Oradan geçecek bir sürü özgür ruha rağmen ve üzerinden geçecek sayısız asra rağmen sizlere, yaşları olmayan taşlardan fısıldayan sesimizi duyun. | Open Subtitles | يجِب على كل روح حره ان تعبر ذلك المكانِ كل القرون الكثيرة القادمة، أتمنى ان كل أصواتنا تهمس إليك مِن الأحجارِ الأبديةِ. |
Ama Paris yakında özgür kalacak, öyle değil mi? | Open Subtitles | ولكن عما قريب ستصبح فرنسا حره ,اليس ذلك حقيقيا ؟ |
Bay Safford onca zorlu kariyer yıllarının ardından biraz özgür bir ruh sahibi olmayı hak etmiyor mu? | Open Subtitles | اه.. ألا يستحق السيد سافورد أن يكون روحا حره بعد كل هذه السنوات من العمل المضني ؟ |
Fakat bu talimat senin canını sıkıyorsa, yakın zamanda evi boşaltma da özgürsün. | Open Subtitles | ولكن لو كان المقاول يزعجك كوني حره للخروج بشكل أسرع |
Broken Ridge'de sıkıcı bir yaz daha geçireceğim ayrıca özgürüm. | Open Subtitles | صيف اخر ممل في بروكين ريدج وبعدها انا حره |
Hayır, Sloane senden hâlâ şüphelenseydi seni asla Serbest bırakmazdı. | Open Subtitles | لو كان سلونى مازل يشك فيكى, ما كان جعلك تذهبين حره. |
Onları ezip geçebileceğini sandın ve belki de özgür olduğunu. | Open Subtitles | انتى تحاولين الهروب منهم وربما تكونى حره |
Affedersiniz, bayan ama burası özgür bir ülke. | Open Subtitles | اعذريني سيدتي ولكني أؤمن بأن هذه بلد حره |
Böyle düşünebilirim, Nick. özgür bir ülkedeyiz. | Open Subtitles | لد الحق للظن انك مخطئ يانيك ,هذه بلادا حره |
Şimdi, bak, bu çok komik, çünkü burayı, bir kızın istediğiyle konuşabileceği özgür bir ülke sanıyordum. | Open Subtitles | هذا مضحك لانني اعتقدت انها مدينه حره والتي بها تستطيع الفتاه التكلم مع من تريد |
Şimdi, bak, bu çok komik, çünkü burayı, bir kızın istediğiyle konuşabileceği özgür bir ülke sanıyordum. | Open Subtitles | هذا مضحك لانني اعتقدت انها مدينه حره والتي بها تستطيع الفتاه التكلم مع من تريد |
Neden özgür bir ülkede hem sağlık sigortasına sahip olup hem de beni yerden yere vurma hakkını kullanamıyordu? | Open Subtitles | لماذا في بلد حره يجب أن لا يكون قادرا أن يكون عنده تأمين صحي ويمارس حق تعديله الأول |
Hey, özgür ruha aşık olduğumu hissediyorum... ve evlenmek onun duygularına engel falan olacaksa... | Open Subtitles | لقد أحببت روحا حره ولو كان الزواج سيجعلها تشعر أنها محاصرة أو شيء كهذا |
Eğer bana yardım edersen, söz veriyorum yarın hayatını geri alırsın özgür olarak. | Open Subtitles | لو ساعدتني أعدك أنك ستستعيدين حياتك بالغد ستكونين حره |
Uçabilirim! özgür olabilirim! Tüm kuşlar özgür olmalı. | Open Subtitles | يُمكنني الطيران، يمكن أن أكون حره لـابد أن تصير الطيور حره. |
Sadece sınırlarımın dışına çıkmak istedim, bilirsin bir kez olsun kendimi özgür bırakmak, ama bak ne oldu. | Open Subtitles | أردت فقط أن أخرج عن نطاقي كما تعلمين أترك نفسي لكي تكون حره وأنظري ما حدث |
Bir de bu açıdan bak, artık özgürsün. | Open Subtitles | لذا انظري الى الامر بهذه الطريقة انت حره |
Şimdi sevdiğin adama gitmekte özgürsün. | Open Subtitles | أنتِ الان حره فى الذهاب الى الرجل الذى تحبية |
- Çocuk yok, koca yok, aile yok. Artık özgürsün. Git hayatını yaşa! | Open Subtitles | لا اطفال, لازوجولا عائله ألان انتي حره,كوني حره! |
- özgürüm. özgürüm. - Bunu duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | ـ أتعلم, أنا حره بقراراتِ ـ أننيّ مسرور لسماع ذلك |
Artık özgürüm ve dünya yeniden ters yüz olmakta. | Open Subtitles | الآن ، أنا حره والعالم سينقلب راس على عقب ثانيا |
Benimle çalışmaya devam edebilirsiniz ya da Serbest kalabilirsiniz. | Open Subtitles | ثم يمكنك استمرار العمل معى او تنطلقى حره |
"Nihayet özgürdü. | Open Subtitles | "اخيرا, كانت حره |
Dövmeni çok beğendim bu arada. Gençtim, özgürdüm o zamanlar. Kelebekler gibiydim. | Open Subtitles | بالمناسبة أحببت وشمك عندما كنت صغيرة و حره |
- özgür mü olmak istiyorsun Pearl? - Bırak onu. | Open Subtitles | تريدين ان تكوني حره يا بيرل؟ |