| Cinnete bağlı suç nedeniyle maksimum güvenlikli bir hapishanedeydi. | Open Subtitles | لقد كان في سجن تحت حراسة مشددة للمجانين المجرمين |
| Adam kendini maksimum güvenlikli bir Alman hapishanesinden Star Trek usulü kaçırabilecek kadar akıllı. | Open Subtitles | ماذا قلت؟ كان الرجل ذكياً بما فيه الكفاية لينقل نفسه من سجن ألماني ذي حراسة مشددة. |
| Angeles Meydanı bombalanmasını sana bağlayabilirim. Eğer şanslıysan, hayatının geri kalanını yüksek güvenlikli bir hapisanede geçirebilirsin. | Open Subtitles | فلئن كنت ذو حظ ، فسوف تقضي بقية حياتك في سجن ذي حراسة مشددة |
| Hiç sanmıyorum. Bu yer çok iyi korunuyor. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد لابد أن يكون المكان ذو حراسة مشددة |
| Görevden alınan General Ramon Esperanza'nın biraz önce yoğun güvenlik önlemleriyle getirildiği Escalan Havaalanı'ndan canlı bildiriyorum. | Open Subtitles | حين الجنرال المقال رامون اسبيرانزا وصل لتوه تحت حراسة مشددة |
| Ben de aynı şeyi düşünüyordum, ancak bu kopyalama cihazları yüksek koruma altında. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر في نفس الشيء لكن لكن أجهزة المقلدون تحت حراسة مشددة |
| Yükleme istasyonunun orada eski bir ambarda üsleri var. Oldukça sıkı korunuyor. | Open Subtitles | لديهم قاعدة في مستودع قديم قرب سفن الشحن، و عليها حراسة مشددة |
| Hayır, onu azami güvenlikli bir yerde tutuyoruz. | Open Subtitles | كلا، إننا نحتجزه تحت حراسة مشددة |
| Dr. Arya adanın her yerinde çok sıkı güvenlik önlemleri uyguladı. | Open Subtitles | . دكتور إريا ، وضع حراسة مشددة |
| ... ve maksimum güvenlikli cezaevinde 15 yıl ceza verilmiştir. | Open Subtitles | و يعاقب بالسجن لمدة 15 سنة في سجن ذو حراسة مشددة. |
| Şimdi, Ray son yedi yıldır sistemde yer alan her bir maksimum güvenlikli cezaevi tesisine sızdı. | Open Subtitles | على مر السعبة أعوام الماضية لقد ادخل (راي) كل سجن ذي حراسة مشددة في النظام. |
| MAKSİMUM GÜVENLİKLİ HAPİSHANE | Open Subtitles | " منشأة ذات حراسة مشددة " |
| Cezanız, maksimum güvenlikli bir hapishanede elli yıl. | Open Subtitles | خمسون سنة فى حراسة مشددة . |
| Burası yüksek güvenlikli bir hapishane. Buna rağmen rahatça girip çıkabiliyorlar. | Open Subtitles | هذا سجن ذو حراسة مشددة ورغم ذلك أتوا ورحلوا بسهولة. |
| Wi-Fi erişimi olmayan yüksek güvenlikli hapishane mahkumları dışında. | Open Subtitles | باستثناء السجناء الموجودون تحت حراسة مشددة ولا يوجد لديهم وصول للإنترنت |
| Acilen yüksek güvenlikli bir hapishanenin özel hücresine nakledilmek. | Open Subtitles | تحويل فوري الى وحدة السجن الخاص في منشأة ذات حراسة مشددة |
| - Farraday bu bankaları yok etmeye söz verdiğinden beri çok iyi korunuyor. | Open Subtitles | فراداي عندها حراسة مشددة بعد أن تعهدت بإغلاق هذه البنوك |
| ...ve eğer Michael ordaysa, çok iyi korunuyor olacağından bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيكعنحقيقةان, اذا كان هناك , سوف يكون هناك حراسة مشددة. |
| Nassar'ın geniş güvenlik önlemleriyle saklandığı hastanenin uydu görüntüleri. | Open Subtitles | هذه لقطات القمر الصناعي "كايهول" من المشفى حيثُ يختبئ (نصّار) مع حراسة مشددة |
| Bütün seviye yüksek koruma altında. | Open Subtitles | هذا المستوى علية حراسة مشددة |
| Ancak, sıkı korunuyor. | Open Subtitles | ومع ذلك, فإنه عليه حراسة مشددة |
| Hayır, onu azami güvenlikli bir yerde tutuyoruz. | Open Subtitles | كلا، إننا نحتجزه تحت حراسة مشددة |
| Askerî yetkililer, Nassar'ın tutulduğu yeri açıklamazken sıkı güvenlik önlemleri altında tutulduğunu doğruladılar. | Open Subtitles | إنتباه - رفض مسؤولون عسكريون - (الكشف عن مكان احتجاز (نصار لكنهم أكدوا أنه لا يزال تحت حراسة مشددة |