"حبيبة" - Translation from Arabic to Turkish

• sevgilisi
• kız arkadaşı
• Kız arkadaşın
• kız arkadaş
• sevgili
• sevgilin
• kız arkadaşım
• sevgilim
• tatlım
• sevgilisini
• sevgilisinin
• kız arkadaşını
• aşkı

Burada yazana göre Donnelly'nin sevgilisi sözlü tacizden dolayı üçüncü bir kadından bahsetti.*
مكتوب هنا ان حبيبة دونالي اتت لمكتبه تحاول ان تمزقه لوجود امرأه ثالثة.

Hayır,demek istediğim, sanırım bu kız arkadaşı olma işini yapmayı bilmiyorum.
لا ، أعنى ، أعتقد أعنى لا أعرف كيف أكون حبيبة

Hadi ama. Bence çok şeker resmî olarak bir Kız arkadaşın var.
بالله عليك ،أطن انه من الجميل أن تكون لديك حبيبة بشكل رسمي

Sanırım senin kız arkadaş bulmandan daha daha kolay yeni bir çalıştırıcı bulabilirim.
يمكننى أن أعثر على مدربة جديد بسهولة أكبر من عثورك على حبيبة جديدة

Annesin sen, kızkardeş sevgili, arkadaş Melek, şeytan dünya, yuva...
أنتِ أم ،أخت حبيبة وصديقة، ملاك ،وشيطان أرض وبيت.

Ömrün boyunca tek sevgilin bile olmadığını mı söylemek istiyorsun?
هل تقصد أنه لم يكن لديك حبيبة واحدة في حياتك ؟

Yeni bir kız arkadaşım var ve kendisi sadece haftada bir gün çıkabiliyor--
أصبح لدي حبيبة جديدة و إنها تكون شاغرة ليلة واحدة فقط في الاسبوع

Ah sevgilim, aşkım Sen başımın tacısın.
يا حبيبة القلب.. يا حبى يا حبيبة القلب..

Sırtlanın yeni bir sevgilisi olduğunu çitanın yavrusunun öldüğünü, ve antilopların batıya göç ettiğini.
يمكنهم أن يقرأوا أن للضبع حبيبة جديدة وأن الفهد الصياد فقد صغيراً والماريَات تهاجر إلى الغرب

Sid, o senin en iyi arkadaşının sevgilisi ve bu biraz garip bir durum.
إنها حبيبة أفضل صاحب لك، سيد وهذا غريب بعض الشئ

Laila'yı Charlie'nin sevgilisi olması için ikna edemezsin.
..ليس لديك أدنى فرصة ..إنه من المستحيل أن تقنع ليلى لتكون حبيبة آنا

kız arkadaşı, işi , parası , hobisi, yeteneği olmayan birinin.
شخص ما بدون حبيبة, بدون عمل بدون هوايات, بدون مهارات خاصّة

Adamın ilk kız arkadaşı ya da ilk muamelesi gibidir.
إنها مثل أوّل حبيبة لك، أو أوّل مرّة تضاجع فيها

Seksi bir kız arkadaşı olduğu için her kadının ona asıldığını düşünüyor.
لايعني أن لديه حبيبة مثيرة يعتقد بأن الجميع يريد ان يضاجعه ؟

Senin siyah Kız arkadaşın var, ben kapalı gişe miyim?
انت عندك حبيبة زنجية وتخرج معها ، وانا الاحمق هنا ؟

Artık bir Kız arkadaşın olmasına alışmamız gerekecek.
من الواضح أن علينا الإعتياد على وجود حبيبة لك الآن

Sakin ol. "Müthiş Dadı" yı oynayıp hem kız arkadaş hem Batman olabilirim.
اهدئي , يمكنني تمامًا التعامل مع كِلا الامرين وأن اصبح حبيبة وباتمان معًا

Saygısızlık etmek istemem ama kendine bir kız arkadaş bulmalısın.
تاب،لا أريد أن اكون فظاً ربما يجب عليك أن تجد حبيبة

Agnes Crackenthorpe sevgili Eş Ve Anne
فيذكرىآغنيسكراكنثورب زوجة وأم حبيبة من 1941 إلى 1905

Senin sevgilin olduğuna göre benimde olmalı diye düşündüm
انت لديك حبيبة اذاً، لابد ان يكون لي فتاة ايضاً.

Ama bu, maaşımdan kesilecek. kız arkadaşım olsaydı beni öldürürdü.
لكن سيحاسبوني عليها من راتبي إن كانت لديّ حبيبة فستقتلني لهذا

Bir ilişkim olduğunda diyecektim. - sevgilim olması beni çok mutlu ediyor.
عندما كنت في علاقة أحب أن تكون لدي حبيبة

Bak tatlım, hayat notlar, ödevler ve okuldan atılmamaktan ibaret değil.
إنظري حبيبة قلبي الحياة أكثر من درجات ، وواجب مدرسي وألا تطردي من المدرسة

Hayır, anlıyorum. Birine güveniyorsun, güvendiğin adam kafayı sıyırıp müşterinin sevgilisini öldürüyor.
كلاّ ،أتفهم ذلك.أنتَ مِلتَ إلى الرجل و الرجل قتل حبيبة عميلكَ.

Bir tanık, Marissa'nın sevgilisinin oldukça belirgin yeşil beyaz bir kazak giydiğini söyledi.
الشهود قالو بانهم شاهدو حبيبة ماريسا ترتدي سترة مميزة جداً باللون الاخضر والابيض

Biliyorsun ki kimsenin kız arkadaşını yememelisin, üstelik de ayrıldıktan hemen sonra.
تعرف أنك لا تستطيع أكل حبيبة أحدهم بعد أن ينفصل عنها

Ne ilginç! Afedersin, bazı şeyler oldu.. Ne olduğunu biliyorum Hayatının aşkı seni terketti
ــ أنا آسف، طرأت بعض الأمور ــ أعرف ما حدث، حبيبة حياتك تركتك