| Her şey Madrid'de karanlık bir barda başladı. | TED | بدأ الأمر برمّته في حانةٍ مُظلمة في مدريد. |
| Birkaç arkadaşla bir barda oturuyordum, bu arkadaşlarım da evli bir çift. | TED | كُنتُ جالسةً في حانةٍ مع صديقَين، تحديدًا، اثنين مُتزوجين، |
| bir gece buluşurlar salaş bir barda. | Open Subtitles | يتقفان على اللقاء في ليلةٍ ما في حانةٍ صغيرةٍ منعزلة |
| Öğlen 4'te bir bara gelmiş 80 yaşında bir adamla taşakları hakkında sohbet ediyorsun. | Open Subtitles | أنتَ في حانةٍ على السّاعة الرّابعة تحدّث إلى رجل في الثّمانين من عمره عن خصيتيه. |
| bara gidip hatun mu kaldıralım? | Open Subtitles | الذّهاب إلى حانةٍ واختيار بعض النّساء. |
| İki çocuk babası bir barmen bu adresteki eski bir meyhanenin erkekler tuvaletinde sopayla dövülerek öldürülmüş hâlde bulundu. | Open Subtitles | "ساقٍ، أب لولدين" "وجد مضروباً حتّى الموت في حمّام الرجال في حانةٍ في هذا العنوان نفسه" |
| Beysbol oyuncusuyken bir bar kavgasına karışmıştım. | Open Subtitles | في الماضي عندمَا كنتُ لاعبَ بايسبول، خضتُ شجارًا في حانةٍ ما. |
| Sydney'de bir barın önünde sokakta bulunmuş. | Open Subtitles | وُجد في زقاقٍ قرب حانةٍ في "سيدني" |
| Baban ve ben yol kenarındaki barda buluştuk. | Open Subtitles | إلتقينا أنا ووالدك في حانةٍ بجانب الطريق. |
| Buraya uzak olmayan bir barda takıldığını duydum. | Open Subtitles | فهو يقطن في المنطقة المجاورة للمحيط أسمع أنه يقضي الوقت في حانةٍ لا تبعد كثيراً عن هنا |
| Senin kadar zeki biri nasıl olurda barda çalışır? | Open Subtitles | كيف لشخصٍ ذكيٍ مثلكِ أن يعمل كساقٍ في حانةٍ ؟ |
| Bir barda olmam ve kocanla kavga çıkarmam söylendi. | Open Subtitles | تم إخباري بأن أتواجد في حانةٍ ما، وأن أتعارك مع زوجك. |
| İnsan doğasını bu kadar zekice gözlemleyen birinin, bu barda sıkışıp kalması çok yazık. | Open Subtitles | يا له من عارٍ أنّ ملاحِظاً فطناً مثلك عالقٌ وراء حانةٍ! |
| - O kadardı. - Gay barda bir içki içtik sadece. | Open Subtitles | هذا كل شيء- مجرد شراب في حانةٍ للمثليين - |
| Bir gece geçirdik ve tekrar bir barda karşılaştık. | Open Subtitles | قضينا ليلة واحدة معاً وأنا قابلت (واندا) في حانةٍ ما |
| belki amberı bara götürdün. | Open Subtitles | ربّما أخذتَ آمبر إلى حانةٍ ما |
| Lyndsey'yi unutmaya ne dersin ve bara gider bir kaç kadınla tanışırız. | Open Subtitles | ما رأيكَ في أن تنسى أمر (ليندزي) ونذهب إلى حانةٍ ونحصل على بعضِ النّساء. |
| -Hiç bara gitmedin mi? | Open Subtitles | -لم تذهبي إلى حانةٍ من قبل؟ |
| İki çocuk babası bir barmen bu adresteki eski bir meyhanenin erkekler tuvaletinde sopayla dövülerek öldürülmüş hâlde bulundu. | Open Subtitles | "ساقٍ، أب لولدين" "وجد مضروباً حتّى الموت في حمّام الرجال في حانةٍ في هذا العنوان نفسه" |
| Hayır, henüz pediatri bölümüne uğrayıp da hemşireye.... ...berbat bir bar tuvaletinde arkadaşımı öpen kişiyi sormaya fırsatım olmadı. | Open Subtitles | التي قبّلت صديقتي في حمامِ حانةٍ صغيرة |