ويكيبيديا

    "حبال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ip
        
    • halat
        
    • telleri
        
    • Halatlar
        
    • iplerini
        
    • iplerinden
        
    • iplere
        
    • ipleri
        
    • kabloları
        
    • kablo
        
    • iplerinin
        
    • halatımız
        
    • iplerinde
        
    • Halatları
        
    • Kramponlar
        
    Üzerinde ip, kablo bağlantısı yok. TED ليست هناك حبال ولا أسلاك متصلة بالروبوت.
    Sürünmeyi, tırmanmayı, ip işini, teknik ip işlerini ve daha pek çok kompleks insan hareketlerini yapabilmeniz gerekiyor, oraya ulaşmak için. TED فذلك يتطلب منا الزحف ، والتسلق ، وأعمال حبال ، أعمال حبال تقنية والكثير من الأعمال الأخرى اليدوية المعقدة للوصول إليها.
    Bir gün, bir arkadaşını da yanına alarak, yukarıda ne olduğunu görmek için hiç halat ve alet kullanmadan bir Sekoya'nın tepesine tırmanmaya karar vermiş. TED و قرر مع صديق له أن يقوم بتسلق حر لسكويا. بدون حبال أو أي معدات لرؤية ما الذي يوجد هناك في الأعلى.
    Sonuç olarak ses telleri daha uzundur ve kalın seslidirler. Open Subtitles النتيجة هي حبال صوتية طويلة وأصوات عميقة.
    - Kılavuz Halatlar var, değil mi? - O kadar basit değil. Open Subtitles هنالكَ حبال لنتبعها أليس كذلك ؟
    Robotların gece yakılan ateşi çamaşır iplerini görmediğini sanıyorsun? Open Subtitles هل تظن حقاً ان الآليين لم يروا النيران بالليل؟ حبال الغسيل؟
    Tek DNA analizi yaptığım için paraşüt iplerinden parça alacak zamanım oldu. Open Subtitles بما أنى أقوم بتحليل عينة واحدة من الحمض النووي أخير أصبح عندي وقت حتى أقوم بتحاليل أكثر على حبال المظلة
    İp tüccarı gibi bir haliniz var. Hayır, sadece meslek araçlarım. Ben bir cellatım. Open Subtitles هذا يبدو لى وكأنك بائع حبال. لا ، إنها أدوات مهنتى فحسب.
    Tahta ve ip kullanarak iki ya da üç kişi bir gecede arazindekine benzer bir iz yapabilir. Open Subtitles اثنان أو ثلاثة رجال يمكنهم عمل تّصميم بحجم الواحد الذى في حقلك ليلاً بالاستخدام الواح و حبال فقط
    Bunlar ip yanıklarına benziyor. Open Subtitles حسنا, يبدوا علي يديك أثار حروق احتكاك من حبال
    Kramponlar, buz baltaları, karabinalar, kısa ve uzun kazmalar, ...iki adet 30 metrelik ip, iki adet statyik ip... Open Subtitles حبال، فؤوس جليد، أشرطة ربط حبال قصيرة. معول طويل. و لفتين من الحبال بطول 30 متر، وحبلينثابتين..
    Kramponlar, buz baltaları, karabinalar, kısa ve uzun kazmalar, ...iki adet 30 metrelik ip, iki adet statyik ip... Open Subtitles حبال، فؤوس جليد، أشرطة ربط حبال قصيرة. معول طويل. و لفتين من الحبال بطول 30 متر، وحبلينثابتين..
    Tek sahip olduğun şey o eski püskü halat ve her gün seninle alay etmeye gelen o sincap. Open Subtitles كل ما لديك هو لعبة من حبال و ذلك السنجاب الذي يأتي مرة باليوم لكي يسخر منك
    Güney Zirvesi'nin ilerisine halat çekilmemiş. Open Subtitles لا توجد حبال موضوعة فوق القمة الجنوبية. أجل.
    Belki önceden bir bakkal falan vardı belki burada halat imal ediyorlardı belki de bir fabrika vardı. Open Subtitles ربما كان هنا متجر، وربما كانوا يصنعون حبال وكان هناك مصنع
    Ve bu pislikte de çok çeşitli ses telleri vardı. Open Subtitles وهذا الأهبل لديه حبال صوتية أيضاً
    Polietilen Halatlar, kenevir Halatlar, tahta ve üç bobinli küçük makara tek bobinli geniş makara, kayışlar, çelik tel, 25 inçlik kablo palangalar, inşaat eldivenleri, İngiliz anahtarları mezura ve 4 adet destek çubuğu. Open Subtitles حبال "البولي بروبيلين"، وحبال القنب بكرات صغيرة مع ثلاثة حِزم، بكرة ضخمة واحدة بحزمة واحدة، الرافعات، أسلاك فولاذية كابل (25)، إنش.
    Tırmanma iplerini çıkaracağım ve emniyet kemerini takacağım. Open Subtitles سوف اقطع حبال التسلق واحزم سرج الأمان
    Bakıcılar hayvanları sürekli hareket halinde tutmalılar, burun iplerinden çekerek, boyunlarını bükerek ya da boynuzlarını, kuyruklarını. Open Subtitles يجب على السائقين الحفاظ جعل الماشية تتحرك باستمرار، سحبهم بواسطة حبال الأنف، لوي أعناقهم،
    Bu sayede kuru sümbül saplarını örerek, bu küçük su sümbülü saplarını, bu uzun iplere dönüştürme eğitimim başladı. TED كانت هذه بداية رحلتي في تعلم كيفية النسج وتحويل جذوع ورد النيل المجففة إلى حبال طويلة
    Avustralya'daki parklarda, geniş çaplı zıplama ipleri ve 9 metre uzunluğunda tırmanma kuleleri ile tam olarak bunu yaptılar. TED وهذا بالضبط ما نفذته المتنزهات في أستراليا مع حبال التزلق المنتشرة على نطاق واسع وأبراج التسلق ذات ارتفاع 30 قدم.
    Şu elastik kabloları makaranın çektiği dikromatik kancalara yere tutturdum. Open Subtitles مرحباً، ربطتُ حبال القفز هذه بالأرض بإستعمال مشابك ذات لونين مرفوعة ببكرة مرساة.
    Elimizin altında o tırmanma iplerinin olması iyi oldu. Open Subtitles كان من الجيد أنه لدينا كل تلك حبال التسلق
    O delik için yeterince uzun bir halatımız olması lazım. Open Subtitles يَجِب أَنْ يكون لدينا بَعْض حبال التسلق طويلة بما فيه الكفاية لتلك الفتحة
    Omurilik tıpkı uçurtma iplerinde olduğu gibi birçok şeridin bir ayaya gelmesinden meydana gelmiştir. Open Subtitles النخاع الشوكي يتكون من حبال مجتمعة معاً كالطائرة الورقية
    Görüyor musun, ellerin bu geminin Halatları ile çalışacak kadar sert değil. Open Subtitles أترى، يداك ليستا خشنتين كفاية لخدمة حبال أشرعة هذه السفينة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد