"جيد من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• iyi bir
• için iyi
• güzel bir
• de iyi
• Aferin
• çok iyi

Bronz bir tenin cadılar bayramı için iyi bir kostüm olacağını ben düşündüm.
أعتقد فعلاً أن الرجل المحروق من الشمس زي جيد من أجل عيد القديسين

Ama yine de, iyi bir takımdan iyi bir teklif.
لكن بالرغم من ذلك فهو عرض جيد من فريق جيد.

İyi bir adama hizmet etmek kötü olanla hüküm sürmekten iyidir.
الافضل أن تخدم رجل جيد من أن تحكم مع آخر شرير

Çocuğun resmen kafası karışmış. Bu onun için iyi olabilir.
والولد من الواضح أنه مشوش أن هذا جيد من أجله

Sizde şöyle güzel bir bardak bira yoktur, değil mi, Poirot?
لا أعتقد أنك حظيت بكوب جيد من البيرة أليس كذلك ؟

Aferin sana. Yatsan iyi olur, sağlığın için.
انت شخص جيد , من الأفضل ان تأوى الى فراشك هذا افضل لك

Ondan çok iyi bir titreşim aldım ve bence Dep gerçekten de yaptığının doğru olduğuna inanıyor.
كان لدي احساس جيد من ناحيتها و اعتقد بان ديب تؤمن بأن الذي تفعله هو الصواب

İyi bir eğitim almak istiyordum, gelecekte iyi bir iş bulmak için.
أردت الحصول على قدر جيد من التعليم للحصول على وظيفة لائقة في المستقبل

Fakat iyi bir oyun gibi ve geçen hafta da gördüğünüz gibi oldukça sinir bozucu.
لكن هذا جيد من أجل الساحة وإنه مطهر قوي ، كما رأيتم ربما في الأسبوع الماضي.

Pekâlâ beyler, kim bugün iyi bir iş çıkarmadı?
حسناً يا أولاد، من لم يعطني يوم جيد من العمل؟

İyi bir mahsulle traktör alabiliriz.
كل ما نحتاجهُ هو إنتاج واحد جيد من القطن وسنشتري جرار زراعي

- İyi bir seçim bu. - Roman'deki o kadın kimdi...
- هذا خيار جيد من تلك المرأة التي مثلت في روماني

Kazanç bu işin neresinde, dalavere neresinde? İyi bir alışveriş bu!
إنه مشروع جيد أجل إنه مشروع جيد من وجهة نظرك

Üçkâğıt nerede? - İş için iyi.
إنه مشروع جيد أجل إنه مشروع جيد من وجهة نظرك

Ne düşündüğümü bilmiyordum. Bunu haklı çıkarmak için iyi bir neden yok.
لا أعلم ما الذي كنت أفكر فيه لا يوجد شئ جيد من الممكن أن يأتي من هذا الأمر

Evet, en azından İskoçya'dan güzel bir havai fişek manzarasına sahip olacağız.
جيد، على الأقل سنرى منظر جيد من الألعاب النارية من الإسكتلند يارد.

Amerika'da güzel bir eğitim aldın, orada güzel bir hayatın var, bizim için ne yapacaksın?
لديك تعليم جيد من أمريكا لديك حياة جيدة في أمريكا، ما الذي ستفعله من اجلنا؟

Ben oraya gelmeden önce de iyi yapıyordun.
أعتقد أنك كنت تقوم بعمل جيد من قبل أن أذهب إلى هناك

Gerçekten etkilendim. Aferin sana.
انا مبهورة جداً بك اتعلم هذا جيد من أجلك

Bu işlem çok etkilidir çünkü kemik kendi kemiğinizdir ve iyi vaskülarize olmuştur yani çok iyi oranda kanla beslenebilmektedir.
وهذا في الواقع يعمل بشكل جيد، لأنه عظمك الخاص بك، بالإضافة إلى أنه جيد التوعية، مما يعني أنه قد حصلت على إمداد جيد من الدم.