Seni ve arkadaşlarını uyarmıştım. Ödeme pazartesi olacaktı. | Open Subtitles | حذرتكِ و أصدقائكِ إن يوم الإثنين كان موعد الدفع |
Seni ve arkadaşlarını uyarmıştım. Ödeme pazartesi olacaktı. | Open Subtitles | حذرتكِ و أصدقائكِ إن يوم الإثنين كان موعد الدفع |
Bu nefretin seni ele verir, diye uyarmıştım seni ama dinlemedin. | Open Subtitles | حذرتكِ بأن كراهيتك ستدمرك و لكنكِ لم تنصتي |
Seni, saraydakilerin hayatlarının işin ucunda olduğu hakkında uyardım. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ بمخاطر الحياة في البلاط الملكي |
Sana bunu bir daha söyleme demiştim! | Open Subtitles | أظن إنني حذرتكِ بأن لا تقولين هذا. أتعرفين شيئاً، إنّكِ فتاة وغدة. |
"Sana söylemiştim" demeyi seven insanlardan değilim ama dün seni uçağa binmemen konusunda uyarmıştım. | Open Subtitles | لكني حذرتكِ ألا تصعدي إلى الطائرة ليلة البارحة. |
Seni davranışlarında daha temkinli olman konusunda uyarmıştım.. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ من قبل بأن تكوني حذرة فيما تفعلينه |
Seni silsileyi bozmanın getireceği huzursuzluk konusunda uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ من الاضطرابات التى ستؤدى الى تلك النتيجة من تغير خط الخلافة |
- Seni daha önce bir kez uyarmıştım. -Güzel. | Open Subtitles | ـ لقد حذرتكِ سابقًا، وهذا التحذير الأخير لكِ ـ جيد |
- Onu bulmak zorundayım. - Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | أنا أريد أن أجدها حقاً - حسناً , لقد حذرتكِ مرة - |
Seni kahve konusunda uyarmıştım, değil mi? | Open Subtitles | لقد حذرتكِ بخصوص القهوة , صحيح ؟ |
İlk aile reisliği işinde acemi birini seçmemen için seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ من أن تختاري مبتدأ... في أول "رب أسرة" لكِ. |
Seni uyarmıştım çocuğum. Uzak durmanı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ يا بنيتي لقد حذرتكِ بأن تبتعدي! |
"Bence de. " On dakika var dedin sanıyordum? Seni uyarmıştım, bana bulaşma diye. | Open Subtitles | "وأنا أيضا" ظننتك قلت أن لدينا 10 دقائق؟ حذرتكِ أن لا تعبثي معي. ماذا تفعلين؟ |
İlk geldiğinde seni buna karşı uyarmıştım. | Open Subtitles | حذرتكِ من هذا عندما جئت هنا لأول مره |
Ailemle uğraşma diye uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ سابقًا من العبث مع أسرتي |
- Seni tehditler konusunda uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ بشأن التهدبد الداخلي |
Orada güvende olmayacağınız konusunda sizi uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ أنكِ لن تكوني بأمان هناك |
Seni ilk çocuğun, Francis'in Mary yüzünden Öleceği konusunda uyardım. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ أن أبنكِ البكر سيموت بسبب مارى |
İtibarsız büyünün yaratabileceği tehlikeler hususunda sizi uyardım. | Open Subtitles | لقد حذرتكِ من الخطر الذى قد يسببه السحر الغير محترم. |
- Beni böyle çağırma demiştim. - Önüne bak! | Open Subtitles | ـ حذرتكِ أن لا تنعتينيّ بذلك ـ أحترس! |
Onları yalnız bırak demiştim. | Open Subtitles | حذرتكِ بأن تتركيهم وشأنهم |