Juliet, Güney pasifikteki yıllık orgazmını kesip gelmeyecektir ve oğlanları da biliyorsun. | Open Subtitles | جولييت لن تستعمل سنواتها الطويله للنشوة الجنسيه في جنوب المحيط الهادي واخواني |
Amerikan Yerlileri ile Güney Pasifik mimarisinin hava fotograflarını topladım; sadece Afrikalılarınkiler fraktaldı. | TED | بدأت بجمع صور فضائية لفن العمارة لسكان أمريكا الأصليين و جنوب المحيط الهادي, وحدها العمارة الافريقية كانت تحوي كسريات. |
Direktörün Güney Pasifik'te çekilen harika bir denizanası görüntüsüne istinaden bu sahne için bir vizyonu vardı. | TED | وقد كان للمخرج رؤية لهذا المشهد استنادا إلى بعض اللقطات الرائعة لقنديل البحرفي جنوب المحيط الهادي |
Yakınlarda Güney Pasifik adası Tonga'ya kambur balinalarla yüzmek için gittim. | TED | سافرت مؤخراً إلى جزيرة تونجا جنوب المحيط الهادئ لأسبح مع الحيتان الحُدب. |
Plan, Güney Pasifik'i hayali karelere bölmek, ve her kareyi aramaktı. | Open Subtitles | بالإتقان التقليدي , الخطة كانت تقسيم جنوب المحيط الهادي إلى مساحات والبحث فى كل مساحة |
Sayısız gece ve gündüzler boyunca, Güney Pasifik'i karış karış aradık. | Open Subtitles | لأيام وليالي لانهائية بحثنا فى جنوب المحيط الهادي |
Güney Pasifik. Orada yaşıyorum. Etnoloğum. | Open Subtitles | .جنوب المحيط الهادئ، حيث أعيش أنا عالم بالأعراق البشرية |
- Evet, şey 44'te Güney Pasifik'te Seabees'teydim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ في جنوب المحيط الهاديِ في سيابيس |
Aslına bakarsan Güney pasifikteki küçük bir adadan geldim. | Open Subtitles | في واقع الأمر ، لقد جئت من جزيرة في جنوب المحيط الهادئ |
Güney pasifikteki tropikal bir adadan geldim | Open Subtitles | لقد أتيت من جزيرة استوائية في جنوب المحيط الهادئ |
Güney Pasifiğe 15 günde varırsın. | Open Subtitles | أبحرْ إلى جنوب المحيط الهاديِ في 15 يومِ. |
Ve hayatının geri kalanını Güney Pasifik'te bir adada geçireceksin, öyle mi? | Open Subtitles | لذا، أنت سَتبقى بقية حياتكَ على جزيرةِ في جنوب المحيط الهاديِ؟ |
Biraz sonra , Güney pasifiğe iniş yapacağız. | Open Subtitles | سنرتطم بالمياه في جنوب المحيط الهاديء بعد وقت قصير |
Eğer Japonların Güney Pasifik'e ilerlemelerini durduracaksak, işte tam burada yapmalıyız. | Open Subtitles | لو اوقفنا تقدّم اليابانيين إلى جنوب المحيط الهادي نكون قد عملنا بشكل صحيح هناك. |
Güney Pasifik'in yanında cehennemin lafı bile olmaz. | Open Subtitles | جنوب المحيط الهادىء اكثر حرارة من الجحيم |
Güney Pasifik'teki Kiribati adasındayım. | Open Subtitles | أنا على تلك الجزيرة في جنوب المحيط الهادي المسماة كرباتيا |
Rusi'nin resifiyle Güney Pasifik'teki diğer resiflerle en büyüğünden başlayarak karşılaştırmaya ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | نحتاج لمقارنة شعبة روسي المرجانية إلى الشعب المرجانية الأخرى عبر جنوب المحيط الهادي كله بدأنا بالأكبر منهم كلّهم |
Güney Pasifik'teki tüm mercan resiflerine dalma ihtimali biraz bir hayali gerçekleştirmek gibiydi. | Open Subtitles | الفرصة لغوص الشقّ المرجاني عبر كلّ جنوب المحيط الهادي كان قليلا مثل حلم قد تحقق |
Çünkü denizaltımla onları Güney Pasifiğin her yerinde avlıyorum. | Open Subtitles | أنا أَتعقّبُهم في جميع أنحاء جنوب المحيط الهادي في غوّاصتِي |
Güney Pasifik'te şölen zamanı, orada hindistan cevizinin tadına bakabilirsiniz çocuklar. | Open Subtitles | إنه وقت المرح جنوب المحيط الهادي، حيث يمكن أن تتذوقوا لحم جوز الهند يا أولاد. |