ويكيبيديا

    "جواز سفره" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • pasaportunu
        
    • Pasaportu
        
    • pasaport
        
    • Pasaportunda
        
    • Pasaportuna
        
    • pasaportuyla
        
    • Pasaportunun
        
    • Pasaportundaki
        
    • pasaportla
        
    Laurent ve Georges. İnmeye hakkı vardı. Ama komutan pasaportunu gemide bıraktı. Open Subtitles لولا أن كابتن السفينة قد قام بحجز جواز سفره عند بوابة الخروج
    Gariptir ki, bu olayda sanıklardan birinin annesi oğlunun Suriye'ye gitmeyi düşündüğünü öğrenmiş ve onun pasaportunu saklamış. TED كنوع من العرض الكوميدي في هذه الحالة والدة أحد المتهمين تبين لها أنه كان مهتما بالذهاب إلى سوريا وأخفى جواز سفره
    Pasaportu buraya dönmenin haricinde hükümsüz kılınmış. Open Subtitles و جواز سفره تم إلغاءه ما عدا إذن بالعودة إلى الولايات المتحدة
    Harry Tasker'in cüzdanı, Harry Tasker'in Pasaportu, bilet koçanı. Open Subtitles لدينا محفظة نقود هارى تاسكر جواز سفره.. بقايا بطاقه
    Kimsenin pasaport resmi bu kadar güzel olmamalı. Open Subtitles لا أحد يفترض أن تكون صورة جواز سفره بتلك الروعة.
    Pasaportunda 5 tane İsrail mührü var. Open Subtitles حسنا ، لديه خمسة أختام أسرائيليه في جواز سفره
    Talep etseydin Pasaportuna el koyardım. Beni her konuda bilgilendir demiştim. Open Subtitles لو طلبت كنت سحبت جواز سفره لقد قلت لك أن تبقيني مطلعاً
    pasaportunu aldı, galiba yurt dışında. Open Subtitles أخذ جواز سفره لذا أعتقد أنه ما وراء البحار
    pasaportunu. - Böylece ülkeyi terk edemez. Open Subtitles في الحقيقة، حصلت على جواز سفره لذا هو لا يستطيع ترك البلاد.
    Aynı zamanda onlar, "Saudi Telecoms"ta bir mühendis olan, Abdulaziz Alomari'nin peşine düştüler ki; Alomari, Denver'da okurken pasaportunu kaybetmişti. Open Subtitles تعقبوا عبد العزيز العمرى أيضا، وهو مهندس بالإتصالات السعودية، وفقد جواز سفره أثناء دراسته فى دينفير
    "Ona bir domuz gibi davranan ve üstünde çavuş arması taşıyan adam, ondan pasaportunu göstermesini istedi." Open Subtitles الرجل الذي وصفه بأنه خنزير ويحمل رتبة ضابط 'طلب منه رؤية جواز سفره
    pasaportunu iade etmeye ve bir kefalet senedi vermeye hazırdır. Open Subtitles إنّه مستعد لتسليم جواز سفره ويقدم على سند كفالة
    İddiaya varım Saddam şimdi o saray senin bu saray benim kaçıyordur.... ...pasaportunu arıyordur. Open Subtitles جيد ، أراهنكم أن صدام يهرب الآن من قصر إلى قصر وهو يحاول أن يجد جواز سفره
    Harry Tasker'in cüzdanı, Harry Tasker'in Pasaportu, bilet koçanı. Open Subtitles لدينا محفظة نقود هارى تاسكر جواز سفره.. بقايا بطاقه
    Barikatlarımızdan birinden kaçtığında Pasaportu sırt çantasında bulundu. Open Subtitles جواز سفره وجد في حقيبة ظهره عندما هرب من أحد حواجز طرقنا
    Pasaportu yukarıdaki komidindeki çekmecede. Open Subtitles جواز سفره في الأعلى في درج الجواب الخاص بي
    Tüm konukların pasaport kayıtlarını istiyorum ve ayrıca 48 saatt içinde giriş-çıkış yapan herkesin bilgisini de getirin. Open Subtitles هناك شخص ما في الخارج يقول بأن شخص في الغرفة المجاورة مفقود، و هذا هو جواز سفره
    Eşleşme sağlanamadı. Biyometrik eşleme olmuyor. Bu pasaport onun değil. Open Subtitles البيانات البيومترية غير متطابقة، هذا ليس جواز سفره
    Pasaportunda Ürdün damgası var. İlk sınırı bile geçemeyiz. Open Subtitles جواز سفره عليه ختم أردني لن نجتاز الحدود الأولى
    Birisi Pasaportuna teşkilât güvenlik belgesi işlemiş. Open Subtitles شخصاً ما أصدر له تصريح أمني على جواز سفره
    Çünkü pasaportuyla bir ay karada dolaşmak için, bir işi olduğunu ispat etmek zorundaydı. Open Subtitles ليتم انزاله لمدة شهر لكن من دون جواز سفره كان عليه بأن يثبت بأن لديه عملاً
    Patronunun onu işe alacağını ama bunun için Pasaportunun ve bütün bilgilerinin gerektiğini söyledi. Open Subtitles قائلاً بأن رئيسه قد قبل بتوظيفه لكنه يحتاج الى جواز سفره لكي يتأكد من شخصيته
    Pasaportundaki sosyal sigorta numarasını kontrol ettik ve bil bakalım ne bulduk. Open Subtitles تأكدنا من رقم الضمان الإجتماعى على جواز سفره.. وحزر مـاذا؟
    Kırmızı pasaportla seyahat ediyormuş. Open Subtitles بإستعمال جواز سفره الخاص لقد كان يسافر كمدني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد