ويكيبيديا

    "حبسه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Hapse
        
    • kilitli
        
    • tutabiliriz
        
    • Onu hapsetmemiz
        
    • onu içeri
        
    Suudlu bloger Raif Badawi, İslam'a hakaret etmekten ve Suudi rejimini eleştirmekten Hapse atıldı ve dövüldü. TED المُدّون السعودي رائف بدوي تم حبسه وجلده لإهانة الإسلام , وانتقاد النظام السعودي على مّدونته.
    Zaten Hapse atılmasının nedeni... sizi desteklemek için benzin istasyonu soymasıydı. Open Subtitles سبب حبسه في المره الاولى .. ِ كان من اجل تعلقه فوق محطه بنزيل ليغطيكم يا شباب
    Orada kilitli ve bir daha kimseye zarar veremez. Open Subtitles لقد تم حبسه في مكان حيث لن يستطيع إيذاء أحدا ثانثة
    Oğlumun kilitli veya kötü olduğunu söyleyerek, Open Subtitles ويخبروني بأن ابني تم حبسه أو أسوأ من هذا،
    Acil servis gelene kadar orada tutabiliriz. Open Subtitles يمكننا حبسه هناك إلى أن يأتي الاسعاف
    24 saat tutabiliriz. Open Subtitles بوسعنا حبسه يوماً كاملاً.
    Vagona taşımama yardım et. Onu hapsetmemiz lazım. Open Subtitles ساعدني لنضعه في السيارة المغلقة اذ علينا حبسه
    Hodge haklı ! Onu hapsetmemiz gerek ! Open Subtitles هودج على صواب يجب أن يتم حبسه
    Ben bu dosyayı federallere yollamadan senden acilen onu içeri tıkmanı umuyorum. Open Subtitles أتوقع منك تماماً حبسه قبل أن أسلم هذه الضربة القاضية إلى المباحث الفيدرالية
    Tüm güvenlik listelerine girecek, ama Hapse attırmayacağım. Open Subtitles و هو يذهب الى كل نقاط الحراسة لكنى لا أريد حبسه
    Hapse atılması için yardım ettiğim çok tehlikeli bir adam ciddi tehditlerde bulundu. Open Subtitles رجل خطير جداً الذي ساعدت في حبسه أطلق تهديدات خطيرة اليوم.
    1996 yılında, televizyon yapımcılarına rüşvet vermekten Hapse girmiş. Open Subtitles في عام 1996 تم حبسه بتهمة إنتاج مواد تلفزيونية.
    Tamam mı? Bu-bu işe sadece arkadaşımız Hapse düştüğü için başladık. Open Subtitles نحن فعلنا هذا لأن صديقنا تم حبسه
    Oğlumun kilitli veya kötü olduğunu söyleyerek, Open Subtitles ويخبروني بأن ابني تم حبسه أو أسوأ من هذا،
    Elemanla konuştuğumda da sistemin sorun çıkardığını ve bu yüzden odada kilitli kaldığını söyledi. Open Subtitles وتحدثت مع الموظف وقال أن النظام يعطب كثيرًا وذلك سبب حبسه بالداخل
    Onu sadece belli bir süre tutabiliriz. Open Subtitles لا يمكننا حبسه لفتره طويله.
    Orada tutabiliriz, biz de güvende oluruz. Open Subtitles -صدق، يُمكننا حبسه هناك وسنكون بأمان
    Daha önce onunla konuştuk. onu içeri alamayız. Open Subtitles تحدثنا معه مسبقاً لا يمكننا حبسه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد