İç savaşa maruz kalanlara hizmet için barış birlikleri göndermeliyiz. | TED | علينا إرسال قوات حفظ السلام ليخدموا من يواجهون حرباً أهلية. |
Başbakanı herkesin gözü önünde ortadan kaldırmamız lazım ki ülkesi iç savaşa sürüklensin. | Open Subtitles | نقتل رئيس الوزراء هنا في هذا الحفل المكتظ بالناس فتقوم في بلده حرباً أهلية |
Asla bitmeyen korkunç bir iç savaşa tutuşmuşlar. | Open Subtitles | وتخوض نفسنا حرباً أهلية لا تنتهي |
Hastalar için ilaç, açlar için yiyecek ve iç savaş mağdurları için barış birlikleri ile. | TED | أدوية للفقراء، وطعام إغاثة للجوعى، وقوات حفظ السلام لمن يواجهون حرباً أهلية. |
O zaman bana karşı gelmekten başka yolu kalmayacak, bu da iç savaş demek. | Open Subtitles | و ليس أمامه سوى أن يعارضني بكل صراحة مما يعني حرباً أهلية |
1914'te başlayan bir Avrupa İç Savaşı yaşamıştınız. | Open Subtitles | شهدت القارة حرباً أهلية بدأت فى العام 1914 |
Senin, bir iç savaşı tetiklemeye çalıştığını düşünüyorum, Faulkner. | Open Subtitles | أعتقد بأنك تريد أن تشعل حرباً أهلية هنا يا فولكنر |
Tudor'da tahtın halefleri arasında iç savaş patlak vermiş anlaşılan. | Open Subtitles | يبدو أن حرباً أهلية ستندلع قريباً لخلافة عرش تيودور |
İç savaş çıksın. | Open Subtitles | لنشن حرباً أهلية |
Avrupa İç Savaşı'nın galipleri yabancılardı: | Open Subtitles | كان المنتصرون فى حرباً أهلية ... (أوروبية هم القادمون خارج (أوروبا |
Elbe Nehri üzerinde kurulmuş olan Torgau'da Mayıs 1945'te buluşurlarken elde edilen sonuç, Avrupa İç Savaşı'nı bir Avrupa milletinin kazanmamış olmasıydı. | Open Subtitles | (وقد ألتقت جيوش البلدين فى بلدة (تارجو عـلى ضفاف نهر (الألـب) فى مـايـو 1945 كنتيجة لأنعدام قـدرة أى أمـة أوروبيـة ... على حسم حرباً أهلية أوروبية لصالحها |