Tek bildiğim, içgüdülerim bana bir şeylerin yanlış olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أن حدسي يخبرني أنّ هناك خطب ما |
İçgüdülerim bana, ölümle cebelleşen arkadaşının hayatının bir diş macunu tüpü tarafından kurtarılamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | أن حدسي يخبرني أن زميلك ، الذي في خطر لا يمكن إنقاذه بواسطة أنبوب معجون أسنان |
İçgüdülerim bana, Robinson ailemizin kayıp mürettebat hakkında fazlasını bildiğini söylüyor. | Open Subtitles | أجل. حدسي يخبرني أن عائلتنا الصغيرة .تعرف عن الطاقم أكثر مما يخبرونا به |
İçimden bir ses olmaz diyor ama aynı zamanda içim açlıktan kırılıyor. | Open Subtitles | حدسي يخبرني أن أرفض ولكن أمعائي تشعر بالجوع |
Biliyorum Pete ama içimden bir ses başka bir şey olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | .. أدرك ذلك بيت . لكن حدسي يخبرني ان هنالك شيء آخر يحدث |
Hislerim güvenebileceğimizi söylüyor. Nedenini bilmiyorum ama denemekte fayda var. | Open Subtitles | حدسي يخبرني أن بأمكاننا ذلك لا أعلم السبب , لكنها تخبرني بذلك |
Çünkü çok meşgulüm, ve içgüdülerim bana uzak durmamı söylüyor. | Open Subtitles | و حدسي يخبرني بأن أبقى بعيدة عنه |
İçgüdülerim bana, sigara iç, diyordu. | Open Subtitles | كان حدسي يخبرني بأن أعود للتدخين |
- İçgüdülerim, adamımızın bunu daha önce yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | حدسي يخبرني أنهُ فعل ذلك من قبل |
George Mansur'un da yok ama içgüdülerim bana Ducky'nin, Mansur'u şüpheliler listesinden eleyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | ولا (جورج منصور) لكن حدسي يخبرني أن (داكي) على وشك أن يستبعده كمشتبه به |
İçgüdülerim, Latimerların kendi oğullarını öldürmediğini söylüyor bana. | Open Subtitles | حدسي يخبرني بأن آل (لاتيمر) لم يقتلوا إبنهم |
İçgüdülerim bana farklı şeyler söylüyor. | Open Subtitles | حدسي يخبرني بشئ مختلف |
İçgüdülerim, Abigail'in henüz duymadığımız cevapları olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إن حدسي يخبرني بأن (أبيغيل) لديهاأجوبة... -لم نسمعها بعد |
İçgüdülerim, Tucker Moore'a komplo kurulduğunu söylüyor. | Open Subtitles | حدسي يخبرني أن (تاكر مور) تم الأيقاع به |
Sana şu anda nedenini söyleyemem ama içimden bir ses bana bunun Danny yaptı diyor. | Open Subtitles | ? يمكنني ان اخبرك لماذا صح في الوقت الحالي لكن حدسي يخبرني ان داني فعل ذلك |
Ronny, biraz çılgınca ama içimden bir ses senin bu işte çok iyi olacağını söylüyor. | Open Subtitles | روني، قد يبدو الأمر جنونياً لكن حدسي يخبرني أنك ستكون جيداً جداً في هذا |
İçimden bir ses sirk ucubemizin sadece başlangıç olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | حدسي يخبرني أن مسخ السيرك قد يكون مجرد بداية. |
İçimden bir ses epey insan ölecek diyor! | Open Subtitles | حدسي يخبرني أن هناك الكثير من الناس على وشك أن تموت |
Hislerim güvenebileceğimizi söylüyor. Nedenini bilmiyorum ama denemekte fayda var. | Open Subtitles | حدسي يخبرني أن بأمكاننا ذلك لا أعلم السبب , لكنها تخبرني بذلك |