Sanırım Noel'in ilk günü gerçek aşkım beni tehdit etmişti. | Open Subtitles | اعتقد ان فى اول يوم فى الكريسماس حبى الحقيقى بيهددنى |
"düşün benim aşkım karşılıksız," "benim hislerim sana katlanıyor" | Open Subtitles | مع أنك لا تبادلينى حبى مشاعرى لك لا تتغير |
Hepinize Sevgiler... ve dayısı Charlie için küçük Charlie'yi öpün. | Open Subtitles | حبى لكم جميعا و قبلاتى ل تشارلى الصغيرة من خالها تشارلى |
Ve son hediye, seni ne kadar sevdiğimi kanıtlamıyorsa hiçbir şey kanıtlayamaz. | Open Subtitles | وإذا لم تثبت هديتى الأخيرة مقدار حبى لك، فلن يفعل شىء آخر0 |
Halkını dinle. Onlar da seni çağırıyor, bende sana aşkımı haykırıyorum | Open Subtitles | استمع لشعبك ، إن حبهم يدعوك كما أدعوك أنا من خلال حبى |
Ve o anlarda sana olan sevgim hem şefkatli, hem hüzünlüydü. | Open Subtitles | وفىنفسالوقتكان حبى لك.. يصحبةشيئان.. الكأبة وألإضطراب |
Kalamaz aşkım. İstiyor ama kalamaz. | Open Subtitles | انه لا يستطيع البقاء , حبى انه يود ولكن لا يستطيع |
Güle güle, aşkım. İnşallah, şımartılmazsın. | Open Subtitles | مع السلامه يا حبى أأمل أن لا تحدثى ضجيجا |
Evet, duydum. Oh, canım. Bence sanırım benim aşkım dört bacaklı yaratıklar için toynaklılar ve diğerleri için... | Open Subtitles | سمعت بالأمر. أعتقد من خلال حبى للمخلوقات ذات الأربعة أرجل |
Oğlun Kull için dua ediyorum ve saf olmasam bile aşkım çok güçlü. | Open Subtitles | اصلى لعبدك كال الذى احبه اعرف اننى لست نقية ولكن حبى قوى |
Ah sevgilim, aşkım Sen başımın tacısın. | Open Subtitles | يا حبيبة القلب.. يا حبى يا حبيبة القلب.. |
Endişe etme, aşkım, klas biridir. | Open Subtitles | لاتقلق ، يا حبى إنها من طبقة اجتماعية رفيعة |
Sana bu güzel ülkeyi göstermek için sabırsızlanıyorum. Sevgiler, John. | Open Subtitles | اتوق الى تعريفك بهذا البلد الجميل مع حبى جون |
Neden seni sevdiğimi ispat etmek için böyle birşey yapmalıyım? | Open Subtitles | لماذا يتعين على أن أفعل شيء كهذا لأثبت حبى لكِ ؟ |
Bunu, zarif bayanların genel adeti olduğu üzere aşkımı alevlendirmek isteyişinize bağlıyorum. | Open Subtitles | على أن أعزو رفضك هذا الى رغبتك فى زيادة حبى لك عن طريق تأجيل الموافقة بالطرق التقليدية الأنيقة للأناث |
Bence hayatta hiçbir şey kesin değildir, sana olan sevgim hariç tabii. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يوجد شئ مؤكد فى الحياة بإستثناء حبى لك |
tatlım, bu benim için endişe ettiğini göstermenin komik bir yolu mu? | Open Subtitles | حبى , هل هذه هى طريقتك فى قول أنك قلقان على ؟ |
Bebeğim, şunu bilmesin ki ne yaptıysam, seni sevdiğim için ve bu düğünün hep hayal ettiğin gibi olabilmesi için yaptım, tamam mı? | Open Subtitles | حبيبى, أريد أن تعرف أن كل ما فعلته كان بسبب حبى لك وأننى أردتك أن تحصلى على زفاف رائع كما أردتيه دائما لنفسك |
Sana verdiğim aşkı bir veda bile etmeden silip atamazsın. | Open Subtitles | ليس بقدر مرارة الدم لا تستطيع التبرء من حبى |
Seni kelimelerin ifade edemeyeceği kadar çok seviyorum. Balodaki ilk dansı senden talep ediyorum. | Open Subtitles | يعجز الكلام عن وصف حبى لكِ أريد أن أحظى بالرقصة الأولى معك غداً فى الحفل الراقص |
Çünkü bugün gözlerine baktığımda, Aşkımın sadece büyüdüğünü görüyorum. | Open Subtitles | لأن اليوم ، عندما أنظر فى عينيك فإن حبى لك يزداد و حسب |
Sonra her mektubu "Sevgilerle, Forrest Gump" diye bitiriyordum. | Open Subtitles | ثم أوقع كل خطاب بـ حبى فورست جامب |
Los Angeles'a gidiyorsun ve sen burada yokken, ...Peyton bana yeniden Âşık olmazsa o zaman anla ki ikiniz tamamen birbirinize aitsiniz. | Open Subtitles | يجب ان تذهب الى لوس انجلوس وبعد ان تذهب اذا لو لم تقع بيتون فى حبى مرة اخرى انت تعرف معنى هذا |
İnsanlara kendi sevgimi göstermek için onlar için bir şeyler yapardım. | TED | كنت أصنع أشياء للناس كطريقة للعطاء -- ولإظهار حبى لهم . |
Seni sevmemin sebebi bu mu acaba? | Open Subtitles | أتعجب إن كان هذا سبب حبى لك. |
Sevgilerimle, Francie." | Open Subtitles | -مع حبى,فرانسى -انه ليس مزعج جدا |