ويكيبيديا

    "حانةٍ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • barda
        
    • bara
        
    • meyhanenin
        
    • bir bar
        
    • bir barın
        
    Her şey Madrid'de karanlık bir barda başladı. TED بدأ الأمر برمّته في حانةٍ مُظلمة في مدريد.
    Birkaç arkadaşla bir barda oturuyordum, bu arkadaşlarım da evli bir çift. TED كُنتُ جالسةً في حانةٍ مع صديقَين، تحديدًا، اثنين مُتزوجين،
    bir gece buluşurlar salaş bir barda. Open Subtitles يتقفان على اللقاء في ليلةٍ ما في حانةٍ صغيرةٍ منعزلة
    Öğlen 4'te bir bara gelmiş 80 yaşında bir adamla taşakları hakkında sohbet ediyorsun. Open Subtitles أنتَ في حانةٍ على السّاعة الرّابعة تحدّث إلى رجل في الثّمانين من عمره عن خصيتيه.
    bara gidip hatun mu kaldıralım? Open Subtitles الذّهاب إلى حانةٍ واختيار بعض النّساء.
    İki çocuk babası bir barmen bu adresteki eski bir meyhanenin erkekler tuvaletinde sopayla dövülerek öldürülmüş hâlde bulundu. Open Subtitles "ساقٍ، أب لولدين" "وجد مضروباً حتّى الموت في حمّام الرجال في حانةٍ في هذا العنوان نفسه"
    Beysbol oyuncusuyken bir bar kavgasına karışmıştım. Open Subtitles في الماضي عندمَا كنتُ لاعبَ بايسبول، خضتُ شجارًا في حانةٍ ما.
    Sydney'de bir barın önünde sokakta bulunmuş. Open Subtitles وُجد في زقاقٍ قرب حانةٍ في "سيدني"
    Baban ve ben yol kenarındaki barda buluştuk. Open Subtitles إلتقينا أنا ووالدك في حانةٍ بجانب الطريق.
    Buraya uzak olmayan bir barda takıldığını duydum. Open Subtitles فهو يقطن في المنطقة المجاورة للمحيط أسمع أنه يقضي الوقت في حانةٍ لا تبعد كثيراً عن هنا
    Senin kadar zeki biri nasıl olurda barda çalışır? Open Subtitles كيف لشخصٍ ذكيٍ مثلكِ أن يعمل كساقٍ في حانةٍ ؟
    Bir barda olmam ve kocanla kavga çıkarmam söylendi. Open Subtitles تم إخباري بأن أتواجد في حانةٍ ما، وأن أتعارك مع زوجك.
    İnsan doğasını bu kadar zekice gözlemleyen birinin, bu barda sıkışıp kalması çok yazık. Open Subtitles يا له من عارٍ أنّ ملاحِظاً فطناً مثلك عالقٌ وراء حانةٍ!
    - O kadardı. - Gay barda bir içki içtik sadece. Open Subtitles هذا كل شيء- مجرد شراب في حانةٍ للمثليين -
    Bir gece geçirdik ve tekrar bir barda karşılaştık. Open Subtitles قضينا ليلة واحدة معاً وأنا قابلت (واندا) في حانةٍ ما
    belki amberı bara götürdün. Open Subtitles ربّما أخذتَ آمبر إلى حانةٍ ما
    Lyndsey'yi unutmaya ne dersin ve bara gider bir kaç kadınla tanışırız. Open Subtitles ما رأيكَ في أن تنسى أمر (ليندزي) ونذهب إلى حانةٍ ونحصل على بعضِ النّساء.
    -Hiç bara gitmedin mi? Open Subtitles -لم تذهبي إلى حانةٍ من قبل؟
    İki çocuk babası bir barmen bu adresteki eski bir meyhanenin erkekler tuvaletinde sopayla dövülerek öldürülmüş hâlde bulundu. Open Subtitles "ساقٍ، أب لولدين" "وجد مضروباً حتّى الموت في حمّام الرجال في حانةٍ في هذا العنوان نفسه"
    Hayır, henüz pediatri bölümüne uğrayıp da hemşireye.... ...berbat bir bar tuvaletinde arkadaşımı öpen kişiyi sormaya fırsatım olmadı. Open Subtitles التي قبّلت صديقتي في حمامِ حانةٍ صغيرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد