ويكيبيديا

    "حبلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hamile
        
    • hamileyim
        
    • hamilesin
        
    • hamileyken
        
    • hamileydi
        
    • hamileymiş
        
    • hamileydim
        
    • taşıyor
        
    • gebe
        
    • hamilelik
        
    • hamilesiniz
        
    • çocuk
        
    • hamileydin
        
    • hamiledir
        
    Zavallı şey, 18 aylık hamile gibi görünüyor. Umarım ikiz değildir. Open Subtitles يالها من مسكينة حوالي 18 شهر حبلى, تمنّي أنهم ليسوا توائم
    Eğer hamile bir kadın görürsem... gözlerim yorulana kadar... ağlıyacaktım. Open Subtitles إذا رأيت إمرأة حبلى حتى أبكي حتى تود عيوني السقوط
    Bana hamile olduğunu söyledi... ama kötü bir espri yaptığını farz ettim. Open Subtitles أخبرتني أنها حبلى لكني افترضت أن ذلك ناجم عن حس الدعابة لديها
    Ben hamileyim ama sen ne kupon, ne spa günü ne domuz rosto, ne sürpriz ne eğlenceli bir şey yaptın benim için. Open Subtitles حسناً، أنا حبلى وأنت لم تعرض علي قسائم.. أو يوم في المنتجع أو خنزير مشوي أو مفاجئات أو أي من تلك الأشياء المرحة
    Grip aşısı için geldi, önlem ve kontrol için kan testi yaptırdım, labaratuardan aradılar ve hamile olduğunu söylediler. Open Subtitles جاءتْ في سابقةِ ل طلقة إنفلونزا، رَكضتُ لجنة دمِّ ك إجراء إحتياطي، والمختبر فقط دَعا وقالَ بأنّها كَانتْ حبلى.
    22 yaşında hamile, yolcu koltuğundaymış, çarpışma onun tarafında olmuş. Open Subtitles حبلى تضع الحزام بعمر 22 سنة راكبة كسور من جانبها
    Eğer hamile olmasaydım bugünü tatil ilan eder bara giderdik. Open Subtitles لو لم أكن حبلى لكنّا أنهينا الجلسة وذهبنا إلى الحانة
    Bazı testler yaptı ve bana bebeğimi kaybetmediğimi çünkü hiç hamile kalmadığımı söyledi. Open Subtitles أجرى بعض الفحوصات وأخبرني أنني لم أخسر الطفل لأنني لم أكن حبلى أساساً
    Şimdi de, kocanızın başka bir kadınla ilişkisi olduğunu üstelik bu kadının hamile olduğunu öğrendiğinizde tepkiniz ne oldu? Open Subtitles الآن لنتحدث عن ردة فعلك حين سماعك بأنه ليس فقط زوجك كانت له مغامرة، بل جعل إمرأة اخرى حبلى.
    Sonra bir gün beni aradı ve.. ...hamile olduğunu söyledi. Open Subtitles وفي يوم اتصلت بي وقالت انها حبلى أعتقد أنه إبني
    Gemiciler buraya getirip bıraktıklarında, gözleri mosmor olmuş hamile olan bir acuzeydi. Open Subtitles تلك الجنية الشريرة الزرقاء العينين قادها البحارة إلى هنا حبلى و تركوها
    Onların kaderi çizilirken anneleri daha hamile olduğundan bile habersizdi. Open Subtitles كان مصيرهما مقدوراً حتى قبل أن تعرف أمهما أنها حبلى.
    Çünkü hamile bir kadını ameliyat edeceğiz ama durumun hakkında bir şey bilmiyorum. Open Subtitles لأنني على وشك إجراء جراحة لامرأة حبلى ..وليس لديَّ فكرة إن كنتِ بحالة
