزنجي هو ما سيحلّ بقومنا ، مالم يكن هنالك أحد مستعدٌ لتوجيهه من أهل جنسه .. |