Gençtim ve zoru oynuyordum ve bana Hayatının aşkı olduğumu söyledi. | Open Subtitles | كنت صغيرة والعب دور صعبة المنال ولقد اخبرني انني حب حياته |
Yanında Hayatının aşkı olmadan nefes bile almak istemeyen bir adamın gözyaşlarını dökmelisin. | Open Subtitles | فأنت تحتاج دموع... رجل لا يستطيع أن يتنفس ثانية أخرى بدون حب حياته. |
Hayatının aşkı olduğunu ve evlenme teklif edeceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال لنا انها كانت حب حياته انه كان سيتقدم لها |
Bu, hayatının aşkını eşine ayarlayan bir adamdan geliyor. | Open Subtitles | نصيحة جيده قادمة من الرجل الذي عرف حب حياته على زوجها |
hayatının aşkını hamile bıraktı bu durumda artık rafta değil demektir. | Open Subtitles | لقد ارتبط مع حب حياته لذا انا اخمن انه خارج نطاق الاختيارات |
Hayatının aşkının sonsuza dek ellerienden gittiğini anladığında ondan sonraki en iyi şeyin beyin dosyası olacağına karar vermiş. | Open Subtitles | وعندما أدرك أن حب حياته اختفى بغير رجعة اكتشف أن ثاني أفضل شيء هو ملف عقلها |
O babamın hayatının aşkıydı. | Open Subtitles | ما عليك فعله أن تشاهديهم معاً كانت حب حياته |
hayatının aşkıyla 85 yaşında karşılaşmıştı ve ona evlenme teklif edecekti ama öldü. | Open Subtitles | لقد قابل حب حياته وهو في الـ85 وكان سيتقدم لخطبتها لكنه مات |
Axl Hayatının aşkı ile 3 hafta daha flört etmişti ta ki Finlandiya'dan gelen yeni öğrenci değişimine kadar. | Open Subtitles | والحقيقة هي .. لم يجب علينا القلق حيال مورقان لمدة طويلة أكسل أستمر في مواعدة حب حياته .. |
Hayatının aşkı da tuvalette oturuyormuş. | Open Subtitles | ووضع قدميه فيهم، بينما حب حياته جالس على كرسي المرحاض. |
Hapishanede olan bir kadın mektup arkadaşı mı Hayatının aşkı? | Open Subtitles | حب حياته ؟ هل هي واحدة من تلك النساء الآئي يراسلن السجناء؟ |
Bir mucize olur ve onun için doğru kişi çıkarsa Hayatının aşkı olur, onunla evlenir ve bize sevimli torunlar verir. | Open Subtitles | إتضح أنها الشخص المناسب له أنها حب حياته ويتزوجا في النهاية |
Hayatının aşkı öldüğünden olmasın? | Open Subtitles | لأن حب حياته مات؟ |
Hayatının aşkı olduğumu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني أنني حب حياته |
Burda Hayatının aşkı olduğu yazıyor. | Open Subtitles | إنها تقول أنها كانت حب حياته . |
Dün, hayatının aşkını kaybetti. | Open Subtitles | بالامس لقد اخفق فى ايجاد حب حياته |
David Lind, hayatının aşkını kaybetti. | Open Subtitles | ديفيد ليند فقد حب حياته |
Artı, Marshall hayatının aşkını buldu. | Open Subtitles | بالاضافة, مارشل وجد حب حياته |
Artı, Marshall hayatının aşkını buldu. | Open Subtitles | بالاضافة, مارشل وجد حب حياته |
Şimdi, Lex'in hayatının aşkını incitecek bir şey yapmayacağını biliyorum, o zaman kim yaptı? | Open Subtitles | أعلم أنّ (ليكس)لن يقوم بأيّ شئ لإيذاء حب حياته لكن من؟ |
Hayatının aşkının döndüğüne inanamıyor. | Open Subtitles | لا يصدق أن حب حياته قد عاد |
Cyclops en azından Jean Greyle oldu ki o hayatının aşkıydı..bi gecede olmadı | Open Subtitles | على الاقل حين خان سايكلوب جسدياً جين غري مع إيما فروست و الذي نعرف أنها حب حياته |
Edouard, sen tatildeyken de hayatının aşkıyla yattı! | Open Subtitles | إدوارد ، لقد ترك حب حياته لأجل رحلة |