    O benim kocam, ben hamile iken başkasıyla ilişkisi vardı. Open Subtitles إِنهُ زوجي، كانت لديه علاقة غرامية بينما أنا كنت حبلى
    Kıyafetin içindeki yastık ve Bebek İsa seni tamamen hamile gösterdi. Open Subtitles أجل. بين الوسادة ورضيع المسيح ،الذي يرفع فستانك .أنت تبدين حبلى
    İri, şişman ve hamile olduğumda hala benimle seks yapmak isteyecek misin? Open Subtitles هل سوف تزال تود ممارسة الجنس معي حتى وأن أصبح حبلى بدينة،
    Bir şey yapıyorsan ve nedeni hamileyim diye beni kızdırmaksa o kadar alçalmışsın ki bir daha düzelemezsin. Open Subtitles إذا كنت تفعل شيئاً و تحاول أن تجعلني أبدو مجنونة لأنني حبلى حينها ستدرك أنك تغرق ببطئ بحيث سيفوت الآوان لكي تتعافى
    Bir şey yapıyorsan ve nedeni hamileyim diye beni kızdırmaksa o kadar alçalmışsın ki bir daha düzelemezsin. Open Subtitles إذا كنت تفعل شيئاً و تحاول أن تجعلني أبدو مجنونة لأنني حبلى حينها ستدرك أنك تغرق ببطئ بحيث سيفوت الآوان لكي تتعافى
    Şu anda öğrenmek istediğim; neden hamilesin ve bu nasıl iş? Open Subtitles لذا ما أريد معرفته الآن هو لماذا أنت حبلى الآن وكيف حدث ذلك؟
    Ve anneme nasıl söyleyeceğimi çözmeye çalışıyordum. Annem bana hamileyken göğüs kanserine yakalanmıştı. TED وكنت أفكر كيف سأخبر والدتي، التي كانت مصابة بسرطان الثدي حينما كانت حبلى بي.
    Bayan Todd yeni bir bebeğe hamileydi. Open Subtitles كانت حبلى تتوقع قدوم الطفل الرابع فى أى لحظه
    Sadece altı aylık evlilermiş. Kız hamileymiş. Adam depresyon tedavisi görüyormuş. Open Subtitles لقد تزوجا لستة أشهر ، وكانت حبلى ، وقالت أن لدىابنهاحالةمنالإحباطوالتوتر..
    Hayır, geçen senekide berbattı, ve ben o zamanda hamileydim. Open Subtitles لا , لقد حصلنا على السيئة السنة الفائتة و كنت حبلى حينها أيضاً
    Aile dışından biri kraliyet kanı taşıyor. Open Subtitles هناك إمرأة من خارج العائلة حبلى بطفل من دم ملكي.
    Yasaların sanki boşluğu biçimlendirecek, varoluşa gebe olmasını sağlayacak bir ontolojik gücü ya da etkisi var. TED القوانين لها نوع من النفوذ والقوة الوجودية والتي يمكنها تشكيل اللاتكون في ما قبل الخليقة، والتي هي حبلى بالوجود.
    Tatlım hamilelik nasıl bir şey hatırlıyorum.Doğal çağrı Open Subtitles عزيزتي ، اعرف ان هذا يعني انك حبلى .. انا اذكر اوه ..
    Ama endişelenmeyin, hamilesiniz. Open Subtitles لَكنَّك حبلى لاتقلقي
    Karım nüfus patlamasından nefret ediyor ama çocuk sahibi olmaya aldırmıyor, çünkü çok kolay çocuğu oluyor. Open Subtitles زوجتي أيضاً تكره الإنفجار السكاني و لكنها لا تمانع بالإحتفاظ بهم. لأنها تصبح حبلى بسهوله, صحيح
    Sen hamileydin. - Boşuna anlatma. Open Subtitles كان لديه مستقبل وأنت كنت حبلى أبعدني عن التفاصيل
    Ama o hamileyim diyorsa, hamiledir. Open Subtitles لكن لو أنها تقول أنها حبلى فهي كذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد