Bayan Woodridge, çok üzgünüm ama şüphelimiz kesinlikle sizin kocanız. | Open Subtitles | سيدة وودريدج انا اسفة جدا ولكن هذا حتما هو زوجك |
Anne ve babamın herşeyi batırdıklarını anladığımda, yani bana kesinlikle güvenebilirsin. | Open Subtitles | عندما اكتشفت والدي وهما يفسدان الأمور, لذا بإمكانك الوثوق بي حتما |
Morgan ile uçakta şaka yapıyorduk, ama kesinlikle bir şey var. | Open Subtitles | انا و مورغان كنا نمزح على الطائرة لكن هناك مشكلة حتما |
Muhtemelen değil. Tamam, o zaman yelpazenin içinde bir yerlerde bu iki uç noktanın arasında daha dengeli bir durumu temsil eden bir yer olmalı. | TED | حتما لا .. حسنا .. انا متأكد انه يوجد حلٌ ما في الوسط بين هذين الحلين المتطرفين والذي يمثل توازن مناسب لتلك القضية |
Sayın Başkan, o füze üssüne saldırırsak K.D.H.C 11.000 ağır silahını kullanarak Seoul'a kesin bir karşı saldırıda bulunur. | Open Subtitles | سيدى الرئيس اذا هاجمنا موقع القذائف هذا ستقوم كوريا الشماليه حتما بهجمة على سوول مستخدمة 11 الف من مدفعيتها |
Çoğu madde bağımlılığı ve fuhuşa başvuracak ve bu kaçınılmaz olarak kentsel çevredeki mal değerlerini düşürecek. | TED | الكثير سيتجه للمخدرات او الدعاره، التي من شأنها حتما خفض قيمة العقارات في الأحياء الحضرية. |
Will kesinlikle onlarla ve görünen o ki, sorunsuz hareket edebiliyor. | Open Subtitles | ويل حتما معهم و يبدو انه يمكنه ان يتحرك بدون مشكلة |
Ve hedef bölgemizin bir yerinde kesinlikle bir ısı kaynağı var. | Open Subtitles | و هناك حتما مصدر للحرارة في مكان ما في منطقتنا المستهدفة |
Bu sene hiç okul ödevi yapmadığım için kesinlikle pişman olacağım. | Open Subtitles | أنا حتما سأندم على عدم قيامي بأيّ نشاط مدرسي هذه السنة |
Eğer bir şey konusunda iyi olduğunuzu düşünüyorsanız, kesinlikle öylesinizdir. | TED | ان كنت تعتقد انك جيدٌ في امر ما .. فان حتما كذلك |
kesinlikle dünya üzerindeki ilk telli müzik aleti bu, ve Güney dağlarında hâlâ çalınıyor. | TED | إنها حتما الآلة الوترية الأولى في العالم ومازالت تستخدم في الجبال الجنوبية |
Bu kesinlikle en tehlikleri at dublörlüklerinden biriydi. | TED | انها واحدة من اعظم المشاهد الخطرة المؤداة على الخيول حتما |
Bir olay hakkında öykü anlatabilirdi ve bu yüzden siz o an kendinizi kesinlikle orada hissederdiniz. | TED | كان يستطيع ان يروي حكاية عن حدث، ولذلك تشعر انك حتما كنت هناك في تلك اللحظة. |
O Amerika'da önceki vatandaş haklarından... ...acı çeken tek insan değildi. Ve kesinlikle o dönemin mükemmel nutkunu atan | TED | فهو لم يكن الوحيد الذي عانى من العنصرية ولم يكن حتما الوحيد البارع في إلقاء الخطابات في زمانه. |
Tom, adam Peder Lambert'i iyi tanıyor olmalı diye düşündüklerini söylüyor. | Open Subtitles | توم يقول انهم يعتقدون ان الرجل حتما كان يعرف الاب لامبرت جيدا |
Gözden kaçırdığım küçük bir detay olmalı. | Open Subtitles | هنالك حتما تفصيل صغير وانا لا استطيع ملاحظته |
Sanırım, raporlarıma istatistik olarak koyduğum insanların hissettiği bu olmalı. | Open Subtitles | حتما كان هذا ما يشعر به كل هؤلاء الناس قبل أن أدونهم كأحصائيات في تقاريري |
Kendinizi bu kadar zorlarsanız, başarısız olmak kesin gibidir. | Open Subtitles | إذا تمددت المرأة بأكثر مما ينبغي فمصيرها الفشل حتما |
Ne yazdığımı hatırlamıyorum ama ne yazdıysam kesin nefret ederdi. | Open Subtitles | لا أذكر ماكتبت ولكن مهما كان كان سيكرهه حتما |
Geleneksel bilim dalları gelişmeye devam edecek ve böylece, kaçınılmaz olarak, birbirleriyle karşılaşıp ortaya yeni disiplinler çıkaracaklar. | TED | سوف تستمر المجالات التقليدية للبحوث بالتطور و حتما سوف يكتشفون مجالات جديدة. |
Bunu mutlaka konuşacağız ama şimdi değil... | Open Subtitles | نحن سنقوم بمناقشة هذا الأمر حتما ولكن ليس الآن |
Patlamalar. Hissetmiş olmalısınız. Tek çıkış yolu ileride! | Open Subtitles | الانفجارات حتما شعرت بها الطريق الوحيد للخروج هو أمامنا |
Ve korkarım bu ortalıkta dolanan, tamamen işe yaramaz adam da ben olmalıyım. | Open Subtitles | و أخشى أن تكون الآثار القديمه تختلط حوله كل الأنماط عديمه الفائده حتما تكون من عندي |