Test, Sovyet Gizli Servisi'nde iyi ajan olabilecek çocukları belirlemek için hazırlanmış. | Open Subtitles | الإختبار صمّم للتمييز الأطفال الذين يجعلون وكلاء جيدين في جهاز الأمن السوفيتي. |
Sizi bu halde görünce, onlar da kızınıza iyi davranacaklardır. | Open Subtitles | مع عملكَ لكلِّ هذا، هم سيكونون جيدين في تعاملهم، أيضاً |
Çocuklarımıza ne kadar iyi bir sınavlarda başarılı olunabileceğini öğretmemeliyiz. | Open Subtitles | لا ينبغي ان نُعلم اولادنا أن يُصبحوا جيدين في الامتحانات |
Bira içme konusunda harikayız. | Open Subtitles | . نحن جيدين في شرب البيرة |
Birbirimizi sevme konusunda harikayız. | Open Subtitles | .نحن جيدين في حبنا لبعضنا |
Peki, yüz görünümünü ve hareketi hakkında yargılara varmak konusunda iyi miyiz? | TED | لكن هل نحن جيدين في اطلاق الاحكام على شكل الوجه وحركاته؟ |
Alttaki iskelet yapıyı yenisiyle değiştirebiliyoruz, ancak yüz derisini değiştirmede hala yeterince iyi değiliz. | TED | يمكننا استبدال البنية الأساسية الهيكل العظمي، لكن لا نزال غير جيدين في استبدال بشرة الوجه. |
Yüksek çalışan hafıza kapasitesili insanlar iyi hikaye anlatırlar. | TED | الاشخاص الذين يملكون ذاكرة فعالة ذات سعة عالية عادة يكونون جيدين في رواية القصص |
Şansımıza kendimiz hakkında bilgileri yakalamada iyi olduğumuz bir zamandayız. | TED | و لحسن الحظ لنا، نحن نعيش في زمان و نحن بشكل لا يصدق جيدين في التقاط معلومات عن انفسنا |
Büyürken, yetişkinlerin ortalığı berbat ettiğini ve karışıklığı toparlama konusunda çok iyi olmadıklarını anladım. | TED | وعندما كبرت، اكتشفت أن البالغين يتسببون بالفوضى، وليسوا جيدين في تنظيف أشيائهم. |
Peki pratik bizi daha iyi hâle getirmek için beynimizde ne yapıyor? | TED | إذن، ماذا تفعل الممارسة في أدمغتنا لتجعلنا جيدين في فعل شيء ما ؟ |
Belirsizlikle mantık yürütmede iyi değiliz. | TED | نحن لسنا جيدين في التفسير مع عدم اليقين. |
Ellerindeki sopaları ve ateşleri görüyorsun ve onların yapıcı araçlar olmadığını iyi biliyorsun. | TED | ترى مذاراتهم وشعلاتهم . وتعلم بأنهم ليسو جيدين في أدوات البناء. |
Bence, ağın içerisindeki bu teknoloijyi inşa eden insanların, bir çoğu insanları ilişkilendirmekte çok iyi değil. | TED | أفكر, في الأشخاص الذين بنوا كل هذه التكنولوجيا في الشبكة, الكثير منهم ليسوا جيدين في الإتصال بالناس. |
Hanımefendi, çok naziksiniz ama bu insanlar bana çok iyi davrandı. | Open Subtitles | سيدتي، تبدين كشخص طيب لكن هؤلاء الجماعة كانوا جيدين في التعامل معي |
Eminim Houston'da da çok iyi insanlarla tanışabiliriz. | Open Subtitles | أنا موقن أننا سنجد أناس جيدين في هيوستن كذلك |