Benim ona iyi ve sorumlu kararlar nasıl alınır, öğretmem gerek. | Open Subtitles | علىّ تعليمها كيف تأخذ قرارات جيدة و مسؤولة |
Ama iyi ve güvenilir biri olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لكنني أحكم عليك بأن تكون بيضة جيدة و بالتالي أنت جدير بالثقة |
İyi ve kötü haberlerim var. İyi haber, hemen inişe geçiyoruz. | Open Subtitles | لدى أخبار جيدة و أخبار سيئة الأخبار الجيدة هى أننا سنهبط فى الحال |
Harika olur. İyi bir potensiyeliniz olduğunu düşünüyoruz. Zamanlamanız mükemmel. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن لك موهبة جيدة و لك توقيت عظيم |
Eğer her yer gibiyse, iyi bir terbiye ve düzgün muhabbet. | Open Subtitles | حسناً مثل كل الأماكن الآخرى أخلاقٌ جيدة و بعض المحادثة اللائقة |
Böyle giyindim çünkü Hem iyi hem kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أنا أرتدي هذه الملابس لأنه لدي أخبار جيدة و سيئه |
Amerikan eğlence anlayışına özgü iyi ve yararlı şeyler mi pazarlıyorlar yani? | Open Subtitles | يظنون بأنهم يبيعون سلعة جيدة و مضحكة للأمريكيين؟ |
Keşke cevabı da aynı derecede iyi ve basit olabilseydi. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون الإجابة جيدة و صريحة |
İyi ve kötü haberlerim var. | Open Subtitles | حسناً , هناك اخبار جيدة و اخبار سيئة |
Dindar kesime göre, iyi ve kötü varlıklar var. | Open Subtitles | كانت للأديان كيانات جيدة و سيئة |
İyi ve mutlu hissediyorum. | Open Subtitles | لا بأس أشعر أنني بحالة جيدة و سعيدة |
Her şeyin iyi ve kötü yanları vardır. | Open Subtitles | هنالك جوانب جيدة و سيئة لكل شيء |
Yani hepimiz iyi ve deprasyonda olduğumuza göre, ne yapıyoruz? | Open Subtitles | ...إذاً و الآن بما أننا جميعا بحالة جيدة و نشعر بالإكتئاب ما الذي ينبغي علينا فعله ؟ |
Hibat, iyi ve kötü haberler var. | Open Subtitles | هبات ، لدي اخبار جيدة و اخبار سيئة |
Aslında iyi ve kötü derken... | Open Subtitles | عندما تقول يوجد اخبار جيدة و سيئة فإن دماغك يحاول موازنة... |
Bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce hangisini duymak istersin? | Open Subtitles | لدى أخبار جيدة و أخبار سيئة أيهما تحب أن تسمعه أولا ؟ |
Tek ihtyiacımız olan şey güzel bir fikir, iyi bir motivasyon, fazlaca chutzpah(inatçılık), ve birlikte başka türlü hayatta kalamayacak milyonlarca insanın hayatını kurtarabiliriz. | TED | نحن فقط بحاجة إلى فكرة جيدة و دافع مميز والكثير من الوقاحة و بذلك يمكننا أن ننقذ الملايين اللذين لولا تواجدنا لربما فارقوا الحياة |
Eğitimli, sağlıklı, iyi bir ailesi olan ve huyu temiz birini istiyorum. | Open Subtitles | اريد صبى متعلم ذو صحة جيدة من عائلة جيدة و بدون عادات سيئة |
Ağzını sıkı tutacaksın çünkü sen çok iyi bir kızsın ve aradığımızın dayın olduğunu bilsen yardım ederdin. | Open Subtitles | لانك فتاة جيدة و ستساعديننى لو علمت أن خالك هو المطلوب |
Hem iyi hem de kötü haberlerim var ama kötü haber iyiyi geçersiz kıldığı için elimizde sadece kötü haber kalıyor. | Open Subtitles | حسناً ، لدى أخبار جيدة و أخبار سيئة لكن الأخبار السيئة تمحو الأخبار الجيدة لذا ما تبقى لنا هو الأخبار السيئة |
Tamam, bu konuda Hem iyi hem de kötü haberlerim var. | Open Subtitles | حسنا، جيد، لدي أخبار جيدة و أخبار سيئة في هذه الجبهة |
Geçtiğimiz haftalar boyunca Hem iyi hem de kötü anılarınız oldu. | Open Subtitles | خلال الاسبوع الماضي كلكم مررتم بلحظات جيدة و سيئة |