"حدود له" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sınırsız
• sınır

Ancak bağlı araba network'ünün potansiyeli neredeyse sınırsız.
لكن ما يمكن عمله عبر شبكة السيارات المترابطة لا حدود له

Egolarımızı ve peşin hükümlü düşüncelerimizi bir kenara bırakıp kendimizi sınırsız bir öğrenmeye açtık.
وبوضع نرجسيّتنا وأفكارنا المسبقة جانبا، جعلنا منفتحتين على تعلّم لا حدود له.

Şimdi bir bilim insanı oldum ve sevgisinin sınırsız sürekli genişleyen bir şey olduğunu biliyorum.
أدركت أن هذا يعني أن حبه لي كان متناهياً ولا حدود له

Gördüğünüz gibi de, sadakatim sınır tanımaz. O zaman son sınavında zorluklara takılmamalısın.
ـ وكما تري ، فإن ولائي لا حدود له ـ إذن لن يكون لديك أي مشكلة في مرور الإختبار النهائي

Uygulamada yasalar konulduğu ülkede geçerlidir. Yapılan tüm sibersuç kongrelerine karşın ise internet sınır tanımaz ve deyim yerindeyse milletlerarasıdır.
معظم القوانين محلية في تنفيذها، على الرغم من وجود إتفاقات جرائم الإنترنت حيث الإنترنت لا حدود له ويعتبر دولي من حيث المعنى.

İnsan poteansiyeli ve hünerinin sınırsız olduğu bir vaha.
واحة بشرية محتملة وإبداع لا حدود له

Fakat sınırsız yaratıcılığının temeli hayal gücünden geliyordu.
لكنّه خيالك، إبداعك الذي لا حدود له

Hayır, ben sınırsız bir şey istedim. Üstün bir şey.
كلا، لقد طلبت شيء مُتعالِ لا حدود له

Kurallarla bağlanmış sınırsız bir dünya yarattım.
أخلق عالماً لا حدود له و أحكمه بقوانين

Fark ettiğimiz şeylerden biri, performans, bizim yaptığımız şeyler, sınırlı. Fakat toplu olan başarı sınırsız. Bu da size şunu düşündürüyor: "Performansta bu kadar küçük farklılıkla elde edilen başarılar nasıl bu kadar farklı olabiliyor?"
إذًا أحد الأشياء التي أدركناها هو أن الأداء، ما نقوم به، محدود لكن النجاح، وهو جماعي، لا حدود له مما يجعلك تتساءل كيف تحصل على هذه الإختلافات الكبيرة في النجاح عندما يكون لديك مثل هذه الإختلافات الصغيرة في الأداء؟

Şunu farkettim ki arayışım sınırsız
أدركتُ أن بحثي لا حدود له.

sınırsız, başlangıçsız ve de tanrısız.
...لا حدود له, ولا بداية ولا وجود للإله

Ben de minnettarlıklarını unvanda yükselme, daha iyi bir oda ve Mesa Bar'a sınırsız erişim şeklinde kabul edeceğim.
وسأقبل إمتنانهم هذا على هيئة لقب مع غرفة محدّثة ودخول لا حدود له إلى حانة (ميسا بار)

#Sana sınırsız güveniyorum#
"أنت إيمانٌ لا حدود له"

- Kötülük sınır tanımıyor.
الشر لا حدود له

Bu savaş hiç sınır tanımaz mı?
هل هذا الأنتقام لا حدود له ؟

Dünyam sınır tanımıyor.
عالمي لا حدود له