Muhafızlarımdan beni mahrum ettiniz, bir at talep ediyorum. | Open Subtitles | وبما أنكَ حرمتني من مرافقي، أطالب بحصانٍ أيضاً |
- Senin beni ettiğin gibi ben de Umut'u Şükran Günü'nden mahrum etmeyeceğim. | Open Subtitles | من عيد الشكر بالطريقة التي حرمتني بها منه |
Bunu neden mihrapta beni terk ettiğinde mahrum bıraktığın ev arama olarak düşünmüyorsun. | Open Subtitles | لما لا تعتبره بحث عن منازل وحسب والذي حرمتني منه حين هجرتني عند المذبح ؟ |
elimden aldığım kardeşim için yas tutmama yardım etmeye kalkma. | Open Subtitles | إيّاك أن تجرؤ على مواساتي حيال أخي الذي حرمتني منه. |
Çünkü beni mutu eden tek şeyi elimden aldın çünkü kocanı terk edecek kadar güçlü değildin çünkü hastalandın ve bizi terk ettin çünkü hiç geri gelmedin. | Open Subtitles | لأنّك حرمتني من مصدر سعادتي، ولأنّك ما كنتِ قويّة كفاية لتهجري زوجك لأنّك مرضتِ وتركتِنا، ولأنّك لم تعودي. |
Çocukluğumu benden çaldın, kardeşimi de çalıyorsun. | Open Subtitles | لقد حرمتني من طفولتي و على ما يبدو من أخ |
Beni özgürlüğümden, dünyayı da benden mahrum bıraktın ben iyileşene kadar yerime geçeceksin. | Open Subtitles | لقد حرمتني من حريتي , و حرمت العالم مني ... إذاً حتى أصبح حرة عليك أن تكون أنا |
Ama senin kinci tavırların beni bundan mahrum bırakıyor. | Open Subtitles | "ولكن نزعة الإنتقام خاصتكِ حرمتني من ذلك" |
...bir aileden mahrum bıraktın. | Open Subtitles | أنتِ حرمتني من عائلتي كلها |
Beni profesyonelinden mahrum bıraktın. | Open Subtitles | حرمتني من محترفك |
- Anlayamadım? - Ve ve bunun sonucunda, beni torunumdan mahrum bıraktın. Ve Rogelio çocuğunu büyütemedi. | Open Subtitles | ونتيجة لذلك حرمتني من حفيدتي ولم يتسن لـ(روهيليو) أن يربي ابنته |
Beni intikamımdan mahrum ettin! | Open Subtitles | لقد حرمتني مِن الإنتقام |
O zaman Octavia kom Skaikru, beni mahrum bıraktığın o savaşçı ölümüne erişir. | Open Subtitles | إذن ستنال (أوكتيفيا) من قوم السماء ميتة المحاربة التي حرمتني إياها |
Çünkü beni mutu eden tek şeyi elimden aldın çünkü kocanı terk edecek kadar güçlü değildin çünkü hastalandın ve bizi terk ettin çünkü hiç geri gelmedin. | Open Subtitles | لأنّك حرمتني من مصدر سعادتي، ولأنّك ما كنتِ قويّة كفاية لتهجري زوجك لأنّك مرضتِ وتركتِنا، ولأنّك لم تعودي. |
Çünkü beni mutu eden tek şeyi elimden aldın çünkü kocanı terk edecek kadar güçlü değildin çünkü hastalandın ve bizi terk ettin çünkü hiç geri gelmedin. | Open Subtitles | لأنّك حرمتني من مصدر سعادتي، ولأنّك ما كنتِ قويّة كفاية لتهجري زوجك لأنّك مرضتِ وتركتِنا، ولأنّك لم تعودي. |
Bunu elimden alırsan... seni asla, asla affetmem! | Open Subtitles | إذا حرمتني مِنْ هذا لن أسامحك أبداً |
Sonra da elimden aldın. | Open Subtitles | ثمّ حرمتني من ذلك |
- Anne olma şansımı elimden aldın! | Open Subtitles | لقد حرمتني من أن أكون اماً |
Hayatımda önem verdiğim tek şeyi çaldın. | Open Subtitles | حرمتني من الشيء الوحيد الذي أهتم لأجله |
En çok sevdiğim şeyi çaldın benden. | Open Subtitles | أنت حرمتني من أكثر شيء أحبه. |