Demek öyle. Artık senin için yeterince iyi olamayacağıma benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنني لن أكون جيداً كفاية بالنسبة لك بعد الآن |
Bender, bu dünya senin için yeterince iyi değil. | Open Subtitles | هذا العالم ليس جيداً كفاية لشخص مثلك يا بيندر |
yeterince iyi olmadığını düşündüğüne inanıyorum. | Open Subtitles | أظن أنك تظنك أنك لست جيداً كفاية. لكنك جيد كفاية. |
Sence bize Serb'in malları nerede sakladığını söyletecek kadar iyi becermiş misindir? | Open Subtitles | هل تظن أنك تضاجعها جيداً كفاية لتخبرك أين يملك الصرب منزلهم المخبأة ؟ |
- Bu yetmez efendim. - Hepsi mazide kaldı. | Open Subtitles | هذا ليس جيداً كفاية - هذا كله جزء من الماضي - |
Seni korumak için yeterince iyi değil miyim? | Open Subtitles | .. هل أنا لست جيداً كفاية لأحميك ؟ |
Benim ellerimde ölmek için yeterince iyi değilsin! | Open Subtitles | . لست جيداً كفاية لتموت علي يديّ |
Programı için yeterince iyi değildim. Ama beni yine de kabul etti. | Open Subtitles | لم أكن جيداً كفاية لدخول برنامجه |
Benim için yeterince iyi olmanı istiyor. | Open Subtitles | يريدك أن تكون جيداً كفاية لدعمي |
Senin için yeterince iyi olmadığımı sadece bildiğimden emin olmak istedin. | Open Subtitles | لذا، أردتِ مني أن أعرف وحسب ... أنّي لم أكن جيداً كفاية لكِ |
Seçilmek için yeterince iyi değilmişim. | Open Subtitles | لستُ جيداً كفاية لأحصل على عرض |
Çünkü sen yeterince iyi değilsin. Tıpkı baban gibisin. | Open Subtitles | لست جيداً كفاية أنت مثل والدك |
Senin için yeterince iyi olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنني لست جيداً كفاية لك |
Ölüm bile yeterince iyi değil. | Open Subtitles | حتى الموت ما كان جيداً كفاية |
yeterince iyi değil! | Open Subtitles | هذا ليس جيداً كفاية |
yeterince iyi değil. | Open Subtitles | ليس جيداً كفاية |
Onu, nerede yaşadığımızı bilecek kadar iyi tanıyormuşsunuz ama. | Open Subtitles | أنت تعرفينها جيداً كفاية لتعرفي أين نسكن |
Onu, nerede yaşadığımızı bilecek kadar iyi tanıyormuşsunuz ama. | Open Subtitles | أنت تعرفينها جيداً كفاية لتعرفي أين نسكن |
İşimi yapacak kadar iyi değildim. | Open Subtitles | انظر، لم يكن جيداً كفاية لتمارس عملي |
- Bu yetmez efendim. - Aklım almıyor. | Open Subtitles | هذا ليس جيداً كفاية يا سيدي - لا يمكن أن يكون معقولاً - |
- Hayır, hayır bu yetmez! | Open Subtitles | كلا ، لا ، انه ليس جيداً كفاية! |
Bu yeterli değil. | Open Subtitles | هذا ليسَ جيداً كفاية لا استطيع" ليست جيدة كفاية" |