Burada yazana göre Donnelly'nin sevgilisi sözlü tacizden dolayı üçüncü bir kadından bahsetti.* | Open Subtitles | مكتوب هنا ان حبيبة دونالي اتت لمكتبه تحاول ان تمزقه لوجود امرأه ثالثة. |
Hayır,demek istediğim, sanırım bu kız arkadaşı olma işini yapmayı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا ، أعنى ، أعتقد أعنى لا أعرف كيف أكون حبيبة |
Hadi ama. Bence çok şeker resmî olarak bir Kız arkadaşın var. | Open Subtitles | بالله عليك ،أطن انه من الجميل أن تكون لديك حبيبة بشكل رسمي |
Sanırım senin kız arkadaş bulmandan daha daha kolay yeni bir çalıştırıcı bulabilirim. | Open Subtitles | يمكننى أن أعثر على مدربة جديد بسهولة أكبر من عثورك على حبيبة جديدة |
Annesin sen, kızkardeş sevgili, arkadaş Melek, şeytan dünya, yuva... | Open Subtitles | أنتِ أم ،أخت حبيبة وصديقة، ملاك ،وشيطان أرض وبيت. |
Ömrün boyunca tek sevgilin bile olmadığını mı söylemek istiyorsun? | Open Subtitles | هل تقصد أنه لم يكن لديك حبيبة واحدة في حياتك ؟ |
Yeni bir kız arkadaşım var ve kendisi sadece haftada bir gün çıkabiliyor-- | Open Subtitles | أصبح لدي حبيبة جديدة و إنها تكون شاغرة ليلة واحدة فقط في الاسبوع |
Ah sevgilim, aşkım Sen başımın tacısın. | Open Subtitles | يا حبيبة القلب.. يا حبى يا حبيبة القلب.. |
Sırtlanın yeni bir sevgilisi olduğunu çitanın yavrusunun öldüğünü, ve antilopların batıya göç ettiğini. | Open Subtitles | يمكنهم أن يقرأوا أن للضبع حبيبة جديدة وأن الفهد الصياد فقد صغيراً والماريَات تهاجر إلى الغرب |
Sid, o senin en iyi arkadaşının sevgilisi ve bu biraz garip bir durum. | Open Subtitles | إنها حبيبة أفضل صاحب لك، سيد وهذا غريب بعض الشئ |
Laila'yı Charlie'nin sevgilisi olması için ikna edemezsin. | Open Subtitles | ..ليس لديك أدنى فرصة ..إنه من المستحيل أن تقنع ليلى لتكون حبيبة آنا |
kız arkadaşı, işi , parası , hobisi, yeteneği olmayan birinin. | Open Subtitles | شخص ما بدون حبيبة, بدون عمل بدون هوايات, بدون مهارات خاصّة |
Adamın ilk kız arkadaşı ya da ilk muamelesi gibidir. | Open Subtitles | إنها مثل أوّل حبيبة لك، أو أوّل مرّة تضاجع فيها |
Seksi bir kız arkadaşı olduğu için her kadının ona asıldığını düşünüyor. | Open Subtitles | لايعني أن لديه حبيبة مثيرة يعتقد بأن الجميع يريد ان يضاجعه ؟ |
Senin siyah Kız arkadaşın var, ben kapalı gişe miyim? | Open Subtitles | انت عندك حبيبة زنجية وتخرج معها ، وانا الاحمق هنا ؟ |
Artık bir Kız arkadaşın olmasına alışmamız gerekecek. | Open Subtitles | من الواضح أن علينا الإعتياد على وجود حبيبة لك الآن |
Sakin ol. "Müthiş Dadı" yı oynayıp hem kız arkadaş hem Batman olabilirim. | Open Subtitles | اهدئي , يمكنني تمامًا التعامل مع كِلا الامرين وأن اصبح حبيبة وباتمان معًا |
Saygısızlık etmek istemem ama kendine bir kız arkadaş bulmalısın. | Open Subtitles | تاب،لا أريد أن اكون فظاً ربما يجب عليك أن تجد حبيبة |
Agnes Crackenthorpe sevgili Eş Ve Anne | Open Subtitles | فيذكرىآغنيسكراكنثورب زوجة وأم حبيبة من 1941 إلى 1905 |
Senin sevgilin olduğuna göre benimde olmalı diye düşündüm | Open Subtitles | انت لديك حبيبة اذاً، لابد ان يكون لي فتاة ايضاً. |
Ama bu, maaşımdan kesilecek. kız arkadaşım olsaydı beni öldürürdü. | Open Subtitles | لكن سيحاسبوني عليها من راتبي إن كانت لديّ حبيبة فستقتلني لهذا |
Bir ilişkim olduğunda diyecektim. - sevgilim olması beni çok mutlu ediyor. | Open Subtitles | عندما كنت في علاقة أحب أن تكون لدي حبيبة |
Bak tatlım, hayat notlar, ödevler ve okuldan atılmamaktan ibaret değil. | Open Subtitles | إنظري حبيبة قلبي الحياة أكثر من درجات ، وواجب مدرسي وألا تطردي من المدرسة |
Hayır, anlıyorum. Birine güveniyorsun, güvendiğin adam kafayı sıyırıp müşterinin sevgilisini öldürüyor. | Open Subtitles | كلاّ ،أتفهم ذلك.أنتَ مِلتَ إلى الرجل و الرجل قتل حبيبة عميلكَ. |
Bir tanık, Marissa'nın sevgilisinin oldukça belirgin yeşil beyaz bir kazak giydiğini söyledi. | Open Subtitles | الشهود قالو بانهم شاهدو حبيبة ماريسا ترتدي سترة مميزة جداً باللون الاخضر والابيض |
Biliyorsun ki kimsenin kız arkadaşını yememelisin, üstelik de ayrıldıktan hemen sonra. | Open Subtitles | تعرف أنك لا تستطيع أكل حبيبة أحدهم بعد أن ينفصل عنها |
Ne ilginç! Afedersin, bazı şeyler oldu.. Ne olduğunu biliyorum Hayatının aşkı seni terketti | Open Subtitles | ــ أنا آسف، طرأت بعض الأمور ــ أعرف ما حدث، حبيبة حياتك تركتك |