Bu işte beraberdik. Yani, fikir senindi, sen çektin ve Beni kurgu odasına almadın. | Open Subtitles | أعني أنّها كانت فكرتك، صوّرتَها، و حجزتني خارج غرفة المونتاج، |
Burada Beni rehin almadan bu yana ne kadar yol aldık. | Open Subtitles | انظر كيف أصبحنا منذ حجزتني رهينة هنا في المرّة الأولى. |
Beni 4 yıl kilit altında tuttun ve şimdi, birdenbire benden bir şey yap... | Open Subtitles | لقد حجزتني اربع سنوات خلف القضبان والآن فجأة تريد ان... . ـ |
Aman tanrım! Bu doğru değil. Beni yanlış sebepten dolayı aldınız. | Open Subtitles | يا الهي, لقد حجزتني بذريعة خاطئة |
Pope'un Beni deliler hücresine kapatması ve Beni oraya gelip çıkaracak kişinin sen olması dışında. | Open Subtitles | بالإضافة لو أن "البابا" حجزتني في مستشفى المجانين، فأنت الشخص المطلوب لإخراجي من هناك. |
Beni kendi cephemde bir köşeye mi itersin? | Open Subtitles | وانت حجزتني في زاوية في بيتي الخاص |
- Kuvira'nın Beni esir gibi kilitlediğine inanmıyorum. | Open Subtitles | -لا يمكنني التصديق ان كوفيرا حجزتني هنا |
- Yapma ama Şef. Beni niye soktun buraya? | Open Subtitles | بحقك يا رئيس لمَ حجزتني هنا؟ |
O gece dönüş için de Beni tutmuştu aslında. | Open Subtitles | قد حجزتني لأعيدها للبيت ليلًا |
Hayır, ben iyi değilim. Beni bir kafese kilitledin! | Open Subtitles | -لا، لست بخير، حجزتني في قفص ! |
- Beni günlük tuttun. | Open Subtitles | -لقد حجزتني لهذا اليوم . |
Beni hapsettin. | Open Subtitles | لقد حجزتني |